Rum çiftçiler hellim tescili için harekete geçti

 “Beyaz altın” diye niteledikleri hellim konusundaki tehlikeye dikkat çeken Rum çiftçi örgütleri, menşe ismi korumalı ürün tescilinin bir an  önce alınması için Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’e ve onun aracılığıyla da Avrupa Komisyonu’na baskı oluşturmak maksadıyla Rum siyasi partilerle temas turu başlattı.
Haravgi ve diğer gazetelere göre, Hellim Dosyası’nın Avrupa Komisyonu’nda ileri götürülmesi maksadıyla baskı oluşturmak hedefiyle dün DİKO Başkanı Nikolas Papadopulos ile görüşen Rum çiftçi örgütleri önümüzdeki günlerde de diğer partileri ziyaret edecek. 
Rum Çiftçiler Birliği Genel Sekreteri  Panikos Hambas, hellim konusunun Kıbrıs sorununa bağlanmasını yanlış bulduklarını belirterek, bir Avrupa tüzüğünün siyasileştirildiğini, bunun neticesinde bu prosedürde, AB çerçevesi dışında bazı kararların kapanına kısıldıklarına dikkat çekti. “Kıbrıs’ın ‘beyaz altını’ olan bu ürün hep birlikte ileri götürülmeli ve ele geçirilmelidir, aksi halde  kaybedilecek çünkü nasıl bir rekabet olduğunu görüyoruz” diye ekledi.
Nikolas Papadopulos, hellimin menşe ismi korumalı ürün olarak tescil ettirilmesine dair dosyanın geri çekilmesi yönündeki önerilere tamamen karşı olduklarını belirterek “böyle bir durumda, günün sonunda hellimi tescil ettirme hedefini başarıp başaramayacağımız şüphelidir” dedi, özetle şunları ekledi:
“Avrupa Komisyonu bu konuyu siyasi değil teknik kriterlerle incelemelidir. Konunun siyasileştirilmesini yanlış buluyoruz. Komisyon meseleyi tamamen teknik açıdan ele almalıdır. Başvurunun ileri götürülmesi, siyasi sorunların ve maalesef şu anda Kıbrıs Türk tarafınca ortaya konulan itirazların aşılması, gerekli kalite kontrolü mekanizması üzerinde uzlaşma yolu bulunması ve hellimin resmen  tescil ettirilmesi gerektiğine inanıyoruz.
Karşı karşıya bulunduğumuz en ciddi sorun, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin önerilerini şu ana kadar kabul etmeyen  Kıbrıs Türk tarafının, ürünün kalite kontrol mekanizmasıyla ilgili itirazıdır. Bir kalite mekanizması uzlaşısı ileri götürülmesi ya da prosedürün Kıbrıs Türk tarafının itirazından bağımsız ilerletilmesi için bir yöntem veya en azından bir altın kesit bulunmalıdır.”