BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs’taki Barış Gücü’nün (UNFICYP) görev süresinin uzatılması raporuna ilişkin Genel Sekreter’in Kıbrıs Özel Temsilcisi Elizabeth Spehar, ABD’de temaslarını sürdürürken, rapora ilişkin Rum siyasi partilerinden tepkiler gelmeye devam ediyor.

UNFICYP’İN YILLIK MALİYETİ 45 MİLYON 600 BİN DOLAR… 861 PERSONEL

Fileleftheros gazetesi “Masraflar Kıbrıs Cumhuriyeti’ne -Kıbrıs Hükümeti UNFICYP’in Giderlerinin Üçte Birini Karşılıyor” başlıkları altında verdiği haberinde, UNFICYP’in yıllık maliyetinin 45 milyon 600 bin dolar olduğunu, bu rakamın yüzde 33,7’lik kısmı olan 15 milyon 300 bin Euro’nun Rum yönetimince karşılandığını yazdı.

Gazete haberinde, raporda yer aldığı şekliyle UNFICYP’in yıllık maliyetine dair rakamlara geniş şekilde yer verirken, UNFICYP’te görev yapan toplam personel sayısının ise 861 olduğunu vurguladı.

UNFICYP personelinin hangi ülkelerden ve kaçar kişi olduklarına ilişkin ayrıntılı rakamlara da yer veren gazete, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Elizabeth Spehar’ın ise rapora ilişkin ABD Dışişleri Bakanlığı ve Senatosu’nda temaslar gerçekleştirdiğini aktardı.

Habere göre Spehar, ABD Temsilciler Meclisi Helen Konuları Grubu Eş Başkanları Carolyn Maloney ve Kostas Bilirakis’le görüştü.

Görüşme sonrasında Maloney ve Bilirakis tarafından yapılan ortak açıklamada, BM Güvenlik Konseyi’nin Kıbrıs’taki çözüm çabalarını desteklemesi gerektiği vurgulandı.

Spehar, 20 Ocak Pazartesi günü BM Güvenlik Konseyi’ni bilgilendirecek.

Öte yandan DİKO ve EDEK partileri UNFICYP raporuna eleştirilerde bulundular.

Habere göre DİKO’dan yapılan açıklamada, raporun “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin düzeyinin aşamalı şekilde düşürülmesi anlamına gelen çok olumsuz unsurlar içerdiği” belirtilerek özellikle raporda “her iki tarafın da askeri düzeyde doğrudan temas kurmalarını sağlayacak mekanizmaların oluşturulması için çaba göstermelerinin istenmesinin uluslararası hukukun en önemli unsurunun çiğnenmesi anlamına geldiği” iddia edildi.

EDEK’in açıklamasında ise, raporun bir kez daha, “Türk tarafının yol açtığı önemli sorunların hiçbirine yer vermediği ve Türkiye’yi kınamak yerine taraflar arasında eşit mesafede durduğu” iddiasında bulundu.