Rum kesiminin, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’ten “Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in uygun bir ortam içerisinde özlü müzakerelerin yeniden başlamasını istediğini vurgulayarak, manzarayı netleştirmesini beklediği” ifade edildi.
Fileleftheros gazetesi “Guterres Bir Sonraki Adımları Belirleyecek-Sözcü: Müzakereleri Engelleyen Türk Tarafı Tutum Değiştirsin” başlıklı haberinde, Rum Hükümet Sözcüsü Prodromos Prodromu’nun 25 Kasım’da BM Genel Sekreteri ile iki lider arasında yapılacak olan görüşme konusundaki açıklamalarına yer verdi.
BM Genel Sekreteri ile liderler arasında 25 Kasım’da yapılacak olan görüşmede, Kıbrıs sorununda atılacak bir sonraki adımların ele alınacağını dile getiren Prodromu, BM Genel Sekreteri’nin inisiyatifini sürdürmesinin önemli olduğunu ifade etti.
Referans şartlarında gayri resmi bir beş taraflı görüşmede anlaşmaya varılması ihtimaliyle ilgili bir soru üzerine ise Prodromu, sözlerini kısaca şöyle sürdürdü;
“Bunu bilmiyorum. BM Genel Sekreteri’nin raporlarında, BM belgelerinde atıfta bulunulan şeyleri biliyoruz. Aynı zamanda BM Genel Sekreteri’nin müzakerelerin yeniden başlaması için iyi bir hazırlık yapılması gerektiğini düşündüğünü biliyoruz. Ki bu Başkan Anastasiadis’in de selamladığı bir şeydir ve o da bunun çok önemli olduğunu düşünüyor, çünkü orada gerçekleşenler veya gerçekleşmeyenlerle birlikte, Kıbrıs’la ilgili son konferansın deneyiminin tekrarlanmasını istemiyoruz. Ancak bir sonraki adımları nasıl değerlendireceği ve planlayacağı BM Genel Sekreterine bağlı olan bir şeydir. Bunun için, 25 Kasım’da BM Genel Sekreteri iki tarafla da bir sonraki adımları görüşecek.”
Kesin olan şeyin, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in siyasi iradesi olduğunu da iddia eden Prodromu, ancak bekledikleri şeyin Türk tarafının tutumunun değişmesi olduğunu, Türk tarafının son iki yıldır müzakerelerin yeniden başlamasını engellediğini iddia etti.
Prodromu, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs için atadığı geçici özel danışmanı Jane Holl Lute’un garantör güçlerle istişarelerini sürdürüp sürdürmediği sorusuna da kısaca şu yanıtı verdi;
“Buradayken (Kıbrıs’tayken) Sayın Lute’tan edinilen bilgi, çabaları ve istişareleri sürdüreceği şeklindeydi. Bu zaman zarfında edinilen bilgi, Sayın Lute’un aktif bir şekilde temaslarda bulunmayı sürdürdüğü yönündedir. Sayın Lute’un faaliyetlerini açıklamak bana değil, BM’ye bağlı olan bir şeydir. BM Genel Sekreteri’yle olan görüşmeye kadar, Sayın Lute’la yeni bir temas ve işbirliğinde bulunulması ihtimal dışında değildir.”
Alithia gazetesinde yer alan habere göre, Türkiye’nin BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Feridun Sinirlioğlu’nun BM’ye gönderdiği ve Kıbrıslı Rumların 1963-1974 döneminde Kıbrıslı Türklere karşı etnik temizlik yaptığına dair protesto mektubu konusunda ise Prodromu, konuyu Rum Dışişleri Bakanlığı’nın ele almakta olduğunu söyleyerek, Türkiye’nin “kabul edilemez, tarih dışı ve gerçek olmayan bir eyleminden daha söz etmekte oldukları” iddiasında bulundu.
LUTE, ATİNA VE ANKARA’DA DA TEMASLARDA BULUNACAK
Fileleftheros gazetesi ise haberinde, BM Genel Sekreterinin Kıbrıs için atadığı geçici özel danışmanı Jane Holl Lute’un, Lefkoşa’ya gelişinden önce, Kasım ayı içerisinde Atina ve Ankara’yı da ziyaret edeceğini yazdı.
Lute’un muhtemelen Dışişleri Bakanıyla telefonda olmak üzere, Londra’yla da temas kurmasının beklendiğini kaydeden gazete, Lute’un Kıbrıs sorununda atılacak bir sonraki adımları Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’le ele almadan önce, garantörler güçlerin istekleri konusunda bütünlüklü bir resme sahip olmayı isteyeceğine işaret etti.
Kasım ayının Kıbrıs sorunu açısından belirleyici olacağını yazan gazete, ilginin özellikle Ankara’ya doğru odaklandığını ileri sürdü.
PARTİLERİN AÇIKLAMALARI
Haravgi gazetesi ise haberinde, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs sorunundaki bir sonraki adımların ele alınması için liderlere 25 Kasım’da Berlin’de görüşme davetinde bulunmasının, Rum siyasi partiler tarafından farklı şekillerde değerlendirildiğini yazdı.
Gazeteye göre AKEL’in Rum Meclisi’ndeki grup sözcüsü Yorgos Lukaidis açıklamasında, Kıbrıs sorunundaki uzayan çıkmaz göz önüne alındığında, bunun olumlu bir gelişme olduğunu belirterek, liderlere, sürecin ilerlemesine dair yol bulma sorumluluğunun kendilerine ait olduğunu anımsattı.
DİSİ Başkanı Averof Neofitu ise açıklamasında, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in esaslı bir diyaloğun yeniden başlamasına yolun açılması için, herhangi bir görüşmeye gitmeye tam anlamıyla hazır olduğunu savunarak, Türk tarafının da buna karşılık vermesini umduğunu belirtti.
DİSİ, gerçek siyasi irade olması durumunda, önümüzdeki Nisan veya Mayıs ayında ciddi ve esaslı bir diyalog gördüğünü de kaydetti.
DİKO partisi açıklamasında “üçlü görüşmenin, Türk gemileri Kıbrıs Cumhuriyeti MEB’indeyken ve şiddet tehdidi altında tuzak olduğunu” iddia ederken, Ekologlar ise açıklamasında “liderlerin Guterres’le olan görüşmesinin ve beş taraflı görüşmenin belirlendiğinin aniden açıklanmasının, geride birçok soru işareti bıraktığını” ileri sürdü.

Editör: TE Bilisim