AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu, Rum basınında bugün yer alan demecinde, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in, KKTC’de gerçekleştirilecek seçimlerin ardından “samimi ve BM Genel Sekreteri’ni gerçekten çözümle ilgilendiklerine ikna edecek birçok inisiyatif alması gerekeceğini” söyledi.

Politis gazetesine verdiği demeçte, Anastasiadis’i sınır kapıları konusunu ele aldığı yöntem konusunda eleştiren Kiprianu, Kıbrıs sorununda ise KKTC’de yapılacak seçimlerin hemen ardından Rum kesiminden girişimler beklediğini dile getirdi.

Kiprianu, gazetecinin “Sayın Tatar ve Sayın Özersay açılmalarına izin vermezken, sınır kapılarının kapanması konusunda Başkan Anastasiadis’i neden bu kadar eleştirdiği” konusundaki sorusuna ise yanıtında, kendilerinin ilk andan bu yana eleştirdikleri şeyin, hükümetin bu konudaki özensizliği olduğunu dile getirdi.

DİSİ Başkanının bir gün sınır kapılarının kapanmayacağını, kapanması halinde de havalimanları ve limanların da kapacağını söylediğini, diğer bir gün ise, bazı sınır kapılarının tek taraflı kapatılmasına karar verildiğini anımsatan Kiprianu, en nihayetinde virüsün havalimanlarından geldiğini ifade etti.

Anastasiadis hükümetinin, özensizliğiyle ve ani hareketlerle, kararları siyasi anlamda gerginleştirdiğini ve kendilerini tepki vermeye mecbur bıraktığını savunan Kiprianu, bunun akabinde ise KKTC hükümetinin, bütün sınır kapılarını kapatma konusunda hareket ettiğini iddia etti.

“Kendisinin Sayın Tatar ve Sayın Özersay’ı anladığını, çünkü önceliklerinin Kıbrıs sorununun bölünmeyle çözülmesi olduğunu” iddia eden Kiprianu, “Tatar ile Özersay’ın, bu hedefin hayata geçirilmesine hizmet eden hareketlerde bulunduklarını” öne sürdü.

“Kendilerinin önceliğinin bölünme olmadığını, en azından böyle söylediklerini, bundan ötürü kendi hareketlerinin başka gidişata yönelmesi gerektiğini” ifade eden Kiprianu, Rum hükümetinin sınır kapılarının açılması için inisiyatifler üstlenmesi gerektiğini söyledikleri zaman, bunun rahatsız etmemesi gerektiğine işaret etti.

Kiprianu, “kendilerinin Kıbrıs’ı yeniden birleştirmeyi istediklerini ve hedefleri bu olduğu sürece, eylemlerinin de bunun amaçlaması gerektiğini” de yineledi.

“Rum İçişleri Bakanı’nın verdiği bilgilere göre, düzensiz göçmenlerin ve siyasi sığınmacıların yüzde 70’ten fazlasının KKTC’den geldiğine” dair bir soruya karşılık ise Kiprianu, bu rakamların doğru olduğu konusunda emin olmadığını söyledi.

Sözlerinin devamında “Ama bu doğru ise, ne anlama gelmektedir? Sınır kapıları sonsuza kadar kapalı mı kalmalıdır?” sorularını soran Kiprianu, İçişleri Bakanı’nın bu kişilerin sınırın başka noktalarından da geçtiği imasında bulunduğunu belirtti.

Kiprianu “bunun işgal yüzünden ortaya çıkmakta olan birçok meseleden biri olduğunu, aynı zamanda Kıbrıs sorununun çözümünde ısrar ettikleri bir sebep daha olduğunu” da savundu.

“Sayın Tatar ve Sayın Özersay’ın ülkeyi bölmek istediklerini söylediniz. Sayın Akıncı’nın seçimleri kaybetmesi durumunda, ülkenin yeniden birleşmesi perspektifi de mi kayboluyor?” şeklindeki bir soruya ise Kiprianu, özlü müzakerelerin, iki kesimli iki toplumlu federasyonla yeniden başlaması olanağının çok büyük ölçüde azalacağını savundu.

Bu yüzden son üç yıldır Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’e müzakerelerin yeniden başlamasına ilişkin koşullar meydana getirecek inisiyatifler alması konusunda baskı yaptıklarını dile getiren Kiprianu, KKTC’deki seçimler ve şekillenecek olan olgulara bağlı olarak, hükümetin ve Anastasiadis’in, samimi ve BM Genel Sekreterini gerçekten çözümle ilgilendiklerine ikna edecek birçok inisiyatif alması gerekeceğini ifade etti.

Kıbrıs sorununun çözülmesi gerektiği konusunda koşullar meydana getirmeleri ve kamuoyunda bu fikri geliştirmeleri gerektiğine de atıfta bulunan Kiprianu, çünkü bölünmenin yıkıcı olacağını ve bunun yolun sonu değil, Kıbrıs ve Kıbrıs halkı için yeni maceraların başlangıcı olacağını da ileri sürdü.

BM Genel Sekreteri’nin son raporlarında çok basit bir şey söylediğini, bunun ise “bana bu kez eğer müzakerelere başlarsak sonuna kadar gideceğimizi söylemeniz gerekir” şeklinde olduğunu kaydeden Kiprianu, Anastasiadis’in bu kez gerçekten bu hususta kararlı olduğu konusunda BM Genel Sekreteri Guterres’i ikna etmesi gerekeceğine işaret etti.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la ilgili bir ifade üzerine ise, Erdoğan’ın çeşitli nedenlerle gerçekten çok bir büyük problem olduğunu iddia eden Kiprianu, Erdoğan’la ilgili birtakım iddialarda bulunarak “Bana göre, bizim açımızdan soru basittir. Sayın Erdoğan var diye (ve kendisine güvenmediğimiz için) Kıbrıs sorununu çözmek için hiçbir şey yapmamalı mıyız? Bu yaklaşım matematiksel bir doğrulukla nihai bölünmeye yol açar” ifadesini kullandı.

Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in aklında Kıbrıs sorunu olup olmadığı konusundaki bir soruya ise Kiprianu, bunun gelişmelerden ortaya çıkacağını söyledi.

Editör: TE Bilisim