Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın yaptıkları açıklamalar sebebiyle “arzu ettiği kadar iyimser olamadığını” ifade etti.

Alithia ve diğer gazeteler, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in New York’ta dün düzenlediği basın toplantısındaki açıklamalarına geniş yer verdiler.

Anastasiadis’in bugün New York saatiyle 17:55’te BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’le görüşeceği hatırlatan gazete, Anastasiadis’in bu çerçevede düzenlediği basın toplantısında, Guterres’le görüşmesinde “dönem dönem dile getirdiği, yetkilerin desantralize edilmesi, 1960 Anayasasına dönüş ve Güven Yaratıcı Önlemler gibi önerilerini ileteceğini” söylediğini yazdı.

Habere göre Anastasiadis ayrıca, BM Genel Sekreterinin Kıbrıs Özel Danışmanı Jane Holl Lute’un görevinin sona erdiğini de vurguladı.

BM Genel Sekreteri Guterres’in 27 Eylül tarihinde kendisi ve Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’la yemekte biraraya geleceğini doğrulayan Anastasiadis, “eğer kaşı tarafın iyi niyeti mevcut olursa Haziran 2017 ve Kasım 2019’da olan şey olabilir, sonuç çıkabilir” şeklinde konuştu.

“2017’deki görüşmenin Crans Montana zirvesiyle sonuçlandığını, 2019’daki Berlin görüşmesinin ise, liderlerin Genel Sekreterle uzlaşması ve diyaloğun yapılabileceği parametreleri belirleyen ortak açıklama olmasına karşın, Türkiye’nin müdahaleleri ve özlü diyalogdan kurtulmak için öne sürüdüğü bahaneler sebebiyle başarısızlığa uğradığını” iddia eden Anastasiadis, Cumhurbaşkanı Tatar ve Türkiye’nin söylemleri göz önüne alındığında, olumlu bir gelişme beklemesinin aşırı iyimserlik olabileceğini belirtti.

Anastasiadis, “Türkiye’nin, BM Güvenlik Konseyi, AB ve birçok ülkenin kınamaları sonrasında Genel Sekretere Cenevre’deki gayrı resmi konferansta yazılı olarak da sunduğu tezlerini değiştirmesini umut ettiğini” belirterek kendisinin ise, “çıkmazın aşılması adına dönem dönem dile getirdiği alternatif önerileri BM Genel Sekreterine ileteceğini” vurguladı.

Anastasiadis bu alternatif önerilerini ise; “Merkezi yönetimdeki olası anlaşmazlıkları azaltmak adına yetkilerin desantralizasyonu, parlamenter demokrasi, müzakerelerin yeniden başlaması için gerekli ortamın oluşturulması adına özlü GYÖ’ler ve bazı koşullara bağlı kalmak şartıyla, devletin varlığının devamlılığının ve Doruk Anlaşmalarında uzlaşıldığı şekliyle ve BM Kararları temelinde evriminin sağlanabilmesi için 1960 Anayasası’na geri dönüş” şeklinde sıraladı.

Anastasiadis: “Sonuç olarak Kuruluş Anlaşmalarına atıfta bulunarak, bir bölümün ya da tümünün ayrılması veya bir başka devletle birleşmesine veya merkezi devletten ayrılmasına izin verilmemesine atıfta bulunuyoruz. Sonuç olarak, egemenliğin tanınması şeklindeki Türk tezlerinden çok uzak olan, daha önce üzerinde uzlaşılmış müzakere zemini geri getiriliyor” şeklinde konuştu.

Anastasiadis, “1960 Anayasasına geri dönüş” önerisinin, Kıbrıs Türk tarafının söylemlerine yanıt için olduğunu savunarak, Kıbrıs Türk tarafının “ülkenin yönetimine katılımlarının engellendiğini ve devletin sözde Kıbrıs Rum Yönetimi olduğunu” söylemekte olduğunu ileri sürdü. Anastasiadis bu önerinin ayrıca “arzu edilen çözümde Doruk Anlaşmaları, BM kararları ve AB ilkelerine atıfta bulunduğunu” öne sürdü.

Doruk Anlaşmalarının net olduklarını ve çözümün nasıl olacağını belirlediklerini ifade eden Anastasiadis, “1960 Anayasasına değinmekle Kuruluş Anlaşması’ndaki doğru temeli ve Doruk Anlaşmaların temelindeki Kıbrıs Cumhuriyetinin dönüşümünü geri getiriyoruz” şeklinde konuştu.

Fileleftheros gazetesi ise konuya ilişkin haberini: “Düşük Beklentili Üçlü – Anastasiadis, Erdoğan ve Tatar Yüzünden Kıbrıs Sorunundaki Gelişmelerden Umutsuz” başlıkları altında okuyucuya yansıttı.

Gazete, Anastasiadis’in dünkü basın toplantısında, “Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik beklentileri konusunda kötümser olduğunu” ortaya koyduğu yorumunda bulunarak Anastasiadis’in açıklamasına ayrıntılı şekilde yer verdi.

PARTİLERDEN AÇIKLAMALAR

Gazete bir diğer haberinde ise, Anastasiadis’in New York ziyareti sebebiyle Rum siyasi partilerinden Kıbrıs sorununa ilişkin yapılan açıklamalara yer verdi.

Habere göre, DİSİ’den yapılan açıklamada, önemli olanının Kıbrıs sorununda diyalogun yeniden başlaması olduğunun altı çizilirken Anastasiadis’e destek belirtildi.

Açıklamada, iki devletli çözüm önerisinin BM ve uluslararası toplumdan asla kabul görmeyeceği ve bunun Kıbrıs Türk tarafında da bilindiği iddia edildi.

AKEL’in açıklamasında ise, Anastasiadis’in 1960 Anayasasına geri dönüş önerisine dair endişe duyulduğu yinelenirken Anastasiadis’in böyle bir öneri yapması durumunda “Kıbrıs Rum tarafına da sorumluluk yüklenmesinden başka bir şey başaramayacağı” ifade edildi.

DİKO’nun açıklamasında, Anastasiadis’in üçlü görüşmede, müzakerelerin BM Güvenlik Konseyi kararlarında belirlenen “doğru zemine” geri getirilmesi konusunda ısrarcı olması gerektiği belirtilirken, EDEK'in açıklamasında ise Anastasiadis’in uluslararası konferans toplanmasını talep etmesi gerektiği ifade edildi.

ELAM ise, “hükümetin talebinin demokratik bir çözüm, yani üniter devlet olması gerektiğini” öne sürdü.