Rum tarafının, tek yanlı ilan ettiği “Münhasır Ekonomik Bölge’nin (MEB) Kuzey bölümündeki parsellerin koordinatlarını” alelacele BM’ye sunduğu ancak Rum yetkililerin bu bilgileri doğrulamaktan veya yalanlamaktan kaçındığına işaret ediliyor.
Rum tarafının, Baf açıklarına konumlanan Fatih sondaj gemisinin sondaja başlamasını an meselesi gördüğü; Fatih’in sondaja, Baf-Pegia’nın 40 deniz mili açığındaki “Finiki” hedefinde başlayacağına dair bilgi edindiği ve Sahil Radyosu aracılığıyla Fatih personelini “haklarında uluslararası tutuklama emri çıkarmakla” tehdit ettiği haber verildi. 
Politis birinci sayfasından verdiği “MEB’in Kuzey Kesimiyle İlgili Koordinatlar BM’ye… Sondajın Başlaması An Meselesi” başlıklı haberinde, Rum yönetiminin, Fatih’in Baf’ın Pegia köyü açıklarına gitmek üzere yolda olduğu haberini aldığı anda alelacele BM’ye, sözde MEB’inin Kuzey bölümündeki parsellerin koordinatlarını içeren sözlü not ilettiği bilgisine yer verdi.
Habere göre, Rum yönetimi kaynakları bu bilgiyi doğrulamıyor veya yalanlamıyor  ancak bu girişimin, henüz yapılmadıysa çok yakında yapılacağına kesin gözüyle bakılıyor. Rum yönetiminin sözde “MEB’inin Kuzeyi’nin koordinatlarını” BM’ye sunma kararını yıllar önce almış olduğu  belirtilen haberde, Rum yönetiminin 2014 yılında “MEB’in Kuzey bölümünün” sınırlandırılmasına dair yasa tasarısı sunduğu, meclisin de yasayı geçirdiği hatırlatıldı. 
Haberin “Sondaja Başlıyorlar” başlıklı bölümünde, Kıbrıs Türk basınında, sondajın cumartesi günü başladığı haberleri yayınlanmasına rağmen dün akşamüzeri, sondaj hazırlıklarının devam ettiği bilgisi edinen Rum yönetiminin Fatih’in sondajına bugün veya en geç yarın başlayacağı sonucuna vardığı ve sondaj çalışmalarının önümüzdeki dönemde devam edeceğinden emin olduğu kaydedildi.
Habere göre Rum yönetimi dün  “Kıbrıs Sahil Radyo” aracılığıyla Fatih mürettebatını “haklarında uluslararası tutuklama emri çıkartmakla” tehdit ederek, Fatih’in ve destek gemilerinin faaliyetlerine “derhal son vermelerini” istedi. 
“ABD’DEN DAHA FAZLASINI BEKLERDİ…”
Haberinin “Hükümet ABD’den Daha Fazlasını Beklerdi… AB, Rusya ve Mısır’ın Tepkilerinden Memnun” başlıklı bölümünde ise, son iki gündür diğer konulara yüksek perdeden tepki veren Rum iç cephesinin, Fatih’in sondaja  başlayıp başlamadığına dair resmî bilgilendirmeyi beklediği ve bu konuda ses tonunu nispeten düşük tuttuğunu kaydetti. 
Habere göre Rum Sözcü Prodromos Prodromu dün Türkiye’nin “sorumsuz” diye nitelediği tavrının tehlikesini küçümsemediklerini açıkladı. “Türkiye’nin NATO, ABD ve bütün bölge ülkeleri ile ilişkilerinin iyi olmadığını” da söyleyen Prodromu “sahip olduğumuz ve geliştirebileceğimiz dayanaklar tahtında mümkün olan her şeyi yapıyoruz” ifadesini kullandı.
Rum tarafının, “Kıbrıs müzakerelerinin yeniden başlamasını istediğini” iddia eden Prodromu, Türk gemilerinin  sözde “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin egemenlik haklarını ihlal etmekte ve gerginlik yaratmakta olduğunu” öne sürerek, bu devam ederken müzakere olamayacağını söyledi. 
AB’DEN MART 2018 KARARINI HAYATA GEÇİRMESİ İSTENECEK
Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in Avrupa Konseyi’nin Romanya’da gerçekleştirilecek gayrı resmi toplantısında AB’den, Mart 2018’de kararlaştırdığı desteği hayata geçirmesini isteyip istemeyeceği sorulduğunda “önümüzdeki çarşambaya kadar durumun nasıl olacağına bağlı olarak, denklerine değineceği konulardan biri de bu olacak” diyen Prodromu, şunları da söyledi:
“Türkiye’nin (Fatih’in sondajı konusunu) bir daha düşünmesini, Doğu Akdeniz’deki enerji olgularına bu şekilde katılamayacağının anlaşılmasını bekliyoruz.”
Rum yönetiminin Fatih mürettebatı hakkında uluslararası tutuklama emri çıkarıp çıkarmayacağı da sorulan Prodromu “yasa tahtında, bu tür faaliyetlere katılanların kişisel sorumlulukları vardır ve aranabilir. Bu, hükümetin planladığı önlemlerden biridir. Kıbrıs MEB’i içerisinde sondaj yapılması halinde gemi kaptanları olarak veya destek hizmetleri verenler olarak uluslararası yargıda kovuşturulabilirler” dedi.
Edindiği bilgilere dayanarak Rum yönetiminin, Türkiye’nin  Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerine yönelik ilk tepki dalgasından genel hatlarıyla memnun olduğunu yazan gazete “Dış Siyaset ve Güvenlik   Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini aracılığıyla AB’nin, Mısır’ın ve Rusya’nın hemen tepki vermesinden daha çok, ABD’nin ilk tepkisinden daha az memnun olduğunu, İsrail’den de çok yakında destek beklediğini” yazdı.
Habere göre Prodromu bu konuda “hükümet Avrupa Komisyonu’nun, Mısır ve Rusya’nın tepkilerinden memnuniyet belirtiyor. Yunanistan’ı zikretmedim, o zaten kendiliğinden anlaşılıyor” ifadelerini kullandı.
Gazete dün de İngiltere’nin, Kıbrıs’taki Yüksek Komiserlik (büyükelçilik) sözcüsü aracılığıyla Doğu Akdeniz’deki gelişmelerden “endişe” belirttiğini yazdı. Habere göre İngiliz Yüksek Komiserliği Sözcüsü “gelişmeleri endişeyle izliyoruz. Kıbrıs ve Türkiye  hükümetleri ile sıkı temas içerisindeyiz.  Durumun yatıştığını görmek istiyoruz” dedi ve İngiltere’nin, Mogherini tarafından dile getirilenlere  katılıp katılmadığı sorusuna olumlu cevap verdi. 
RUM YÖNETİMİNDEN “MÜZAKERELER BAŞLAYAMAZ” UYARISI
Alithia fotoğraf destekli ve ikinci manşet olarak verdiği habere “Hükümetin Uyarısı… MEB’de Türk İhlalleri Varken Müzakereler Başlayamaz” başlığını attı ve Rum Sözcü Prodromos Prodromu’nun dünkü açıklamasına yer verdi.
Haberi iç sayfasında “Tepkiler Çok, Ama…” başlığı altında detaylandıran ve Türkiye’nin, aleyhine yapılan eleştirilere kayıtsız kaldığına ve geri adım atmadığına dikkat çeken gazete, TC Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın, ‘Ege ve Doğu Akdeniz’deki haklarımızı koruyacağız’ açıklamasını da aktardı.
Gazete diplomatik kaynaklara dayanarak, “Türkiye’ye bedel ödetmeyi hedefleyen Rum yönetiminin, çabalarını AB eylem alanı içerisinde yoğunlaştırdığını, Anastasiadis’in 9 Mayıs’ta Romanya’da yapılacak Avrupa Konseyi gayrı resmî toplantısında bu konuyu Avrupalı ortaklarıyla teferruatıyla görüşeceğini haberine ekledi.
Fileleftheros “AB Kalkanıyla Cevap Veriyor… Türk Meydan Okumaları Gayrı Resmî Avrupa Konseyi’nin Önüne… Dışişleri Bakanlığı Diplomatik Teyakkuzda” başlıklı haberinde, Rum yönetiminin,  “Türkiye’ye bedel ödetmek” maksadıyla AB çerçevesinde yürüttüğü çabaları kapsamında, 9 Mayıs’taki gayrı resmî Avrupa Konseyi dışında, diplomatik düzeyde de çeşitli girişimlerde bulunduğuna işaret etti.
Habere göre, Rum yönetimi BM Güvenlik Konseyi’nin 5 daimi üyesi, AB üyesi ülkeler ve bölge ülkeleriyle direkt iletişim içerisinde bulunuyor; Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis de yarın Paris’e gidiyor.
SİYASİ PARTİLERİN TEPKİSİ
Gazete haberinin “Partiler MEB’deki Türk Faaliyetlerini Kınıyor… Tepki Yöntemine Dair Farklı Değerlendirmeler” başlıklı bölümünde ise, Rum siyasi partilerinin ve parti başkanlarının konuyla ilgili tepki açıklamalarına yer verdi.
Habere göre DİSİ Başkanı Averof Neofitu dün hem Avrupa Halk Partisi Genel Sekreteri hem de Avrupa Komisyonu Başkan adayı ile görüştüğünü, AP’deki en büyük siyasi grup olan Avrupa Halk Partisi’nden Türkiye’yi net ifadelerle kınayan bir açıklama beklediğini söyledi. Gazete, Avrupa Halk Partisi’nin dün, Neofitu ile görüşüldüğü ve Güney Kıbrıs’a desteklerinin tam olduğu  açıklaması yaptığını kaydetti.
AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu uluslararası toplumdan bazı tepkiler gelmesini olumlu bulduğunu söyledi. Gelen tepkileri yumuşak bulduğunu kaydeden Kiprianu “sonuç  alacak tepkiler olmasını umuyor ve diliyoruz” dedi, özetle şunları ekledi:
“Dışişleri Bakanı defalarca, üçlü işbirliklerimizin, ABD ile geliştirdiğimiz sıkı ilişkilerin MEB’i zırhlandırdığını defalarca söyledi. Ancak bugün bütün  bu gelişmelerin, müzakerelerin başlamasında da sorun yaratmakla  birlikte aslında, Kıbrıs MEB’inin zırhlandırıldığı argümanını da yıktığını kaygıyla görüyoruz. Türk meydan okumalarını göğüslemenin en iyi yolu uluslararası toplumu, sadece müzakerelerin başlamasına değil çözüme götürmeye de hazır olduğumuza ikna etmektir.”
EDEK, bildiri yayımlayarak Rum yönetimini, diplomatik eylemlerini aşamalı olarak yükseltmeye ve tırmandırmaya çağırdı. Gelişmelerin, EDEK’in 2 Ekim 2017’de, Yunanistan Dışişleri eski Bakanı Nikos Kocias’ın da katıldığı Ulusal Konsey’e sunduğu  Türkiye’nin meydan okumalarına karşı Güney Kıbrıs ile Yunanistan’ın ortak bir milli politika benimsemesi gerektiği tezini doğruladığını belirtti.
Vatandaşlar İttifakı, Türkiye Doğu Akdeniz’de faaliyet gösterirken DİSİ ve AKEL’in Kıbrıs sorunundaki politikaları konusunda çatıştıklarını belirtti. Partileri, içinde bulunulan zamanın ne kadar kritik olduğunu anlayıp, Kıbrıs sorununu birkaç oy çekmek için kullanmamaya çağırdı. 
Gazete “KKTC’nin Tanınması İçin Mücadele… Çavuşoğlu: ‘Kolay Değil Ama Mücadeleyi Sürdüreceğiz’” başlığı altında da, TC Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Cumartesi akşamı KKTC’de yaptığı açıklamayı aktardı. 

Editör: TE Bilisim