Güney Kıbrıs’ta Ulusal Konseyin, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis başkanlığında dün sabah toplandığı haber verildi.

Fileleftheros gazetesi “6’ıncı Parselde Meydan Okumalar Bekleniyor - Ulusal Konseyin Bilgilendirmesine Göre Türkiye Tarafından Kıbrıs MEB’i İçerisinde Yeni Faaliyetler” başlıklı haberinde, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis tarafından dün Ulusal Konseyde ortaya konulan tablonun, Kıbrıs sorunuyla ilgili gelişmeler konusunda umutlanmaya yer bırakmadığı, aynı zamanda önümüzdeki süre zarfında Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de termometreyi yükseltmesinin de ihtimal dâhilinde olduğu ileri sürüldü.

Rum kesiminin, tek yanlı olarak ilan edilen “Münhasır Ekonomik Bölgede” 6’ıncı parseli hedef alan yeni Türk hareketlerinin meydana gelmesini ihtimal dışında bırakmadığını yazan gazete, Anastasiadis’in, Türkiye ile KKTC arasındaki ekonomik işbirliği protokolünün incelenmesinin tamamlanmasının hemen ardından, bazı mercilere yeni mektuplar göndermeye hazırlandığını kaydetti.

Kıbrıs sorunu, ileri sürülen Türk meydan okumaları ve enerji konularının Rum Ulusal Konseyinin dün gerçekleştirilen toplantısının ilk kısmında ele alınan 3 konu olduğuna işaret eden gazete, toplantının ikinci kısmının ise ekonomi konularıyla alakalı olduğunu belirtti.

Rum siyasi liderliğine mevcut durumu izah eden Anastasiadis’in, her şeyin Türkiye’nin içişlerinde özellikle de ekonomi alanında gerçekleşen şeylerden etkilendiği imasında bulunduğunu ileten gazete, Rum kesiminin “2023 yılı ortalarında Türkiye’de gerçekleştirilecek seçimlere kadar, Erdoğan tarafından, Kıbrıs sorunu gibi konuların ilerlemesi için bir niyet olmadığı” şeklinde bir değerlendirmeye sahip olduğunu öne sürdü.

Gazete, Türkiye ekonomisindeki durumun, Erdoğan’ı milliyetçilik yapmaya sevk ettiği iddiasında da bulundu.

Tek yanlı olarak ilan edilen sözde Rum MEB’i konusunda ise, 4’üncü araştırma gemisinin gönderilmesinin ihtimal dışında tutulmadığını kaydeden gazete, Rum kesiminin, önümüzdeki dönemdeki Türk faaliyetlerinin hedefinin, 6’ıncı parsel olduğu tahmininde bulunduğunu ileri sürdü.

Türkiye’nin faaliyetlerinin, şirketleri sözde Rum MEB’inde faaliyet gösteren ülkelerle problemler çıkmayacak şekilde gerçekleştiğini de ileri süren gazete, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in “Türklerin ExxonMobil şirketini rahatsız etmediğini ve bunun tesadüf olmadığına işaret ettiğini” de aktardı.

Yunanistan ve ileri sürülen Türk meydan okumaları konusunda ise, Rum Ulusal Konseyinden, gerek NATO, gerek de AB tarafından tonların düşürülmesi için çaba harcandığının ortaya çıktığını kaydeden gazete, Anastasiadis’in, Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis’in, herhangi bir meydan okumadan kaçınmaya çalıştığını vurguladığını iletti.

-Türkiye aleyhindeki yaptırımlar konusu

Anastasiadis’in Ulusal Konseyi bilgilendirmesinden, Rum kesiminin AB gidişatındaki tüm çabalarına rağmen, Türkiye aleyhinde yaptırımlar uygulanmasının imkansız olduğunun görüldüğünü yazan gazete, Anastasiadis’in yaptığı konuşmanın başında “Türkiye’ye yaptırımlar uygulanması için çaba harcandığını ancak bunların başarılı olmadığını söylediğini” aktardı.

Gazete Anastasiadis’in bunun sebebinin “Avrupa ülkelerinin Türk ekonomisinde sahip oldukları çıkarları, sektörlerinin bağımlılığını ve Türkiye’deki bankaların menfaatleri görmeleri” şeklinde izah ettiğini belirtti.

Gazeteye göre Anastasiadis, Avrupa Birliği (AB) Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell’le yaptığı görüşmede, Borrell’in kendisine Güney Kıbrıs’ın yaptırımlar konusunda herhangi bir şey beklememesi gerektiğini söylediğini de iletti.

Gazete Anastasiadis’in bu yüzden olumlu bir gündem ve güven yaratıcı önlemler paketi önererek ilerlediğine işaret etti.

-Danışman atanması konusu

Anastasiadis’in, Ukrayna’daki Rus işgalinin başlamasına rağmen, bir sonraki aşamaya geçtiğini ve Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a “Kıbrıs sorununa çözüm bulmalarının zamanının geldiğini vurguladığı” bir mektup gönderdiğini söylediğini de ileten gazete, Anastasiadis’in, mektubun gönderilmesinden iki gün sonra “kapalı bölge Maraş sahilinde başka müdahalelerde bulunulduğu” iddiasına da yer verdi.

Anastasiadis’in Ulusal Konseyi bilgilendirmesi esnasında, mektupta, sürece yardımcı olması ve diyaloğun 2017 yılında Crans Montana’da kaldığı yerden yeniden başlaması için BM Genel Sekreteri tarafından özel danışman atanması önerisinde bulunduğunu söylediğini de aktaran gazete, Anastasiadis’in “görev tanımı, BM Genel Sekreterinin görev tanımından sapmaması koşuluyla, danışman atanması tezinde ısrarcı olduğunu vurguladığını” da ekledi.

-Ukrayna Meselesi

Yaklaşan Avrupa Konseyi toplantısının Ukrayna meselesine ve katılım müzakerelerinin başlamasıyla ilgili karar alınmasına odaklanacağını yazan gazete, Rum kesiminin Ukrayna’ya, aday ülke statüsü verilmesi konusunda olumlu olduğunu belirtti.

Ukrayna’ya aday ülke statüsü verilmesi için, ortaya ön şartlar konulmasını isteyen ülkeler bulunduğuna da işaret eden gazete, Anastasiadis’in dün Rum siyasi dünyasını bilgilendirmesi sırasında “Avrupa’nın kara koyunu olmak istemediklerini ve Güney Kıbrıs’ın en Rus yanlısı üçüncü ülke olarak addedildiğini” söylediğini iletti.

Anastasiadis, Rum kesiminin Rusya’ya yaptırımlar empoze edilmesi ve bunların uygulanmasına karşı olmadığını da söyledi.

-Anastasiadis BM Genel Sekreteri, AB, ABD ve garantör ülkelere yeni mektuplar gönderecek

Gazete “BM Genel Sekreteri, AB, ABD ve Garantörleri Bilgilendirecek” başlıklı haberinde ise, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in “KKTC ile Türkiye arasındaki yeni ekonomik işbirliği protokolü ve Türk tarafının Güven Yaratıcı Önlemlerle ilgili itirazı arka planına sahip olmak üzere” Kıbrıs sorunundaki tüm gelişmelerle alakalı olarak BM Genel Sekreteri, AB, garantör güçler ve ABD’ye bilgilendirme mektupları göndereceğini haber verdi.

-Pelekanos

Gazeteye göre dün gerçekleştirilen Rum Ulusal Konseyi toplantısının tamamlanmasının ardından açıklamada bulunan Hükümet Sözcüsü Marios Pelekanos ise, toplantıda, ileri sürülen yeni Türk meydan okumaları ile Güney Kıbrıs-Yunanistan hükümetleri arasındaki koordinasyonun ele alındığını ifade etti.

Gazeteye göre Pelekanos, Anastasiadis’in toplantıda “işgal rejimi ile Türkiye arasında imzalanan yeni yasadışı ekonomik işbirliği protokolünde yer alanların incelenmesinin tamamlanmasının akabinde”, BM Genel Sekreteri, AB kurumları, Avrupalı muhatapları, ABD ve garantör güçlere göndereceği mektuplarla, yeni bir bilgilendirmede bulunma niyeti konusunda, bilgi verdiğini aktardı.

Pelekanos, siyasi parti başkanlarının ise, toplantıda ele alınan konular hakkında kendi görüş ve önerilerini ortaya koyma fırsatı bulduklarını belirtti.

Mektuplarla ilgili bir soru üzerine ise, Anastasiadis’in, göndereceği mektuplarda tüm gelişmelerle ilgili bilgi vereceğini ifade eden Pelekanos, Türk tarafının GYÖ’lerle ilgili bir görüşmenin başlamasını kabul etmemesi konusunda ise, ret yanıtını aldıkları ilk andan bu yana söyledikleri şeyi yineleyeceğini ve “hükümet olarak, Kıbrıs Cumhuriyeti olarak, iki ana hedefe ulaşılıncaya kadar, çabalarına son vermeyeceklerini” öne sürdü.

Pelekanos bu iki ana hedefi “Türkiye ve işgal rejiminin yasadışı faaliyetlerinin sona ermesi ile Kıbrıs sorununu çözüm yörüngesine geri getirmek ve müzakere masasına geri dönmek” şeklinde özetledi.

Pelekanos başka bir soruya yanıtında ise “GYÖ’leri geri çekmediklerini ve çekmeyeceklerini ve çabalarını sürdüreceklerini” de söyledi.

Türkiye aleyhindeki yaptırımlar konusunda ise, bunun her zaman gündemde olduğunu öne süren Pelekanos, yaptırımlar konusunun teknokratik aşamada devam ettiğini aynı zamanda gelişmelere bağlı olarak ve tüm olguları analiz etmelerinin akabinde, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in yeni kararlarını beklemeleri gerektiğine işaret etti.

-Siyasi parti başkanlarının açıklamaları

Haberinde Rum siyasi parti başkanlarının açıklamalarına da yer veren gazete, elde ettiği bilgilere dayanarak, DİSİ Başkanı Averof Neofitu’nun konuşmasına enerji konularıyla başladığını ve 2050 yılına kadar doğal gaz veya petrol kullanılmayacağını söylediğini iletti.

Konuşmasında Güney Kıbrıs’ın 2010 yılında doğal gaz bulduğunu da ifade eden Neofitu, Güney Kıbrıs’ın kendi doğal gazını ihraç etmesi için, sıvılaştırma terminali konusunda hareket etmesi gerektiğini savundu.

Neofitu, GYÖ’lerle birlikte ortamın değiştiğini ve Anastasiadis’in güvenirlik kazandığı iddiasında da bulundu.

Gazeteye göre sözü alan AKEL Genel Sekreteri Stefanos Stefanu ise, Mısır ve İsrail’in AB’yle kısa süre önce yaptıkları anlaşmanın değerlendirmesinin yapılıp yapılmadığı konusunda, Rum siyasi dünyasının bilgilendirilmesini istedi.

Gazeteye göre Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis ise buna yanıtında, “Afrodit” yatağındaki doğal gazın Mısır’daki “Itku” terminaline kanalize edileceğini söyledi.

Stefanu konuşmasında, GYÖ’lerin Kıbrıs Türk siyasi liderliği tarafından reddedilmesinin akabinde, Rum tarafının planının ne olduğunu da sordu.

Stefanu yazılı olarak yaptığı açıklamada, AKEL’in, her daim halkın ve vatanın yararına olacak şekilde,  memleketle ilgili büyük meseleler karşısında, yaratıcı ve yapıcı olarak kalmaya hazır olduğunu da yineledi.

DİKO Başkanı Nikolas Papadopulos ise açıklamasında, Anastasiadis’in, yaptırımlar politikası ile GYÖ’lerin istenen sonucu vermediğine dair açıklamasına işaret ederek, izlenecek olan stratejinin ne olduğunu sorarken, Anastasiadis ise Stefanu ve Papaopulos’a yönelik yanıtında, her iki konuda da çabaların süreceğini söyledi.

EDEK Başkanı Marinos Sizopulos ise konuşmasında, Güney Kıbrıs’ın enerji politikasının gözden geçirilmesi gerektiğini savunurken, GYÖ’lerin hiçbir zaman sonuç getirmediğini sözlerine ekledi.

Konuyla ilgili haberler Alithia’da “Yaptırımlar Her Zaman Gündemde- Başkan Anastasiadis Kıbrıs Sorunuyla İlgili Olarak Yeniden Yabancılara Mektuplar Gönderiyor”, Haravgi’de “Ulusal Konsey Başkan Anastasiadis Tarafından Kıbrıs Sorunuyla İlgili Olarak Bilgilendirildi- BM, AB, ABD VE Garantömr Güçlere Mektuplar”, Politis’te ise “Olumsuz Gelişmeleri Yeni Mektuplarla Def Ediyor- Ulusal Konsey Olumsuz Olguları Tespit Ediyor Fakat Nasıl Tepki Vermemiz Gerektiğini Bilmiyor” başlıklarıyla yer aldı.

                       

Editör: TE Bilisim