Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, “militarizasyon yoluyla bir çözüm sağlanabileceği düşünülürse, bu Kıbrıs Helenizm’inin sonu olur” sözünün, bazı çevrelerce algılandığı gibi koşulsuz bir teslimiyet olmadığını savunarak “Gerçekçi vatanseverlik, silahla değil, diplomasiyle çözümü dikte eder” dedi.

Haftalık Kathimerini, Anastasiadis ile yaptığı söyleşiyi “Krizi Engellemek İçin AB ve ABD’den Müdahale” başlığıyla manşetten verdi.

Militarizasyon yoluyla bir çözüme ilişkin sözlerinin “koşulsuz teslimiyet” şeklinde yorumlanmasının hatırlatılması üzerine, Anastasiadis “Türk meydan okumalarının ve tehlikelerinin göğüslenmesi” için Güney Kıbrıs gibi küçük bir ülkenin elindeki seçeneklere dair bir tahmin yaptığını söyledi. Rum lider, bunun, bir kısım Türk medyasının atfettiği gibi bir teslimiyet değil, aksine “felaket senaryosu yerine diplomasi, uluslararası hukuk ve AB üyeliği silahlarını seçen direniş kararlılığını gösterdiğini” savundu.

“Gerçekçi vatanseverlik ve akılcılık bunu gerektirir. İçi boş slogan söylemini değil” ifadesini kullanan Anastasiadis, 1974 ve sonrasında bütün Rum ve Yunan hükümetleriyle bütün siyasi güçlerin, Kıbrıs sorununun “askerî imkânlarla değil, uluslararası hukuk zemininde diyalog seçeneğiyle çözüleceği ortak tezine sahip olduğunu” hatırlattı. Rum Yönetimi’nin tam da bu nedenle AB’ye üye ve Avrupa toprağı olduğunu kaydetti.

Anastasiadis devamla “Militarizasyonu tercih etmeyebiliriz ancak savunma kalkanımızı güçlendirmekten asla vazgeçmedik. Aksine bugün sürekli güçlenen ve modernleşen kuvvetli bir caydırıcı gücümüz var” dedi.

AB ve ABD’nin olası bir krizi önlemek için Türkiye nezdinde inisiyatif alması ve somut eylemlerde bulunması açısından önümüzdeki günleri kritik bulduğunu söyleyen Anastasiadis, “Türkiye, Libya’daki rolünü yükselttiyse, bunun sebebi, AB’nin politika ortaya koyamamasıdır” ifadesini kullandı.

Crans Montana’da bir fırsat kaybettiğini söyleyenlere cevabı sorulan Anastsiadis, şunları söyledi:

“Bizim tarafımızca, iyi niyetimizi ve çözüme ilerleme kararlılığımızı göstermek için insani olanaklar çerçevesinde gereken her şey yapıldı. Başarılamadıysa, bunun sorumlusu Türkiye’nin müdahaleleri ve Kıbrıs Türk tarafının Crans Montana’daki diyaloğa dair yükümlülüklerini yerine getirememesidir. BM tarafından maksatlı olarak sızdırılanlara kapılıp başka anlatılardan söz edilmesi beni üzüyor.”

Enerji konusunda ise Anastasiadis “Türkiye’nin eylemleri beni şirketlerin kaçma ihtimalinden daha çok endişelendiriyor” dedi.

Anastasiadis 2023’teki seçimlerde yeniden aday olmama kararının kesin olup olmadığına ilişkin soruyu yanıtında “kararım kesin ve değişmezdir” cevabını verdi.