Birleşmiş Milletlerin (BM), Kıbrıs’taki kaçak mülteci sorunuyla mücadele amacıyla Kıbrıs Türk ve Kıbrıs Rum tarafları arasında iki toplumlu ortak bir mekanizma kurulmasını arzuladığı iddia edildi.

Kathimerini gazetesi: “BM’den Mülteci Formülü – Mülteci Akınlarında da Türkiye Suçsuz” başlıkları altında manşet ve iç sayfalarından yer verdiği haberinde, BM’nin, Kıbrıs’taki kaçak mülteci akınları sorununun çözülmesi için Kıbrıs Türk ve Kıbrıs Rum tarafları arasında iki toplumlu bir mekanizma kurulmasını arzuladığını iddia etti.

Gazete, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in UNFICYP’in görev süresinin yenilenmesine ilişkin hazırlamış olduğu bir önceki raporunda, “kaçak mülteci akınlarının önlenebilmesi için uygun bir mekanizma hazırlanmasının beklemede olduğu” ifadesine yer verdiğini belirterek, benzer bir ifadenin Haziran sonu-Temmuz başında yayınlanması beklenen yeni raporda da yer alma ihtimalinden söz etti.

Kıbrıs’taki BM yetkililerinin, mültecilerle mücadele için iki toplumlu bir mekanizma kurulması yönünde çaba sarf ettiklerini öne süren gazete, bu tür bir ifadenin yeni raporda da yer almasının, Türkiye’den gelen kaçak mülteci sorununun iki toplumlu düzeye indirilmesi, Türkiye’nin bunun sorumluluğundan kurtulması ve KKTC’nin güçlendirilmesi anlamına geleceğini yazdı.

Türkiye’den Kıbrıs’a yönelik kaçak göç akımının, iki toplum arasında kurulacak ortak bir bilgi alış verişi mekanizmasıyla çözülemeyeceğini de iddia eden gazete, BM’nin yanı sıra AB Komisyonu’ndan da benzer görüşlerin dile getirildiğini belirtti.

Gazete, Avrupa Komisyonu başkan yardımcısı Margaritis Schinas’ın DİSİ’nin ideolojik kurultay toplanışında yaptığı konuşmada “Kıbrıs Türk liderliğinin, adadaki mülteci krizinden sorumlu olduğunu ve kendisine düşen sorumluluğu üstlenmesi gerekeceğini” söylediğini belirterek Schinas’ın bu sözleriyle Türkiye’nin sorumluluğunu es geçtiğini öne sürdü.

- Guterres’in raporu “sorunlu”

Gazete haberinin devamında, bir diğer başlık altında verdiği haberde ise, Guterres’in UNFICYP raporunun ilk taslağında, Türkiye ve KKTC tarafından kapalı bölge Maraş’ta gerçekleştirilen faaliyetlere ciddi bir değinmede bulunmadığını, buna paralel olarak ise, Kıbrıslı Türklerin ekonomik durumunun kötüleşmesi konusuna değindiğini iddia etti.

Kapalı bölge Maraş’taki sahil şeridinin genişletilmesi konusunun rapor taslağında sadece “betimleme” olarak yer aldığını ve konu hakkında özlü bir tavır kanmaktan kaçınıldığını savunan gazete, raporda verilmeye çalışılan mesajın, “adadaki iki toplumun işbirliği yapabilecekleri, yapmaları gerektiği” şeklide olduğu iddiasına da yer verdi.

Editör: TE Bilisim