Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, Eastmed projesi ve Kıbrıs sorununa ilişkin açıklamalarda bulundu.
Politis ve diğer gazeteler, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in Yunan Devlet Televizyonu ERT’ye, Eastmed doğalgaz boru hattı projesi ve Kıbrıs sorununa ilişkin açıklamalarda bulunduğunu yazdılar.
Habere göre Anastasiadis, ERT’ye verdiği röportajda, EastMed projesinin hızlandırılması yönünde atılan imzaların, ileri sürdükleri “Türkiye’nin kışkırtmalarına” verilen yanıt olduğunu belirtti.
Eastmed anlaşmasına imza atan ülkelerin “uluslararası hukuka saygı gösteren, barış yanlısı ve bölgedeki istikrarı savunan ülkeler oldukları” iddiasında bulunan Anastasiadis, projeye ilişkin hala yapılması gereken inceleme ve çalışmalar olmasından ötürü projenin sürdürülebilirliği konusunda şu anda herhangi bir tartışmaya girmek istemediğini de ifade etti.
Anastasiadis, İtalya’nın da anlaşmaya en kısa zamanda imza atması konusunda iyimser olduğunu, buna karşın bu süreçte, İtalya’nın, çevre, Libya’yla ilgili olarak mülteci sorunu ve boru hattının nasıl mümkün olacağı ve gidişatının ne olacağına dair çekinceleri bulunduğunu vurguladı.
Anastasiadis söyleşisinde Kıbrıs sorununa da değinerek, Türkiye’nin yeni kışkırtmalarla yeni oldu bittiler yaratmasının engellenmesi için Kıbrıs sorununa nihai bir çözüm bulunmasını hedeflediklerini iddia etti.
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’yla alakalı da konuşan Anastasiadis, Akıncı’nın rahat bırakılması durumunda tek hedefinin Kıbrıs sorununun çözümü olduğunu bildiğinden Akıncı’ya saygı duyduğunu belirterek, “ancak Akıncı’nın bir noktada Türkiye’nin tüm taleplerini kabul etmek zorunda kaldığı” iddiasında bulundu.
Fileleftheros gazetesi ise Anastasiadis’in açıklamalarını, “Kararlılık Mesaj Veriyor” başlığı altında yansıttı.
Gazeteye göre Anastasiadis röportajında, anlaşmanın imzalanmasının hızlandırılmasının sebebinin Türkiye’nin bölgedeki kışkırtmaları olduğu iddiasında bulundu.
Anastasiadis, İtalya’daki hükümet krizi olmasaydı İtalya’nın anlaşmayı Güney Lefkoşa’da gerçekleştirilen MED 7 zirvesinde imzalamış olacağını öne sürerken, anlaşmanın imzalanmasının hızlandırıldığını “çünkü ülkelerin egemenlik haklarının tek taraflı uygulamalarla veya Osmanlı hukuku uygulanarak şüphe altında bırakılmasının söz konusu olamayacağını” söyledi.
Anastasiadis, ABD’nin genel politikasında da bir değişiklik olduğunu ve şu anda stratejik ortak olarak gördükleri ülkeleri yalnız bırakmama çabasında olduklarını da iddia ederek, ABD’nin politikasındaki değişikliğin sebebinin Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın davranışları olduğunu savundu.
Anastasiadis, Erdoğan’ın “öngörülemez bir lider olduğu” iddiasında bulunurken “sadece Kıbrıs ve Yunanistan için tehdit olmadığını, Suriye ve Irak politikalarıyla ve Mısır’daki Müslüman kardeşlikler diye tanımlanan unsurlara desteğiyle bölgedeki istikrar için de tehdit oluşturduğunu” iddia etti.
AKEL’DEN ANASTASİADİS’E YANIT
Öte yandan gazete bir diğer haberinde, AKEL Sözcüsü Stefanos Stefanu’un, Anastasiadis’in yılbaşı öncesinde Fileleftheros gazetesinde yer alan söyleşisindeki iddialara dün yaptığı açıklamayla yanıt verdiğini yazdı.
Habere göre Stefanu, Anastasiadis’in söyleşisinde AKEL’e yönelik suçlamalarını sert bir dille reddederek Anastasiadis’in AKEL’e saldırmak için var olmayan tezler uydurduğunu ifade etti.
Anastasiadis’in Crans Montana zirvesinin başarısızlığına uluslararası toplum tarafından nasıl ortak edildiği sorusuna yanıt vermesi gerektiğini belirten Stefanu, Anastasiadis’in, alacağı cevaplardan korktuğu için BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’e yönelemediği iddiasında da bulundu.