Rum Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Kıbrıs müzakerelerinin başlaması için hemen inisiyatif alacağı kanaatini ortaya koydu.

Fileleftheros, Hristodulidis ile yaptığı söyleşiyi “Guterres Daveti Geliyor… Nikos Hristodulidis’in Fileleftheros’a Dramatik Gelişmelerin Kalbinde Söyleşisi” başlığıyla manşete çekti.

Guterres’in inisiyatifinin KKTC’de Cumhurbaşkanlığı seçiminin hemen ardından cereyan edeceğini söyleyen Hristodulidis, kapalı Maraş’ta yaşanan gelişmelerle Guterres’in beklenen inisiyatifinin bağlantılı olduğunu, Türkiye’nin Kıbrıs sorunundaki yeni çabayı zorlaştırmayı hedeflediğini öne sürdü.

Hristodulidis murad edilenin, Kıbrıs müzakerelerinin 2017’de Crans Montana’da kaldığı yerden devam etmesi olduğunu, kendilerinin beklenti ve çabalarının da “BM Genel Sekreteri’nin beklenmekte olan inisiyatifiyle özlü müzakerelerin derhal, 2017’de kaldığı yerden yeniden başlaması yolunu açması olduğunu” söyledi.

Türk tarafının kapalı Maraş konusundaki niyetlerini hiçbir zaman hafife almadıklarını,18 Haziran 2019’dan itibaren BM Genel Sekreteri’ne mektup göndererek, BM Güvenlik Konseyi daimi üyeleri, AB nezdinde girişimlerde bulunarak faaliyet gerçekleştirdiklerini söyleyen Hristodulidis özetle şöyle devam etti:

“Güvenlik Konseyi’nin Belçikalı Başkanı’nın ilgili basın açıklaması bizim inisiyatiflerimizin sonucudur. Faaliyetlerimiz çerçevesinde, BM Barış Gücü’nün görev süresinin uzatılmasına dair son Güvenlik Konseyi kararına 550 ve 789 sayılı kararlara özel atıf yapıldı. Avrupa Konseyi kararlarında Maraş kararıyla ilgili özel atıf yapıldı. Aynı zamanda BM Genel Sekreteri, Almanya Şansölyesi, İngilizler ve Amerikalılar Cumhurbaşkanı Erdoğan nezdinde girişimlerini bizim teşviklerimizle gerçekleştirdi.”

Hristodulidis’in, Gymnich’te Türkiye ve Beyaz Rusya’ya konularında güttüğü tavırdan dolayı Güney Kıbrıs’ta ve uluslararası alanda eleştirilere hedef olduğuna işaret eden gazete, Rum Dışişleri Bakanı’nın bu eleştiriye cevabını şöyle aktardı:

“Kıbrıs meselesini ortaya koymak ve meselelerimizin gündemin üst sırasına çıkmasını ve AB’nin Kıbrıs konusunda özlü harekete geçmesini sağlamak için güçlü ve tutarlı tavır sergilemek zorundaydık. Keza AB düzeyinde, deneyim ‘elindeki bütün imkânları değerlendir, bazı devletler kendi ulusal çıkarlarına hizmet etmek için seninle aynı fikirde olmayabilir diye çökebilirim diye endişe etme’ der. Türkiye Aralık ayına kadar Avrupa Konseyi kararları çerçevesi içerisinde hareket etmezse AB’nin tepki göstereceği not ediliyor.”