Nijerya'da eski Devlet Başkanı General Sani Abacha döneminde yurt dışına kaçırılan yaklaşık 322 milyon doların halka dağıtımı başladı.

Nijerya'da 1993-1998 yılları arasında devlet başkanlığı görevini yürüten General Abacha döneminde İsviçre'ye kaçırılan ve Nijerya'ya iade edilen yaklaşık 322 milyon doların dağıtımına başlandığı bildirildi.

Nijerya Devlet Başkanı Muhammed Buhari'nin Özel Danışmanı Maryam Uwais, AA muhabirine konuya ilişkin açıklamalarda bulundu.

Sosyal yardım alanında da çalışmalar yürüten Uwais, "Devlet Başkanı Abacha döneminde İsviçre'ye kaçırılan 322 milyon dolar Nijerya'ya verildi. Şimdi bu para ülkedeki ihtiyaç sahibi Nijeryalılara dağıtılıyor." dedi.

Uwais, iade edilen paranın adil dağıtımı için Dünya Bankasının görevlendirildiğini vurguladı.

"İHTİYAÇ SAHİBİ İNSANLARI BELİRLİYORUZ"

İade edilen parayla Nijerya'nın 36 eyaletinde tarım, sağlık ve eğitim sorunu azaltmak için çalışmalar başlattıklarını dile getirerek, "İhtiyaç sahibi insanları belirliyoruz ve sorunlarını gidermeye çalışıyoruz. Tarımla uğraşabilirlerse tarımla uğraşacak miktarı veriyoruz, çocukları okula gitmeleri gerekiyorsa okutuyoruz, kadınları ise maaşa bağlıyoruz ve her ay 5 bin Naira (65 Türk lirası) veriyoruz." ifadelerini kullandı.

Paranın dağıtımı sırasında insanları harcama konusunda bilinçlendirdiklerine işaret eden Uwais, "Ülkedeki yoksulluğu azaltmak için maaşa bağladığımız kadınlara paralarını nasıl harcayacaklarını anlatıyoruz." dedi.

Uwais son olarak, Buhari döneminde yolsuzluk ve yoksulluğun önemli ölçüde azaltıldığı ve hükümet olarak geride mutlu bir ülke bırakmak istediklerinin altını çizdi.

"İKTİDAR BU PARAYI KENDİ ÇEVRESİNE DAĞITMAMALI"

Siyasi analist Mohammed Jamu Yusuf da Nijerya'nın bir kesiminin ciddi yoksullukla karşı karşıya olduğuna dikkat çekerek, iade edilen paranın vatandaşa dağıtılmasının bu sorunu çözemeyeceğini vurguladı.

Yusuf, "Burada hükümetin yapması gereken bu parayı vatandaşa dağıtmak yerine ülkenin önemli sorunları arasında yer alan elektrik, su gibi altyapı sorunlarını çözerek, yatırımları arttırması. Örneğin ülke genelinde elektrik sorunu var, bu parayla bu sorun çözülürse ülkede sanayi de gelişir, ticaret de artar." değerlendirmesinde bulundu.

Seçimlerin yaklaştığına işaret eden Yusuf, hükümete de çağrı yaparak, "İsviçre'den iade edilen 322 milyon dolar yoksullara veriliyor deniyor ama seçimler yaklaşıyor ve iktidar bu parayı kendi çevresine dağıtmamalı." şeklinde konuştu.

PARALARIN İADESİ SEÇİM KAMPANYASININ PARÇASIYDI

Abacha, 5 yıllık görev süresi boyunca kamudan en az 2 milyar dolar çalmakla suçlanmıştı.

Nijerya, Abacha'nın 1998'de ölümünden 1 yıl sonra İsviçre bankalarında saklı olduğu düşünülen, zimmetine geçirdiği paraların iadesi için İsviçre'den yardım istemişti.

Kasım 2013'te Abacha'nın hesaplarında bulunan yaklaşık 700 milyon doları Nijerya'ya iade eden İsviçre hükümeti, Aralık 2017'de de kalan 322 milyon doların Nijerya'ya iadesine karar vermişti.

Ancak 2013'te iade edilen paranın, dönemin hükümet yetkilileri tarafından "kendi zimmetlerine geçirildiği" iddiası üzerine, 322 milyon dolarlık iadenin Dünya Bankası tarafından belirlenen şartlara tabi olmasına karar verilmişti.

322 milyon dolarlık miktarın iadesiyle, Abacha'nın İsviçre'de dondurulan hesaplarında para kalmadığı belirtiliyor.

Nijerya için Abacha'nın hesaplarındaki paranın ülkeye geri getirilmesi büyük önem taşıyordu.

Devlet Başkanı Muhammed Buhari, 2015'teki seçim kampanyasında, çalınan paraların tamamının Nijerya'ya geri döneceği sözü vermiş ve bu söz, seçim kampanyasının en önemli maddeleri arasında yer almıştı.

AFRİKA'NIN "EN AÇ GÖZLÜ" DİKTATÖRÜ

17 Kasım 1993 yılında askeri darbeyle göreve gelen Abacha, ülkenin en çok yolsuzluk yapan lideri olarak biliniyor.

Ülkeyi yönettiği dönemde birçok insan hakkı ihlaliyle suçlanan Abacha hakkında, eski Kongo Demokratik Cumhuriyeti Devlet Başkanı Mobutu Sese Seko'ya söylendiği gibi Afrika'nın "en aç gözlü" diktatörü yakıştırması yapılıyor.

Abacha, 8 Haziran 1998'de devlet başkanlığı sarayında kalp krizi geçirerek hayatını kaybetmişti.

Ancak Abacha'nın ölümü bazı çevrelerce "şüpheli" olarak değerlendirilmiş, hatta zehirlendiği iddia edilmişti.