Rum Yönetimi’nin, İran ile olası bir savaş durumunda büyükelçiler ve sivillerin bölgeden tahliyesi operasyonlarında ABD’ye kolaylık sağlama kararı Rum tarafında, sebep olacağı tehlikeler nedeniyle kaygıyla karşılandı. Rum Dışişleri Bakanı ve Rum Yönetimi Sözcüsü tarafından yapılan yatıştırma açıklamalarının ise ikna edici bulunmadığı haber verildi.
Fileleftheros haberi “Kolaylıklar Konusunda Yatıştırıcı Açıklamalar… Hükümettekiler ABD Konusunda İzahatta Bulunuyor AKEL Korku Beyan Etmeyi Sürdürüyor” başlığıyla aktardı.
Habere göre Sözcü Nikos Kusios’un ardından dün de Rum Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis, Güney Kıbrıs’ın, ABD’nin Irak’a yönelik operasyonlarına hiçbir şekilde katılmayacağını” öne sürdü.  Hristodulidis Rum Yönetimi’nin, isteyen her ülkeye insani kolaylık sunduğunu ve ABD’ye sağlanacak kolaylığın, 2006’daki Lübnan ve Hizbullah-İsrail savaşı örneğindeki gibi, insanî formda olacağını söyledi.
DİSİ Başkanı Averof Neofitu da Rum Yönetiminin ABD’nin kolaylık talebine onay vererek “doğru hareket ettiği” görüşünü ortaya koydu, şunları söyledi:
“Altyapılar savaş için değil,  barış misyonu gerekmesi halinde büyükelçilik personelinin ve/veya sivillerin tahliyesi için sağlanacak. Bu şekilde ülkemizin gerek ABD gerekse diğer ülkelerle ilişkileri yükseliyor. Geçmişte de diğer birçok ülkeye bu tür kolaylıklar sağlandı.”
“UMARIZ GERÇEKTEN DE HÜKÜMETİN SÖYLEDİĞİ GİBİ DİPLKOMATİK MİSYON GÖREVLİLERİNİN TAHLİYESİ İÇİNDİR 
AKEL Basın Sözcüsü Stefanos Stefanu ise partisi adına yaptığı açıklamada “Ortadoğu ve Doğu Akdeniz’deki gelişmeler halkları endişelendiriyor. Aynı zamanda haklı olarak infial yaratıyor çünkü suçlu yine aynıdır. Önceki yıllarda Irak’ta,  Afganistan’da, Libya’da ve Suriye’de kan döken, bugün de İran’ı yeniden hedef alan ABD’dir” dedi.
“Kıbrıs, ABD’nin, İsrail’in ve Suudi Arabistan’ın İran’a ve diğer komşu devlet ve halklara karşı savaş kışkırtma planlarına herhangi bir şekilde karışacak olursa, kendisini hedef tahtasında bulacak” diyen Stefanu devamla şunlara işaret etti:
“Meşhur Menendez-Rubio yasası ile görüldüğü üzere, ABD-NATO arabasına koşulmasının Kıbrıs’ı güçlendirdiğini düşünenler Kıbrıs halkına vatanımız ve vatanımızın güvenliği açısından oluşan tehlikeyi izah etmek zorundadır. 
Anastasiadis hükümetinin Amerikan güçlerine sağlamayı kararlaştırdığı kolaylıklar, umarım gerçekten de hükümetin söylediği gibi,  diplomatik misyon görevlilerinin komşu devletlerden tahliyesi içindir ve ülkemizi tehlikeye sokabilecek herhangi bir şey değildir ve/veya tehlikeye sokabilecek bir şeye dönüşmez.”
Haravgi de Stefanu’nun açıklamasını “Kıbrıs Kamp Seçmesin… AKEL: Kolaylıklar Diplomatların Tahliyesiyle İlgili Olsun” başlığıyla aktardı.