Titina Loizidu davası ile adını duyurduktan sonra birçok Rum’un, kapalı Maraş’takiler başta olmak üzere KKTC’deki eski malları için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurularına önayak olan Rum avukat Ahilleas Dimitriadis, “Guterres Çerçevesi temelinde iki bölgeli, iki toplumlu federasyon için müzakereye gitmeliyiz” dedi.

Haravgi’ye verdiği söyleşide Maraş’ı “çözümün feneri” diye niteleyen Dimitriadis, “Bu fener sönerse çözüme giden yolu kaybedeceğiz. Kesin olan şu ki 5 yıllık hareketsizliğin bize maliyeti oldu ve zannederim önümüzde Kıbrıs sorununun çözümü için son fırsat bulunuyor” dedi.

Dimitriadis, kapalı Maraş ile ilgili son gelişmenin bazılarının gösterdiği kadar trajik olmadığı görüşünü de ortaya koyarak “Türkler sadece sahilin küçük bir bölümünü açtı çünkü kentin tamamının açılması 550 ve 789 sayılı kararları ihlal eder” dedi.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açılma sürecinin devam edeceğini söylediği hatırlatıldığında ise Dimitriadis, “Erdoğan işini yapıyor, kendi çıkarı için de çok iyi yapıyor. Ya bizim çıkarımız? Kim eylem planı hazırladı?” diye sordu.

Rum tarafının bir planı olup olmadığını bilmediğini belirten Dimitriadis, “yapılması gerekenleri” şöyle sıraladı:

“Türkiye tarafından yapılan ve BM kararlarının ihlal edildiği hareketlerin objektif şekilde kaydedilmesi için çitle çevrili bölgedeki BM varlığının artırılmalıdır. İki bölgeli iki toplumlu federasyon için Guterres Çerçevesi temelinde müzakerelere gidilmelidir çünkü korkarım şimdi gitmezsek taksimle karşı karşıya kalacağız. Çapraz müzakere yapılmalı ve bunu başarmak için organize olmalıyız. Müzakerecimiz nerede? New York’ta! Müzakere gruplarının başkan ve üyeleri nerede? Guterres’in 6 maddelik çerçevesi altında ön hazırlık yapılmalı, güçlü noktalarımızın neler olduğunu, zayıf noktalarımız neler olduğunu ve nasıl müzakere edeceğimizi görmemiz için plan tatbikatı yapılmalı.”