BM Genel Sekreteri Guterres’in geçici olarak atadığı Kıbrıs Özel Danışmanı Jane Holl Lute’un Kıbrıs ziyaretinin zamanı konusunda Rum basınında çeşitli tarihler dile getirilmeye devam edilirken; Kıbrıs Rum tarafının bu ziyarete tam anlamıyla “hazır” olduğu iddia edildi.
Fileleftheros gazetesi “Lute’un Gelişine Hazır” başlığı altında verdiği haberinde, BM Genel Sekreteri’nin geçici olarak atadığı Kıbrıs Özel Danışmanı Jane Holl Lute’un Kıbrıs ziyaretinin büyük olasılıkla 20 Aralık sonrasında gerçekleşeceğini yazdı.
“Referans Şartları” konusunda taraflarla görüşerek uzlaşı aramak için adaya gelecek olan Lute’un ziyaretinin 20 Aralık sonrasında olmasının beklendiğini öne süren gazete, Rum hükümetinin ise bu ziyarete tam anlamıyla hazır olduğunu savundu.
Gazete, Kıbrıslı Rum Müzakereci Andreas Mavroyannis’in, Lute’un gelişine, Guterres çerçevesi ve tüm uzlaşı noktalarını raftan indirerek hazırlandığını belirterek, Kıbrıs Rum tarafı için konunun, 30 Haziran veya 4 Temmuz tarihli belge değil, Crans Montana’daki yemekte konuşulanlar olduğunu yazdı.
Habere göre Rum hükümetinden bir kaynak, “Eide belgesinden değil Guterres belgesinden bahsediyoruz” açıklamasında bulunurken, BM Genel Sekreteri Guterres’in “normal bir devletten söz ederken Türk garantilerinin ve müdahale haklarının olduğu bir devleti kastetmediğinin aşikar olduğu” iddiasında bulundu.
Söz konusu kaynak, Lute’un gelişinin 20 Aralık sonrasında olmasının beklendiğini ancak henüz kesin bir bilgi bulunmadığını da vurguladı.
Öte yandan gazete, AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu, Rum Bakanlar Kurulu Genel Sekreteri Teodosis Çiolas, EDEK ve Vatandaşlar İttifakı’nın Kıbrıs sorununa ilişkin yaptıkları açıklamalara da yer verdi.
Gazete, AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu’nun dün açıklamalarının tonunu biraz daha yükselterek, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’e sert yanıt verdiğini ve Anastasiadis’in iddialarının aksine, Türkiye’nin işini kolaylaştıran şeyin eleştiriler değil “tutarsızlıklar” olduğunu söylediğini yazdı.
Habere göre Kiprianu, dün New York’a hareketinden önce Larnaka Havaalanında yaptığı açıklamada, partisinin ne kadar vatansever olduğunu, her türlü siyasi bedele rağmen, çözüm müzakerelerini 2014’ten 2017 yılına ve Crans Montana zirvesine kadar desteklemekle kanıtladığını söyledi.
Kiprianu, “karşı tarafın, yani Türkiye’nin tezlerini ileri götürmesine imkan sağlayan şeyin ortaya konulan çelişki ve tutarsızlıklar olduğunu” belirterek, Anastasiadis ve DİSİ Başkanı Averof Neofitu’ya “Türkiye’nin işini kimlerin kolaylaştırdığını bir kez daha düşünmeleri” çağrısında da bulundu.
New York’ta BM nezdinde gerçekleştireceği temaslara da değinen Kiprianu, BM Genel Sekreteri’nin Siyasi İşlerden Sorumlu Yardımcısı Rosemary DiCarlo, Güvenlik Konseyi daimi üye ülkeleri ve ABD’deki Rum örgüt temsilcileriyle görüşmeler gerçekleştireceğini ifade etti.
Kiprianu, New York temaslarından “karşılıklı bilgilendirme ve fikir alış verişi dışında bir sonuç beklemediğini” dile getirerek, “Kıbrıs sorununu yöneten bizler değiliz, Sn. Anastasiadis’tir” şeklinde konuştu.
EDEK partisinden yapılan açıklamada ise, Kiprianu ve Anastasiadis’in aralarındaki karşılıklı çatışmaya son vererek Kıbrıs sorununun özünü görmeleri çağrısında bulunarak, Kıbrıs sorununun özünü teşkil ettiğini iddia ettiği bir dizi soruya yanıt vermeleri talep edildi.
Gazete, Vatandaşlar İttifakı’ndan ise, çözüm şekline ilişkin referandum yapılması çağrısının yinelendiğini yazdı.
Habere göre partinin açıklamasında, Kıbrıs sorununun çözüm şekline ilişkin uzmanlar tarafından araştırmalar hazırlanması ve çözüm şeklinde halkın referandumda karar vermesi gerektiği iddia edildi.
ÇİOLAS: “ÖNCELİĞİMİZ ÇÖZÜM”
Gazete bir diğer haberinde ise, Rum Bakanlar Kurulu Genel Sekreteri Theodosis Çiolas’ın, 1955-59 EOKA mücadelecilerini anma amaçlı gerçekleştirilen bir törende yaptığı konuşmada, Kıbrıs Rum tarafının birincil hedefinin Kıbrıs sorununun çözümü olduğunu söylediğini aktardı.
Habere göre Çiolas, “Türkiye’nin sürekli yeni taleplerde bulunmasından ötürü müzakere sürecinin kolay olmadığı” iddiasında bulunduğu konuşmasında, “Kıbrıs sorununa adil ve kalıcı bir çözüm bulma taleplerinin Türkiye’nin uzlaşmaz tutumuyla karşılaştığını” öne sürdü.
Çiolas, “işgalin sona ermesi, garantilerin ve müdahale haklarının kaldırılması ve temel insan hakları ile devlet organlarının kalıcı işlevselliğinin sağlanmasının değişmez tezleri olduğunu” ifade ederek, çözüm müzakerelerinin “BM Genel Sekreterinin altı maddelik çerçevesi, toprak düzenlemeleri de dahil varılan uzlaşılar, BM kararları ve AB ilkeleri” temelinde yeniden başlamasını istediklerini de sözlerine ekledi.

Editör: TE Bilisim