AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu “Alithia” gazetesinde yer alan söyleşisinde, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in Kıbrıs sorununa ilişkin tutumuna yönelik eleştirilerini yineledi.

Kiprianu söyleşisinde özetle, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in raporunun 18’inci paragrafında, Crans-Montana’da tam olarak ne olduğunu anlattığını, Guterres’in raporunda, garantör devletlerin sorunları aşma niyetini tespit ettiğine değinmesine karşın iki liderin de siyasi iradesinde eksikliğin olduğunu belirttiğini söyledi.

Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in rapor taslağı dolaşımdayken itiraz etmemesinin Guterres’in tespitlerini kabul ettiğini gösterdiğini belirten Kiprianu, Anastasiadis’in Crans-Montana zirvesi sonrasındaki tutumunun, çözüm için girişim üstlenmekten kaçınma şeklinde olduğunu vurguladı.

Kiprianu, Türkiye’nin çözüm istememesi argümanının Kıbrıs Rum tarafının girişim üstlenme ve müzakerelere başlamasına engel teşkil etmemesi gerektiğini de belirtirken Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Kıbrıs Rum tarafına “ne istediğinize karar verin” yönünde çağrı yaptığını ve bu çağrının neden yapıldığının düşünülmesi gerektiğini ifade etti.

UNFICYP’in görev süresi konusunda KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay’ın görüşlerine katılmadığını, UNFICYP’in Kıbrıs sorununa bir çözüm bulunana kadar adada kalması gerektiğini de belirten Kiprianu, BM Genel Sekreteri’nin, müzakerelerin yeniden başlaması koşullarını da net biçimde ortaya koyduğunu vurguladı.

Kiprianu söyleşisinde Rusya’nın Güney Kıbrıs Büyükelçisi’yle temaslarına da değindi ve Rusya’nın Kıbrıs sorununa iki toplumlu, iki kesimli federasyon temelinde çözüm bulunmasını istediğini ancak NATO garantörlüğü ve adada NATO askerlerinin bulunmasını kabul etmediğini öne sürdü.