Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis ile İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’nun dün telefonda görüştüğü ve İsrail Başbakanının Anastasiadis’i İsrail’e davet ettiği haber verildi.
Anastasiadis’in Netanyahu’nun davetini kabul ettiğini ve ziyaretin önümüzdeki hafta içerisinde gerçekleştirilmesinin beklendiğini duyuran Alithia gazetesi, Netanyahu’nun davetinin, Mart ayında toplanması beklenen gayri resmi beş taraflı konferans ışığında, Kıbrıs sorunuyla ilgili yoğun kulis faaliyetlerinin gerçekleştiği bir dönemde geldiğine işaret etti.
Gazete, Netanyahu ile Anastasiadis’in, görüşmeleri esnasında Doğu Akdeniz’deki problemleri ele alacaklarını da kaydetti.
Öte yandan Kıbrıs sorunuyla ilgili kulis faaliyetleri ve temasların önümüzdeki günlerde yoğunlaşacağını yazan gazete, Avrupa Konseyi dönem başkanlığını üstlenecek olan Slovenya’nın Dışişleri Bakanı Anze Logar’ın bugün; Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis ve beraberindeki heyetin de önümüzdeki pazartesi günü Güney Kıbrıs’ı ziyaret edeceğini anımsattı.
Önümüzdeki günlerde Avrupa Birliği (AB) Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Joseph Borrell’in de adayı ziyaret etmesinin beklendiğini kaydeden gazete, beş taraflı konferans öncesinde Lefkoşa Rum kesimi ve Atina’nın atacağı bir sonraki adımların belirlenmesi açısından önemli olarak addedilen Yunanistan Başbakanı Miçotakis’in ziyaretinin, Miçotakis ile Anastasiadis’in önümüzdeki pazartesi günü 11.15’te Başkanlık Sarayında gerçekleştirecekleri baş başa görüşmeyle başlayacağını ifade etti.
Bunu iki ülke heyetlerinin görüşmelerinin izleyeceğini yazan gazete, Miçotakis ile Anastasiadis’in 12.15’te basına açıklamalarda bulunacaklarını belirtti.
Öte yandan Anastasiadis ile Netanyahu arasında gerçekleştirilen telefon görüşmesi konusunda yazılı bir açıklamada bulunan Rum Hükümeti Sözcü Yardımcısı Panayotis Sedonas, görüşmede Rum kesimi ile İsrail arasındaki ilişkiler, bölgesel meseleler aynı zamanda korona virüs pandemisiyle mücadele edilmesi çabalarıyla ilgili olarak iki ülkedeki mevcut durumun ele alındığını ifade etti.
BEŞ TARAFLI KONFERANS HAZIRLIKLARI
Beş taraflı konferans hazırlıkları konusunda Rum kesiminde yapılan ön çalışmayla ilgili olarak ise, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in geçtiğimiz pazartesi günü anayasa konusunda uzman akademisyenler grubuyla bir araya geldiğini ve gruptan belirli çalışmalar beklediğini yazan gazete, Rum müzakere grubunun ise Amerika’dan gelen ve karantinada bulunan Andreas Mavroyannis başkanlığında devreye gireceğini ifade etti.
“Elde ettiği bilgilere” dayanarak, Rum müzakere grubunun, özellikle Rum Dışişleri eski bakanlarından Erato Kozaku Markulli’den duyulan şikayetlere rağmen, dağılmadığını ve muhtemelen bizzat Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis tarafından ilk toplantısını yapmaya çağrılacağını kaydeden gazete, AKEL’in, müzakere grubuna katılmasına izin vermeyi reddederek geri çektiği Tumazos Çelepis dışında, müzakere grubunun tüm eski üyelerinin toplantıya çağrılacağını belirtti.
Öte yandan Rum hükümetinin, beş taraflı gayri resmi konferansın gerçekleştirileceği tarih ve yer konusunda BM Genel Sekreteri’nden gelecek resmi daveti beklediğini kaydeden gazete, Rum Yönetimi Başkanlığı ve Dışişleri Bakanlığı’nda tüm olası senaryolarla ilgili yoğun bir hazırlık yapıldığını ekledi.
Fileleftheros gazetesi ise “İyi Bir Konjonktür Görüyorlar” başlıklı haberinde, Kıbrıs sorununun, uluslararası ve bölgeler gelişmelerin gerek olumlu, gerek de olumsuz anlamda etkilediği meseleler arasında bulunduğunu yazdı.
AB ve Kıbrıs sorununa müdahil olan uluslararası faktörlerin, Kıbrıs sorunundaki yeni çabaya yardımcı olabilecek konjonktürlerin var olduğunu gördüklerini kaydeden gazete, Avrupalı, İngiliz ve diğer yetkililere göre, Kıbrıs sorunundaki yaklaşan gelişmeleri etkilemesi beklenen unsurların Türkiye faktörüyle alakalı olduğunu belirterek, bunları kısaca şöyle sıraladı;
“1. Erdoğan’ın karşı karşıya bulunduğu iç zorluklar, 2. Erdoğan’ın sırtını sıvazlama niyeti olmadığı görülen Joe Biden’ın seçilmesi, 3. Katar’ın Körfez ülkeleriyle ilişkilerinin normalleşmesi. Bu durum Türkiye’ye yönelik para musluğunun kapanması tehlikesine sahiptir. 4. Yukarıda bahsedilenler Erdoğan’ın karşı karşıya bulunduğu zorlukların kanıtıdır ve bu durum Erdoğan’ı Avrupa’ya daha da yaklaştırıyor.”
HRİSTODULİDİS’İN AÇIKLAMALARI
Gazeteye göre Rum Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis ise RİK’e yaptığı açıklamada, kendi yükümlülüklerinin, tüm senaryolara hazır olmak olduğunu söyledi.
Gazete Hristodulidis’in yaptığı açıklamada “ne zaman tek boyutlu bir yaklaşımla gitsek, sonucun tahminleri yalanladığı” ifadesini kullandığını ve bu ifadenin 2003 yılındaki müzakerelere gönderme yaptığını da yazdı.
Hristodulidis, herkesin tutumu ve tavrının müzakere masasında ortaya çıkacağını da söyledi.
Gazeteye göre Hristodulidis “Alpha’ya” yaptığı açıklamada ise, müzakere grubu üyelerinin muhtemelen Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis tarafından önümüzdeki günlerde toplantıya çağrılacağını söyledi.
İngiltere Dışişleri Bakanı Dominic Raab’ın açıklamaları ve Raab’ın iki kesimli iki toplumlu federasyon çözümüne atıfta bulunmaması konusunda ise Hristodulidis, yeniden birleşme ifadesinin altını çizerek bunun “iki devlet çözümü veya konfederasyona atıfta bulunmadığını” dile getirdi.
Politis gazetesi ise “Atina ve Avrupa Birliğiyle Koordinasyon” başlıklı haberinde, 5+1 formatındaki gayri resmi konferans ışığındaki kulis faaliyetlerinin son düzlüğe girdiğini, ancak konferansla ilgili temel detayların henüz kesinleşmediğini yazdı.
Öte yandan gazete, İngiltere Dışişleri Bakanı Dominic Raab’ın geçtiğimiz gün Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’la yaptığı görüşmeye de değinerek, Kıbrıs Türk tarafının Tatar-Raab görüşmesinden, arka planda KKTC bayrağının görüldüğü fotoğraflar yayınlamaya özen gösterdiğini iddia etti.
İngilizlerin arka planda KKTC bayrağının görüldüğü fotoğraftan rahatsız olduklarını öne süren gazete, İngilizlerin, bu hususta önceden bilgilendirilmediklerini ayrıca böyle bir fotoğraf için onay vermediklerini söylediklerini ileri sürdü.
AKEL ENDİŞELİ
Bu arada gazete AKEL partisinin, Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis’in önümüzdeki dönemde Kıbrıs sorunuyla ilgili temaslarda takınması beklenen tutumla ilgili çekinceleri bulunduğunu, bu yüzden de Tumazos Çelepis’in gayri resmi görüşmeden önce müzakere grubuna katılımına yeşil ışık yakmadığını yazdı.
AKEL’in buna paralel olarak, İngiliz Dışişleri Bakanı Raab’ın kamuoyunda iki kesimli iki toplumlu federasyon çözümüne atıfta bulunmaması, aynı zamanda İngilizlerin perde gerisinde, üzerinde hem fikir olunan temel ve çerçeveden uzaklaşan yeni fikirler ortaya koyduklarından söz eden bilgilerden ötürü endişeli olduğu da kaydedildi.
Gazete AKEL’in “Hiçbir zaman adanın bölünmesini aynı zamanda Kıbrıs sorunuyla ilgili üzerinde hem fikir olunan çözüm çerçevesinin terk edilmesini kabul etmeyeceğini” savunduğunu da ekledi.

Editör: TE Bilisim