Küresel gayri safi hasılaya 2030'a kadar 16 trilyon dolarlık katkı yapması öngörülen yapay zekanın, Türkiye'de "ülke meselesi" olarak ele alınması gerektiği belirtiliyor.
Çin, ABD, Japonya, Hindistan, Almanya, Güney Kore ve Kanada, yapay zekaya dayalı teknolojiler alanında stratejiler oluşturarak, milyar dolarlık yatırımlar yapıyor. Yapay zekanın, 2030 yılına kadar küresel gayri safi hasılaya 16 trilyon dolarlık katkı yapması öngörülüyor.
Türkiye’de yapay zeka üzerinde çalışan akademisyenler, bu teknolojiyi ve getireceği fırsatları AA muhabirine değerlendirdi. 
Marmara Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ercan Öztemel, yapay zekanın hayatın her alanında hizmet sunmaya başladığını söyledi. Öztemel, "Örneğin spor yapıyorsunuz, giydiğiniz tişört size 'Kalbinizi yoruyorsunuz, dikkat edin' diyebilecek. Arabaya bineceksiniz, 'Beni falanca yere götür' dediğinizde sizi oraya götürebilecek. Günlük hayatta evde kullandığımız her türlü eşyada yapay zeka kendini bir şekilde gösterecek. Okullarda gelecekte belki de bizim gibi insanlar çıkıp anlatmayacak, bilgisayar size anlatacak." diye konuştu.
Öztemel, yapay zeka konusunda ülkelerin farklı alanlara yoğunlaştığını anlatarak, "Yapay zeka konusunda Amerika, Japonya, Çin önde gidiyor. Almanya ciddi bir atak yaptı Endüstri 4.0 ile beraber, makine sektöründeki hakimiyetini kaybetmemek için. Yapay zeka sistemleri geliştirirken aslında herkes her noktada aynı, biz de onlarla aynıyız.” değerlendirmesinde bulundu. 
Almanya'nın Endüstri 4.0'da yaptığı gibi belli bir program çerçevesinde bu alandaki çalışmalara yoğunlaşılması ve destek verilmesi gerektiğini anlatan Öztemel, "Türkiye’de yapay zeka bir ülke meselesi haline getirilmeli. Aslında akıllı sistemlere ciddi destek veriliyor. Sadece programların daha geniş çaplı ve kapsamlı yürütülmesine de dikkati çekmek istiyorum. 2030'da çevre, eğitim, sağlık, askeri, ulaşım sistemleri nasıl olacak, bunların modellenmesi lazım. Su 4.0, Endüstri 4.0, Eğitim 4.0, Lojistik 4.0 diye bir şey var. Bunların hepsinin altında temelde yapay zeka unsuru var. Bu alanlarda da iyi çalışmalar yapılıyor." değerlendirmesinde bulundu.
Öztemel, Türk insanında gelişmiş bir modelleme yeteneği bulunduğuna işaret ederek, "Türkiye’nin çok daha iyi bir noktaya geleceğini görebiliyorum, teknik ve teknolojik açıdan. Türkiye'nin büyük veri konusunda bilişim sektöründe bir altyapısı var. Dünyayla yarışabilecek nitelikte olduğunu da düşünüyorum.” dedi.
"YAPAY ZEKA HAYATIN HER ALANINA GİRİYOR"
Gebze Teknik Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Sinan Akgül de son dönemde kurulan teknoparklar ve kuluçka merkezleriyle girişimciliğe verilen önemin Türkiye'yi ileriye ittiğini, gelişmenin iyi yönde olduğunu ancak daha alınması gereken çok mesafe bulunduğunu söyledi.
Yapay zekanın hayatın her alanına girmeye başladığına işaret eden Akgül, şöyle konuştu:
"Bizim için ilginç alanlardan bazıları, görüntü işleme, güvenlik videolarındaki insan hareketlerinin analizi. Türkçe için ilginç projeler de var. Örneğin 1900 yılında yazılmış bazı metinleri çoğu insanımız algılayamıyor, anlayamıyor. Acaba 1900 yılında yazılmış bir metni günümüz Türkçesine çevirip, tersini de yapabilir mi bu konuda öğrenmeyi hızlandırabilir miyiz, bunun üzerine çalışıyoruz. Bankalarla hesap hareketlerinde şüpheli bir durum var mı, bunların otomatik bulunması gibi alanlarda çalışıyoruz. Bunların çoğu klasik yapay zeka problemleri. Dünyada olduğu gibi Türkiye'de de bunlar üzerinde çalışılıyor." ifadesini kullandı.
"DOĞRU ADIMLARIN ATILDIĞINI SÖYLEYEBİLİRİM"
İstanbul Şehir Üniversitesi İşletme ve Yönetim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şadi Evren Şeker ise Türkiye’nin teknoloji konusunda dünya çapında, çok iyi mühendisler yetiştirdiğini belirtti.
Şeker, yapay zeka teknolojilerinin milli karşılıklarının geliştirilmesi konusunda da Türkiye'de yatırımlar yapıldığını ifade ederek, bunların uzun vadeli yatırımlar olduğuna dikkati çekti. Şeker, "Bugün doğru adımların atıldığını size bir bilim insanı olarak söyleyebilirim. Bunların da ileride çok güzel dönüşleri olacağını söyleyebilirim. Ama her alanda yatırıma ihtiyacımız var. Sadece yapay zeka projeleri değil eğitimi de bunun bir parçası pazarlama alanındaki başarımız da önemli, iyi yöneticiler yetiştirmemiz de önemli. Bunların hepsi bir bütün olarak ele alınmalı.” değerlendirmesinde bulundu.