İngiltere’nin Avrupa Bakanı Sir Alan Duncan’ın Rum Yönetimi’nin tek yanlı ilan ettiği “Münhasır Ekonomik Bölge”yi egemenliği şaibeli bölge olarak tanımlamasının ardından İngiliz Dışişleri Bakanlığı’nın da benzer bir açıklamada bulunması Rum tarafında çok yoğun hoşnutsuzluk ve tepkiye neden oldu.

Rum Yönetimi’n hoşnutsuzluğunu ve tepkisini çeken noktanın, hem Duncan’ın, hem de İngiltere Dışişleri Bakanlığı’nın konuyla ilgili açıklamalarında BM Deniz Hukuku Sözleşmesi’ne atıf yapması olduğuna dikkat çekiliyor.

Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in diplomatik düzeydeki sert girişimler dışında,  İngiltere Başbakanı Theressa May’a özel mektup göndermeye de karar verdiği de bildirildi.

İngiliz Yüksek Komiseri Stephen Lillie dün Rum Dışişleri Bakanlığı’na çağrıldı. İngiltere’deki Rum büyükelçinin de dün akşam saatlerinde İngiltere Dışişleri Bakanlığı’na giderek Sir Alan Duncan ile görüşmesi bekleniyordu.

Fileleftheros “Londra Nezdinde Girişimler” başlıklı haberinde Rum Yönetimi’nin, diplomatik düzeyde girişimlerle yetinmeyip Rum Yönetimi Başkanı’nın İngiltere Başbakanı’na özel mektup gönderme kararının,  Sir Duncan’ın açıklaması ve İngiliz Dışişleri Bakanlığı izahatından ne kadar rahatsızlık duyduğunun göstergesi olduğuna vurgu yaptı.

Gazete, Anastasiadis’in, İngiltere’de yaptığı bir dizi temas sırasında havanın tamamen farklı olması ve Sir Duncan’ın açıklamasının bu havaya uymamasından dolayı Theressa May’e mektup göndermeye karar verdiğini yazdı. Anastasiadis’in kamuoyu önünde ortaya koyduğu ilk tepkisinde, Brexit konusunda yaşadığı zorluklarda Güney Kıbrıs’ın İngiltere’ye verdiği desteği de hatırlatarak, “gerekli bütün girişimlerde bulunulacak” dediğine dikkat çekti.

Habere göre, Rum Sözcü Prodromos Prodromu, Sir Alan Duncan’ın açıklaması ve İngiltere Dışişleri Bakanlığı üzerine Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in dünkü “gerekli girişimlerde bulunulacak” açıklaması soruldu.

Prodromu “Başkanın yaptığı yoruma ekleyebileceğimiz tek şey, bakanın talihsiz açıklamaları konusunda İngiltere nezdinde gerekli girişimlerde bulunmak üzere İngiliz Yüksek Komiseri’nin dün Dışişleri Bakanlığı’na çağrıldığıdır” dedi. Prodromo, Anastasiadis’in May’e mektup göndereceğini de ekledi.

Prodromu, May’e gönderilecek mektupta, Rum Yönetimi’nin Brexit konusunda farklı bir tavır takınabileceği uyarısının yer alıp almayacağı sorusunu yanıtında, Anastasiadis’in dünkü “İngiliz hükümeti nezdinde resmi girişimlerde bulunuluyor” açıklamasına gönderme yaptı.

Gazete, Rum Yönetimi’nin İngiltere’deki Yüksek Komiseri (büyükelçisi) Evripidis Evriviadis’in Sir Alan Duncan’la görüşmek üzere dün akşam İngiltere Dışişleri Bakanlığı’na gitmesinin beklendiğini ekledi.

İNGİLİZ DIŞİŞLERİ’NİN, DUNCAN’IN AÇIKLAMASINI DÜZELTMEYEN İZAHATI

Sir Alan Duncan’ın, Avam Kamarası’nda Türkiye’nin sözde Rum “MEB”i içerisindeki faaliyetlerinin İngiliz Dışişleri Bakanlığı tarafından kınanması istendiğinde, “Türk büyükelçi ile çok yapıcı bir görüşme yaptım. Birleşik Krallığın tutumu, BM Deniz Hukuku Sözleşmesi uyarınca, egemenliği şaibeli herhangi bir bölgede sondaj yapılmaması gerektiği şeklindedir”  açıklamasına İngiltere Dışişleri Bakanlığı’ndan şu izahat açıklaması geldi:

“Birleşik Krallığın tutumu, BM Deniz Hukuku uyarınca egemenliği şaibeli herhangi bir bölgelerde sondaj yapılmaması gerekir. Kıbrıs Cumhuriyeti’nin uluslararası tanınmış münhasır ekonomik bölgesindeki petrol ve doğal gazı değerlendirme hakkını tanıyoruz. Kıbrıs’ın petrol ve doğal gazının bütün Kıbrıslıların menfaatine geliştirilmesi gerektiğine inanıyoruz.”

 Rum tarafı bu izahatın Duncan’ın açıklamasını düzeltmediğine inanıyor.

Fileleftheros “Partiler, İngiltere’yi Topa Tuttu” başlıklı haberinde ise Rum siyasi partilerinin, Duncan’ın açıklaması nedeniyle İngiltere’yi topa tutarken Rum Yönetimi’ni eleştirmeyi de ihmal etmediklerine dikkat çekti.

Habere göre, Rum Yönetimi’nin İngiltere nezdinde girişim başlatmasını alkışlayan DİSİ, “Avrupa Bakanı,  ülkesini ve AB’yi bugünkü kötü duruma sürükleyen icraatlarla ilgileneceğine uluslar arası hukuka da, İngiltere ile Kıbrıs Cumhuriyeti arasındaki geleneksel iyi ilişkilere de aykırı açıklamalar yapıyor” dedi.

“MEB’DEKİ EGEMENLİK HAKLARI ARGÜMANI ULUSLARARASI TOPLUMU İKNA ETMEDİ”

AKEL Rum Yönetimi’ni “uluslararası toplumun önemli unsurlarının gönülsüz ve kabul edilemez açıklamalarına ve anlattıklarının ikna etmemesine” kafa yormaya çağırdı. Türkiye’nin sözde Rum “MEB’ini ihlal ettiğini, ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamanın da Sir Duncan’ın Rum “MEB”i ile ilgili açıklamasının da kabul edilemez olduğunu savunan AKEL “asıl soru şu: uluslararası toplum hükümetin, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin münhasır ekonomik bölgedeki egemenlik haklarıyla ilgili argümanlarından neden ikna olmadı” vurgusunu yaptı.

“ÜSLERİ YENİDEN MÜZAKEREYE AÇ”

İngiltere’nin “karşısındakinin bir sömürgesi değil de, bağımsız, egemen, AB üyesi bir devlet olduğunu anlaması gerektiğini” savunan DİKO, çoğu kez Türk tezlerini benimsemekle suçladığı İngiltere’nin Rum Yönetimi’ni İngiliz üslerinin statüsünü yeniden müzakere konusu yapmaya çağırdı.

EDEK, Duncan’ın açıklamasını kınadı ve bu açıklamanın İngiltere’nin Kıbrıs sorunundaki “olumsuz” rolünü bir kez daha açıkça ortaya koyduğu iddiasında bulundu.

Ekologlar, Rum Yönetimi’nin aldığı önlemlerin yetersiz olduğu görüşünü ortaya koyarken,  Vatandaşlar İttifakı, Rum Yönetimi’ne “girişimde bulunma, üsler konusunu aç” çağrısı yaptı. Demokratik Cephe ise Alan Duyncan’ı “tehlikeli” ilan etti.

Politis, diplomatik kaynaklara dayanarak, Rum Yönetimi’nin İngiltere yönündeki girişimlerinin “Birleşik Krallığın yaklaşımının kabul edilemez olduğu” argümanına dayandığına işaret ettiğini aktardı.

Haberde, “Hükümet, söz konusu noktanın şaibe altında olduğu argümanının hiçbir dayanağı olmadığını öne çıkarıyor. Türkiye’nin sondaj ile talep ettiği nokta Kıbrıs kıyılarının 34 deniz mili aşığında ve uluslararası hukukun öngördüğü orta hat ile 30 deniz mili mesafededir. Yine o nokta Türkiye kıyılarının 80 deniz mili uzağındadır.  Bölgenin Türkiye’ye ait olduğu ve Türk yetkililerin atıf yaptığı, Kıbrıslı Türklerin hakları argümanlarının hiçbir mantığı yoktur” denildi.

Alithia haberi “Lefkoşa’nın Büyük Rahatsızlığı… Duncan’ın Şaibeli Bölgelerde Sondajdan Kaçınılması Açıklamasına Yoğun Tepkiler” başlığıyla aktardı.

ANASTASİADİS “DAHA YENİ BAŞLIYORUZ”

Gazete, Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis’in, Sir Alan Duncan’ın açıklaması üzerine yapılan girişimlere şu ana kadar herhangi bir cevap gelip gelmediğini soran gazetecilere “daha yeni başlıyoruz” dediğini yazdı. Gazete “Lefkoşa, Londra’nın BM Deniz Hukuku Sözleşmesi’ne atıf yaparak, egemenliği şaibeli herhangi bir yerde sondaj yapılmaması gerektiği tezinden çok rahatsız görünüyor” ifadesine yer verdi.

Haravgi haberi “Foreign Office MEB’in Şaibeli Olduğunu Tekrarladı…. Dışişleri Bakanlığı’ndan Resmî Girişim, Başkan’dan May’e Mektup” başlığı altında özetlerken AKEL Genel ­Sekreteri Andros Kiprianu’nun, İngiltere Dışişleri Bakanlığı açıklamasını “çok net ve bizim açımızdan olumsuz” sözüyle yorumladığını yazdı.

Haberde, Rum Yönetimi’nin MEB’deki egemenlik hakları konusunda uluslar arası toplumu ikna edemediğini kaydeden Kiprianu, ABD, İngiltere ve BM’den gelen destek açıklamalarının da gönülsüz olduğu görüşünü ortaya koydu. Kipraianu “Türkiye’nin köşeye sıkıştırılması için müzakerelerin yeniden başlaması” önerisini yineledi.

Editör: TE Bilisim