Güney Kıbrıs, Yunanistan ve Mısır arasındaki, 7’ncisi dün Kahire’de gerçekleştirilen üçlü zirve sonrasında ortak deklarasyon yayımlandı. Türkiye’nin “Doğu Akdeniz’deki ve Suriye’deki faaliyetleri nedeniyle bölge açısından tehlike” diye nitelendirildiği deklarasyonda Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki faaliyetleri “kınandı ve derhal sonlandırılması” talep edildi. 
Rum gazeteleri zirve sonrasında düzenlenen ortak basın toplantısında, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis ve Mısır Devlet Başkanı Abdel Fatah El Sisi’nin açıklamalarına yer verdi.
KAHİRE ORTAK DEKLARASYONU
Fileleftheros “Türkiye’ye Suçlama… Kahire Üçlüsü Akdeniz ve Suriye’deki Operasyonları Kınadı” başlığıyla manşete çektiği haberinde, deklarasyonun içeriğine yer verdi.
Gazeteye göre deklarasyonda “Doğu Akdeniz’deki deniz bölgeleri içerisinde artan tansiyondan endişe” belirtildi. Türkiye’nin sözde “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Münhasır Ekonomik Bölgesi ve kıta sahanlığı içerisindeki faaliyetleri kınandı. Türkiye’nin yeni sondaj faaliyetlerinin de sözde “Kıbrıs MEB’i ve uluslararası anlaşmalar tahtında sınırlandırılan deniz bölgeleri içerisinde olduğu” öne sürüldü ve Türkiye’nin faaliyetleri “yasadışı” diye nitelendirildi. Bölgede militarizasyonun artışının, Akdeniz’deki barış, güvenlik ve istikrarı tehdit etmekte olduğu” iddiasıyla “kaygı” belirtildi. 
Türkiye’nin Barış Pınarı Harekâtı’na da değinilen Mısır deklarasyonunda, Türkiye’nin Suriye toprağı içerisinde “yasadışı ve düzensiz askeri faaliyette bulunduğu, Suriye’nin birliğinin ve demografik yapısının ve toprak bütünlüğünün korunması gerektiği, Türkiye’nin Suriye’nin demografik yapısını bozmaya çalıştığı” iddia edildi.
Enerji konusunda ise Güney Kıbrıs, Yunanistan ve Mısır’ın, aralarındaki işbirliğini doğal gaz arama ve nakil konusunda bir dizi işbirliğiyle takviye etme iradesinin ortaya konulduğu deklarasyonda , hidrokarbon keşfinin, bölgesel istikrar ve kalkınmaya katalizör olabileceği görüşü ortaya konuldu.
“ELİMİZDEKİ BÜTÜN DİPLOMATİK İMKANLARI KULLANMAKTA KARARLIYIZ”
Ortak basın toplantısında konuşan Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, “tehdit altında değil, yaratıcı bir diyalog perspektifleri yaratacak bir ortamda yapıcı görüşmeler yapılmasına  uygun dayanak olması şartıyla müzakerelerin yeniden başlaması hedefi ile BM Genel Sekreteri ile üçlü görüşme öncesinde, Kıbrıs sorunundaki son gelişmeler hakkında bilgi verdim” dedi, şunları ekledi:
“Türkiye’nin son kabul edilemez  faaliyetleri ve  Kıbrıs Cumhuriyeti’nin tanınmış ve ruhsatlandırılmış parselleri içerisinde arama sondajları yapma niyeti, ortamı bozmakla kalmıyor gerilimi tırmandırıyor, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin egemenlik haklarını ve uluslararası hukuku en kaba şekilde ihlal ediyor. Muhataplarıma, Türk ihlallerinin sona ermesi ve Kıbrıs Cumhuriyeti’nin egemenlik haklarını kesintisiz kullanmasına mutlak saygı olması için elimizdeki bütün diplomatik imkanları tüketmede (kullanmada) kararlı olduğumuzu anlattım. Mısır ve Yunanistan liderlerine, Ortak Deklarasyon’da da kaydedildiği gibi Türk  meydan okumaları karşısında Kıbrıs Cumhuriyeti’ne verdikleri güçlü destek ve dayanışma için teşekkür ederim.”
Mısır Devlet Başkanı El Sisi, Rum yönetiminin Kıbrıs sorununun “barışçıl halli için yürüttüğü faaliyetlere” tam destek belirtti, Yunanistan Başbakanı Miçotakis de Kıbrıs sorununa iki bölgeli iki toplumlu federasyon ve BM kararları temelinde adil ve sürdürülebilir çözüm” bulunmasına destek beyan etti, her üç ülkenin de Kıbrıs müzakerelerinin yeniden başlamasından yana olduğunu söyledi.
Alithia, haberi “Kahire Üçlü Zirvesinden Destek… Kıbrıs MEB’indeki Türk Faaliyetleri Kınanıyor… Kıbrıs, Yunanistan ve Mısır  İşbirliklerini Uluslararası Mercilerde de Derinleştiriyor” başlık ve spotlarıyla aktardı.
DOĞU AKDENİZ GAZ FORUMU’NUN KURULMASINA ATIF
Habere göre basın toplantısında her üç lider de, bölgenin 7 ülkesinin enerji politikalarını koordine etmek üzere Doğu Akdeniz Gaz Forumu’nun kurulmasını kutladı. Anastasiadis “işbirliklerinin, bir dizi yeni anlaşma aracılığıyla takviye edilmesi iradesini” teyit etti. Anastasiadis “bu çerçevede East Mediterranean Gas Forum’un ihdas edilmesini ve Mısır Elektrik İdaresi ve Euro Africa Interconnector  arasındaki çerçeve-anlaşmasının imzalanmasını selamladık” dedi. 
YATIRIM FAALİYETLERİNE DAİR ANLAŞMALAR İMZALANDI
Kahire zirvesi çerçevesinde, üç ülke arasında, yatırım  faaliyetlerine dair anlaşma imzaladı. Anastasiadis üç ülkenin Yatırım Geliştirme Ajansları arasında memorandum uygulama  icra programı imzalanması ile özel sektörün de bu işbirliğine müdahil olmasından memnuniyet belirtti. Güney Kıbrıs ile Mısır arasında çifte vergilendirmeden kaçınma anlaşması imzalanmasının,  iki ülkenin gerek hükümetleri gerek yatırımcılarının ekonomik, ticari ve yatarım ilişkilerini daha da güçlendirme iradelerini gösterdiğini sözlerine ekledi. El Sisi Süveyş Kanalı’ndan Afrika içine ekonomik bölgenin önemine dikkat çekerken Miçotakis, turizm, tarım, denizcilik ve çevre koruma konularında üçlü  yatırımların ileri götürülmesi programı imzalandığını belirtti. 
Politis’in “Türk Faaliyetlerini Kınadılar”  başlığıyla birinci sayfasından ve fotoğraflı aktardığı haberine göre; Güney Kıbrıs, Yunanistan ve Mısır, ortak deklarasyonlarında, Türkiye’nin sözde “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Münhasır Ekonomik Bölgesi içerisindeki ve Maraş’taki eylemlerini kınadı ve “Türkiye’nin bu tavrı ile  Kıbrıs sorununun çözüm müzakerelerinin yeniden başlamasına yardımcı olmadığı” mesajı verdi.
Habere göre Rum, Yunan ve Mısır devlet başkanlarının dün imzaladığı ortak deklarasyonda Türkiye’ye  “yasa dışılıklara son verme ve müzakerelerin yeniden başlaması için uygun ortam yaratılmasına yardımcı olma” çağrısı yapıldı. Deklarasyonda “Kıbrıs sorununun içerisinde çözülebileceği tek çerçevenin BM çerçevesi olmaya devam ettiği” iddiasına da yer verildi.
Haravgi, habere “Türk Faaliyetlerine Üçlü Kınama… Üç Ülke Müzakerelerin Derhal Başlamasından Yana” başlığını attı.
“DIŞ POLİTİKA YERİNE İLETİŞİM POLİTİKASI YAPTILAR”
Aynı gazete “Dış Politika Yerine İletişim Politikası Yaptılar… AKEL: Peş Peşe Başarısızlıkların Ardından Hükümettekiler Çıtayı Düşürüyor” başlıklı haberinde AKEL’in,  Basın Sözcüsü Stefanos Stefanu aracılığıyla, Anastasiadis hükümetini bölge ülkeleriyle üçlü işbirlikleri konusunda eleştirdiğini yazdı.
Habere göre, Stefanu özetle şunlara dikkat çekti:
“Birkaç yıldır Anastasiadis-DİSİ hükümeti, medya eşliğinde, üçlü işbirlikleri ile İsrail, ABD ve diğer ülkelerle askeri işbirliklerinin MEB’i Türk saldırganlığına karşı zırhlandıracağı anlayışını işledi ve ‘Kıbrıs Akdeniz’in efendisi haline geldi’ dedi. Bir yıl önce Dışişleri Bakanı, Yunanistan, Mısır, Kıbrıs üçlü zirvesinin yapıldığı Girit’ten ‘Türk eylem ve açıklamalarından endişe edeceğimiz hiçbir şey yok’ dedi. Oysa bugün –vatanımız açısından dramatik bir şekilde- Kıbrıs Cumhuriyeti MEB’inin  zırhlandırılmış olmadığını ve Sayın Anastasiadis ile Sayın Hristodulidis’in  endişelenmesi, tehlikeleri farklı değerlendirmesi ve zamanında harekete  geçmesi gerektiğini görüyoruz. İktidardakiler, Kıbrıs hükümetinin  AB’ye Türkiye’ye sert tedbir uygulatmayı başaracağı algısını yarattılar. Tükiye’yi AB’nin güçlü devletlerini ve Batı devletlerini bağlayan çok güçlü jeopolitik, ticari, ekonomik ve askerî çıkarları görmezden geldiler. Ancak şu anda, peş peşe başarısızlıklardan sonra, kendileri de beklenti çıtasını düşürdü.”