Küresel tahıl ticaretinin üçte birinden fazlasını iki ülke sağlıyor. Bu iki ülke ise şu anda savaşta. Rusya'nın Ukrayna'ya saldırması dünyada var olan gıda krizini daha da derinleştirdi. Avrupalı liderlerden bile endişe açıklamaları geldi.

Birleşmiş Milletler'e (BM) bağlı Dünya Gıda Programı (WFP), Ukrayna'daki savaştan ötürü artan gıda fiyatları ve nakit yardım eksikliğinin, Yemen'deki açlığı daha kötüye götürdüğünü açıkladı.

Dünya Gıda Programı Başkanı David Beasley, "Ukrayna'daki mermiler ve bombalar küresel açlık krizini feci boyutlara taşıyabilir. Tedarik zincirleri ve gıda fiyatları önemli ölçüde etkilenecek" dedi.

Sadece WFP'nin artan gıda fiyatları nedeniyle sadece Yemen'deki bütçesinde oluşan açık 1 milyar dolar civarında. WFP ülkede 8 milyon kişiye gıda yardımı yaparken 5 milyon kişi açlık tehlikesi altında yaşıyor.

MACRON'DAN BENZER AÇIKLAMA 

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle küresel gıda kriziyle karşı karşıya kalacaklarını, buna karşılık Fransızlara gıda yardımı yapacaklarını belirtti.

Macron, France Bleu radyosunda yaptığı açıklamada, savaş nedeniyle küresel gıda krizi yaşanacağı uyarısında bulundu.

Gıda ürünlerinde yaşanacak artışlar karşısında alt ve orta gelirli insanlara gıda yardımı yapacaklarını ifade eden Macron, halkı sadece Fransız ürünlerini satın almaya teşvik edeceklerini belirtti.

Macron, gıda konusunda gelecek yıllarda dışarıya karşı daha az bağımlı olmak istediklerini söyledi.

Öte yandan ekonomik zorluklarla boğuşan Lübnan'da da benzer bir gıda güvenliği sorunu dile getirildi. Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn, Rusya-Ukrayna savaşı sebebiyle ülkesindeki gıda güvenliği krizinin, siyasi duruma göre daha önemli ve öncelikli bir konu haline geldiğini belirtti.

Avn, "Önümüzde karanlık bir gelecek görüyoruz. Gıda güvenliği krizi artık, bizim için öncelikli ve siyasi duruma göre daha önemli bir konu." ifadesini kullandı.

RAFLAR BOŞALIYOR 

Mısır, Tunus, Cezayir gibi ülkeler buğday tedariğindeki eksikliğin acısını şimdiden hissediyor. Kahire yönetimi savaşın etkilerini azaltmak için 7.2 milyar dolarlık kaynak ayırdı. Diğer yandan Avrupa'daki büyük şehirlerden de boş market rafı fotoğrafları geliyor. Belçika'nın en büyük market zinciri Colruyt, cuma günü un ve yağ satışını kısıtlamıştı. Bu markette bir müşteriye en fazla 2 litre sıvı yağ ve 2 kilogram un satışına izin verilmeye başlamıştı.

İspanya, Almanya gibi ülkelerden gelen market görüntüleri rafların boşaldığını gösteriyor.

GIDA KORUMACILIĞI ARTTI

Salgının tetiklediği gıda korumacılığı, Rusya-Ukrayna savaşıyla birlikte artarken, emtia fiyatlarında görülen sert yükselişler ve gıda arzına ilişkin endişeler ülkelerin "sıkı bir şekilde" gıda korumacılığına gitmesine sebep oluyor.

Küresel gıda üretimi ve tedarikinde önemli rol oynayan Rusya ve Ukrayna’da yaşanan savaş dolayısıyla bazı ülkeler, iç piyasalarını korumak için stratejik olarak gördükleri bazı gıda ürünlerinin ihracatını durdurma ya da kısıtlama yoluna gitti.

Ülkelerin, bunu ülke içerisindeki stokları muhafaza etmek ve iç piyasada fiyatları aşağıda tutmak amacıyla geçici olarak uyguladıkları belirtilirken, bu durumun o ürünlerin ithalatını yapan ülkeler için çeşitli zorluklara neden olacağı ifade ediliyor.

Rusya, Ukrayna'ya açtığı savaş sonrası gıda ürünlerinin tedarikinde de küresel bir savaş açtı.

Rusya, bu ay, üçüncü ülkelere beyaz şeker ve şeker kamışı ihracatını, AEB'ye de tahıl ihracatını geçici olarak yasakladı. Söz konusu yasaklar, AEB ülkelerine 30 Haziran'a kadar, üçüncü ülkelere de 31 Ağustos’a kadar uygulanacak.

Arjantin de kendi un sanayisi için buğday tedarikini garanti altına almak ve makarna fiyatlarının artışını frenlemek için bir sistem oluşturma kararı aldı. Arjantin ayrıca, soya yağı ve küspesi ihracatını da durdurma kararı aldı.

Ukrayna ise buğday, mısır, ayçiçeği yağı, gübre ihracatına yasak getirdi. Ukrayna Başbakanı Denys Shmyhal, Ukrayna hükümetinin, gıda rezervi oluşturmayı hedeflediğini belirterek, bunun için ülkenin yıllık tüketimine eşit tahılı geri alacağını bildirdi.

Macaristan da tahıl ihracatı yasağına katılan ülkeler arasında yer aldı.

Dünyanın en büyük palm yağı üreticisi Endonezya ise şirketlere, planladıkları palm yağı ihracatının yüzde 30'luk kısmını yurt içine ayırma zorunluluğu getirdi. Bu oran daha önce yüzde 20'ydi.