Rum tarafının Avrupa Parlamentosundaki milletvekillerinin, Kıbrıs Rum Haber Ajansı KİPE’ye yaptıkları açıklamalarla, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula Von Der Leyen’in konuşmasını aynı zamanda Türkiye konusundaki açıklamalarını yorumladıkları ifade edildi.
Başlıca eleştirinin Türkiye’nin Güney Kıbrıs aleyhindeki ileri sürülen kışkırtıcı davranışlarına atıfta bulunulmaması olduğunu yazan Fileleftheros gazetesi, DİSİ AP milletvekili ve Avrupa Halk Partisi grup üyesi Lefteris Hristoforu’nun açıklamasına yer verdi.
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula Von Der Leyen’in Türkiye’yle ilişkiler konusundaki ifadelerini ve “Ankara’nın Kıbrıs karşısındaki meydan okumalarıyla ilgili ifade eksikliğini” yorumlayan Hristoforu “kendilerinin prensiplere sahip olduklarını ve Türkiye’nin Kıbrıs, Yunanistan ve kendi içerisinde yaptıklarına yaptırımlar uygulanmasını veya bunların cezalandırılmasını isterken, Kıbrıs delegasyonu olarak prensipleri uygulamaya çalıştıklarını” öne sürdü.
DİSİ ve Avrupa Halk Partisinin AP’deki bir diğer milletvekili olan Lukas Furlas ise, Türkiye ve Türkiye’nin Güney Kıbrıs aleyhindeki ileri sürülen meydan okumalarıyla ilgili ifade eksikliği konusundaki açıklamasında “çifte standart uygulandığında dair endişe belirterek, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula Von Der Leyen’in Türkiye’ye az ve öz atıfta bulunduğunu, öte yandan Rusya ve Belarus gibi diktatör rejimlerle her türlü bağın kesilmesi gerektiğini söylediğini” ifade etti.
AKEL’in AP’deki milletvekillerinden ve AP’deki sol grup üyelerinden Yorgos Yorgiyu ise açıklamasında, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula Von Der Leyen’in Avrupa Konseyi kararlarından sorumlu olduğunu ve “hali hazırda Türkiye’yle ilişkilerdeki ortamın, meydan okumalar dayanılmaz bir haldeyken, olumlu gündemin tersine çevrilmesi olması gerektiğini” öne sürdü.
AKEL ve sol grubun AP milletvekillerinden Niyazi Kızılyürek ise açıklamasında, Avrupa Parlamentosu’nun Avrupa Komisyonu ve Avrupa Konseyinden farkının, Kıbrıs sorunu veya Doğu Akdeniz’deki gerginliğe de yansıdığını söyledi.
DİKO’nun AP milletvekillerinden Kostas Mavridis ise açıklamasında, Türkiye’nin aksine Rusya ve Belarus gibi ülkelere bakış konusundaki çelişkilere değinerek, hiç kimsenin klasik bir farklı idare örneğine sahip olunduğundan kuşkusu olamayacağını öne sürdü.
Avrupa Parlamentosundaki Sosyalistler ve Demokratlar gurubu üyelerinden Dimitris Papadakis ise açıklamasında “dış politika alanında büyük bir boşluk olduğunu ve jeopolitik satranç tahtasında AB denilen bir oyuncu bulunmadığını” ileri sürdü.

Editör: TE Bilisim