Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’in AB’yi Kıbrıs sorununa daha aktif müdahil etme inisiyatifi Ulusal Konsey toplantısında partilerden olumlu işaretler aldı.

AKEL’in AB’nin Türkiye’ye teşvik olabileceğine kuşkuyla yaklaşarak Ankara’yı ikna etmek için enerjinin ileri götürülmesi karşı önerisinde bulunduğu, Hristodulidis’in ve diğer partilerin buna karşı çıktığı bildirildi.

Fileleftheros’un “Türkiye İçin Teşvik Arıyorlar” başlığıyla manşete çektiği habere göre, Hristodulidis, Rum Yönetimi Başkanı olarak katıldığı ilk Ulusal Konsey toplantısında, AB’nin Kıbrıs sorununa daha aktif müdahil olması ve müzakerelerin başlamasına kendi yöntemiyle katkı koyması için harcadığı çabaları anlattı. Siyasi partiler, Hristodulidis’in çabasını destekler göründü ancak Türkiye’ye AB üzerinden verilebilecek teşvikler konusunda anlaşmazlıklar oldu. Hristodulidis, Türkiye-AB ilişkilerinin Türkiye’nin müzakere masasına dönmesi için teşvik olduğu kanaatini dile getirdi.

AKEL Genel Sekreteri Stefanos Stefanu buna karşı çıkarak, Türkiye-AB ilişkilerinin teşviki için, AB üyesi 27 ülkenin bir dizi kritik konuda hemfikir olması veya anlaşması gerektiğini savunan Hristodulidis, böyle bir durumda sorumluluğun üye devletlerde olacağını söyledi.

Stefanu, Türkiye’ye enerji üzerinden teşvik verilmesi önerisine karşı öneride bulunarak, Nikos Anastasiadis’in 2020’de sunduğu önerinin masada olduğunu yineledi. Hristodulidis ise enerji üzerinden teşvik verilmesinin zaman alacağına işaret ederek, karşı çıktı. Nikos Anastasiadis ise Hristodulidis’in bu çekincesine destek vererek “enerji teşvik olarak verilirse, Türkiye bu fırsatı kullanacak ve görüşme müzakerelerin özlü menfaati olmaksızın başka yönde hareket edecek” dedi.

Rum Sözcü Konstantinos Letimbiotis, konsey toplantısının ardından yaptığı açıklamada Hristodulidis’in Brüksel’de yaptığı temaslar ve çıkmazın kırılması, müzakerelerin yeniden başlaması ve Kıbrıs sorununun uzlaşılmış çerçeve zemininde çözülmesi çabalarına AB’nin daha aktif müdahil edilmesi önerisi hakkında bilgi verdiğini söyledi.

Letimbiotis, Hristodulidis’in bütün siyasi partilerden “bütün tarafların karşılıklı menfaati olacağı bir durum yaratılabilmesi ve çözüme ulaşılabilmesi için AB’nin BM’ye destek olacak şekilde daha aktif müdahil olması çabasına destek ve takviye" istediğini belirtti.

“-Milli Güvenlik Konseyi”

Gazete, Hristodulidis’in Mili Güvenlik Konseyi kurulmasındaki kararlılığını Ulusal Konsey toplantısında da dile getirdiğini yazdı.

Habere göre, görevleri arasında Rum Ulusal Konseyi’nin işini daha çok takviye etmenin de olduğu bir Milli Savunma Konseyi kurulması fikrini kısaca ortaya koyan ancak detaylı anlatmaya zaman olmadığını söyleyen Hristodulidis, partilere, önümüzdeki günlerde kuruluş ve işleyişiyle ilgili genel çerçeveyi gönderme sözü verdi. “Bakanlar Kurulu kararıu ile ilerleyeceğiz, ardından da Milli Güvenlik Konseyi kuruluş ve işleyiş yasa ve tüzükleri için meclisten geçecek” dedi.

Gazete, siyasi parti başkanlarının konsey toplantısı sonrasında yaptığı açıklamaları da aktardı.

Habere göre, DİSİ Başkanı, Meclis Başkanı Annita Dimitriu, partisinin, AB’nin –izin verilen noktalarda- Kıbrıs sorununa daha aktif müdahil olmasına olumlu yaklaştığını kaydetti. Dimitriu, toplantıda AB müdahiliyetinin şart olarak değil katalizör olarak işleyeceğinin net şekilde ortaya konulduğunu belirtti. AB’nin daha aktif rol almasına ve somut inisiyatiflere katıldıklarını kaydeden Dimitriu, kendilerinin de yardımcı olacaklarını ve her diplomatik imkanı ve her kürsüyü Türkiye’nin Kıbrıs’taki faaliyetlerini anlatmak için kullanacaklarını söyledi.

-“Durum ümitsiz, uluslararası unsurun Rum tarafını da sorumlu tuttuğu uzun soluklu çıkmaz”

AKEL Genel Sekreteri Stefanos Stefanu “Kıbrıs sorununda durum ümitsiz. Uluslararası unsurun Kıbrıs Rum tarafını da eşit şekilde sorumlu gördüğü, hiç olmadığı kadar uzun soluklu bir çıkmaz var” dedi. Çıkmazın kırılması ve müzakerelerin Crans Montana’da koptuğu yerden, müzakere kazanımlarını, Guterres Çerçevesi’ni koruyarak yeniden başlaması için somut ve nokta atışlı inisiyatifler almalarının şart olduğunu söyledi. Hristodulidis ve hükümetinin tutumu bu ise, Genel Sekreter ve Güvenlik Konseyi’nin de tezi bu olduğu için AKEL’in bunu selamladığını söyledi. Türk tarafının müzakere masasına dönmesi için dinamikler yaratılması gerektiği görüşüne de katıldıklarını kaydeden Stefanu, “Ortak ilgi alanlarını ve Türkiye için teşvikleri serbest bırakabilecek alanları saptamalıyız” dedi.

DİKO Başkanı Nikolas Papadopulos, Hristodulidis’in inisiyatifini selamladı ve AB’nin bugünkü çıkmazın kaldırılmasında olumlu rol oynayabileceğini kaydetti. Papadoşulos, Türk tarafının işbirliği yapmayıp, bugünkü “uzlaşmazlığını” sürdürmesi durumunda, Türkiye’nin verimsiz tavrını değiştirmesi için benimsenmesi gereken muhtemel karşı teşviklerle ilgili alternatifleri incelemeleri gerektiğini anlattı.

EDEK adına konuşan Maria Vasiliadu, partisinin, Hristodulidis’in inisiyatifini desteklediğini belirterek EDEK’in müzakereler sırasında, mutlu sona ulaşmaması halinde Rum tarafına herhangi bir bedel veya sorumluluk yüklenmemesi için dikkatli adımlar atılmasını ve doğru ön hazırlık yapılmasını istediğini anlattı.

DİPA Başkanı Marios Karoyan, Türkiye’yi, KKTC’yi siyasi açıdan yükseltmeye ve yeni emrivakiler yapmaya çalışmakla suçladı. Karoyan, böyle bir dönemde çıkmazın kaldırılması, müzakerelerin yeniden başlaması ve “Kıbrıs Cumhuriyeti"nin konumunun güçlendirilmesi çabalarına destek vereceklerini açıkladı.

ELAM Başkanı Hristos Hristu, partisinin Hristodulidis’in inisiyatifine iyi gözle baktığını söyledi. Ekologlar, AB’nin, BM’nin Kıbrıs sorunundaki rolünün yerine geçmediğini belirtti.

Eski Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis de Hristodulidis’in inisiyatifine, AB’nin Türkiye-AB ilişkileri açısından müdahil olmasının teşvik olabileceğini, müzakerelerin yeniden başlaması için harcanmakta olan birçok çabadaki farklı bir boyut olduğunu söyleyerek destek verdi.

Alithia haberi “En Uzun Boyutlu Çıkmaz… İlk Ulusal Konsey’de Partilerden Kaygı ve Endişe” başlığıyla aktardı ve partilerin Hristodulidis’e müzakerelerin yeniden başlamasından söz ederken kaldığı yerden, yakınlaşmalar ve Guterres Çerçevesi korunarak mı başlamasını kast ettiğini sorduğunu ve olumlu cevap aldığını yazdı.

“-Rum tarafıyla çatışmaya girmesin diye AB temsilcisine ön onay”

Haravgi, “Ulusal Konsey, AB’nin Kıbrıs Sorununa Müdahiliyetine Olumlu… EDEK, AB Yetkilisine Kıbrıs Rum Tarafınca Ön Onay Verilmesini İstedi” başlıklı haberinde, konsey toplantısının ardından basına açıklamada bulunan EDEK temsilcisi Maria Vasiliadu’nun “Kıbrıs Rum tarafı ile çatışmaya girmemesi için AB temsilcisiniğn Kıbrıs Rum tarafından ön onay almalı” dediğini yazdı.

Habere göre, Sözcü Letimbiotis, Hristodulidis’in konsey toplantısı sırasında, seçim vaatlerinden olan, Milli Güvenlik Konseyi kurma niyetini de açtığını söyledi. Letimbiotis, güvenlik ve savunma konularında danışmanlık organı olması, Bakanlar Kurulu’na ülkenin milli güvenliğiyle ilgili konularda Bakanlar Kurulu’na rapor sunması beklenen Milli Güvenlik Konseyi’nin Ulusal Konsey’e danışmanlık yapacağını kaydetti.

Politis, “Kıbrıs Sorununun Kilidini Açacak Olan AB-Türkiye İlişkileri Mi, Enerji Mi?” başlıklı haberinde, Nikos Hristodulidis başkanlığındaki ilk Ulusal Konsey’de AB’nin Kıbrıs sorununun kilidini açmak için Türkiye-Avrupa ilişkilerini aktifleştirmesi önerisinin etkinliği hakkında farklı görüşler ortaya konulduğunu yazdı. Gazete, AKEL’in daha etkin bulduğu enerji meselelerinin aktifleştirilmesine karşı önerisinde bulunduğunu yazdı.

Editör: TE Bilisim