Rum Ulusal Konseyi’nin, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis başkanlığında dün yaptığı toplantı ve toplantının ardından yapılan açıklamalar bugünkü Rum gazetelerinde geniş yer buldu.
Fileleftheros gazetesi “Kararla İlgili Yarış- Güvenlik Konseyi’ndeki Görüşmeler Öncesinde Anastasiadis Guterres İle Telefonda Görüştü” başlıklarıyla geniş yer verdiği haberinde, Lefkoşa Rum kesiminin, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs sorunuyla ilgili iyi niyet misyonu taslağında değişiklikler yapılmasını başarma konusundaki çabasının, yarışa dönüştüğünü yazdı.
Başlangıçtaki metindeki eksiklikler ve bazı ifadeler sonucunda, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in bazı şeyleri netleştirmek için, geçen Pazartesi akşamı BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’le telefonda görüştüğünü kaydeden gazeteye göre, Anastasiadis dün gerçekleştirilen Ulusal Konsey toplantısında Guterres’le 11 Ocak’ta telefonda görüştüğünü açıkladı.
Gazete, “elindeki bilgilere” dayanarak, UNFICYP ve iyi niyet misyonu raporlarındaki iki tartışmalı noktanın “Kıbrıs sorunu ve UNFCYP’in görev süresinin uzatılmasıyla ilgili raporda BM kararlarına atıf yapılmaması” ve “Kıbrıs Cumhuriyetinden ‘Kıbrıs Rum Yönetimi’ olarak bahsedilmesi” olduğunu yazdı. 
Haberde, “Dolayısıyla Kıbrıs Cumhuriyeti sahte devletle eşitleniyor. Bu Kıbrıs Türk toplumunun ‘eşit egemenliğinin’ kabul edilmesini teşkil etmektedir. Lefkoşa’nın değerlendirmesi raporları kaleme alanların bir tarafın pozisyonunu alıyor göründüğü yönündedir” denildi.
Rum siyasi liderliğinin bilgilendirmesinden, BM Genel Sekreteri’nin Anastasiadis’e bazı taahhütler verdiğinin ortaya çıktığını da yazan gazete, bunları “BM’nin tezlerinde değişiklik yoktur” ve “Raporların BM Güvenlik Konseyine sunulması esnasında çözüm parametreleriyle ilgili tezleri netleşecek ve meseleler açıklığa kavuşacak” şeklinde sıraladı.
Olumsuzlukların yanında Rum kesiminin BM Genel Sekreteri’nin metinlerinde bir dizi olumlu unsur tespit ettiğini de yazan gazete, bunları “2537 sayılı karara atıfta bulunulması, Berlin görüşmenin selamlanması, AB’nin ilgisine işaret edilmesi, çözüm çerçevesinin BM kararları çerçevesi olduğunu belirlemesi ve raporun son paragrafının olumlu bulunması” olarak kaydetti.
DİKO Başkanı Nikos Papadopulos’un Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis’e, BM Genel Sekreteri’nin rapor taslağında yapılması istenen değişikliklerle ilgili bir soru yönelttiğini de yazan gazete, Anastasiadis’in ise buna yanıtında “Kıbrıs Rum Yönetimi” ifadesinin değiştirilmesini istediklerini söylediğini aktardı.
Kıbrıs sorununun çözüm şeklinin metinlere dahil edilmemesi konusunda ise, bunun kararlar ve Berlin’deki gibi görüşmelerdeki ifadelerle düzeltileceğinin göründüğü kaydedildi.
“GAYRİ RESMİ BEŞLİ KONFERANS”
Anastasiadis ile Guterres’in telefon görüşmesinde Kıbrıs sorunundaki yeni çabayı ele aldığını da yazan gazete, Anastasiadis’in kendi görüşlerini ortaya koyduğunu, Guterres’in ise gayri resmi konferansın planlamasına değindiğini iletti.
Anastasiadis’in Guterres’e toplantının nereye odaklanması gerektiği konusundaki tezlerini ilettiğini yazan gazete, bunların “25 Kasım 2019 açıklaması, 11 Şubat 2014 ortak açıklaması, görüş birlikleri, BM Genel Sekreteri çerçevesindeki 6 nokta, mevcut çalışmalar, BM Güvenlik Konseyi kararları” olduğunu belirtti.
Gazete, Anastasiadis’in tezinin, tüm tarafların tezlerini açıklığa kavuşturmaları gerektiği şeklinde olduğunu, buna paralel olarak herkesin müzakerelerin yeniden başlaması için iyi niyet misyonuyla hem fikir olduğunu, fakat Türkiye’nin tezini netleştirmesi gerektiğine işaret ettiğini de iletti.
“PROSEDÜREL KISIM”
Gazete, Rum Ulusal Konseyi’nin dünkü toplantısında BM’nin New York’ta ve sonrasında izlemeyi amaçladığı yol haritası hakkında bilgilendirildiğini de belirtti.
BM Genel Sekreteri’nin Anastasiadis’e gayri resmi beşli konferansı Şubat ayının ikinci yarısında toplamayı amaçladığını söylediğini ileten gazete, Anastasiadis ile BM yetkilisi Lute’un geçtiğimiz günkü görüşmelerinden ise şunların ortaya çıktığını iddia etti:
“New York görüşmesi, BM Genel Sekreteri’nin beş tarafa vereceği akşam yemeğiyle başlayacak. Bunu taraflarla ayrı ayrı yapılacak görüşmeler izleyecek. Üçüncü gün ise beş heyetle ortak görüşme yapılacak”
Gazete, Rum kesimine göre, Kıbrıs’a gelmeden önce BM Genel Sekreteriyle görüşen BM yetkilisi Jane Holl Lute’un, beş taraflı gayri resmi konferansın toplanması için ortada önkoşullar olmadığını, buna paralel olarak aşırı beklentiler oluşturulmaması gerektiğini, öte yandan BM Genel Sekreterinin hakem olarak faaliyet gösterme niyeti olmadığını belirttiğini de aktardı.
Lute’un Anastasiadis’le olan görüşmesinde, BM Genel Sekreterinin New York’ta yapılacak görüşmelerde, Kıbrıs sorunundaki müzakerelerin yeniden başlayıp başlamaması için zemin olup olmadığına bakacağını; Genel Sekreterin ortak bir zemin veya ortak bir vizyon olup olmadığını görmek için tarafları dinlemeye niyetli olduğuna işaret ettiği de kaydedildi.
Anastasiadis’in dün yapılan Ulusal Konsey toplantısında 31 Aralık 2020 tarihinde BM Genel Sekreterine gönderdiği ve Güven Yaratıcı Önlemlerle (GYÖ) ilgili mektubunu okuduğunu yazan gazete, Anastasiadis’in dışarıya sızdırmamaları için mektubun kopyasını Konsey üyelerine vermediğine dikkat çekti.
Gazete “Lute Parametrelerin Değişimi Konusunda Kapıyı Aralık Bıraktı” ara başlıklı haberinde ise, Rum Ulusal Konseyinin dünkü toplantısından, BM’nin iki tarafın da istemesi halinde parametrelerin değişmesi olasılığını ihtimal dışında bırakmadığının ortaya çıktığını iddia etti.
Gazete, Anastasiadis’in Lute’la olan görüşmesinde, Rum kesiminin “örneğin Guterres çerçevesi olarak bilinen 6 nokta gibi, Crans Montana’da ortaya çıkan iyi hizmetlerden memnun olduğunu ve Rum kesiminin bu parametrelere bağlı olduğunu söylediğini” de iletti.
Lute’un ise, iki tarafın bu parametreleri değiştirmeye hazır olmaları halinde, BM Genel Sekreteri’nin bunu desteklemeye hazır olduğunu söylediği iddiasında bulunan gazete, Lute’un Anastasiadis’e “BM Genel Sekreterinin, tarafların kendisinden istemesi halinde, BM Güvenlik Konseyi’ne başvurup daha büyük ya da farklı bir yetki talep etmeye niyetli olduğunu söylediğini” de aktardı.
Gazeteye göre, dünkü Ulusal Konsey toplantısının ardından basına açıklamalarda bulunan Rum Hükümeti Sözcü Vekili Panayotis Sedonas ise, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in Ulusal Konsey üyelerine, Kıbrıs sorunuyla ilgili kritik bir toplantı olduğundan, gayri resmi beşli konferansta kendisine eşlik etmelerini önerdiğini ifade etti.
PARTİLERİN AÇIKLAMALARI
Rum siyasi parti başkanlarının ise, Anastasiadis’in BM Genel Sekreterinin toplayacağı beş taraflı gayri resmi konferansa katılıp katılmaması konusunda anlaşmazlıkları bulunduğunu kaydeden gazete, partilerin çoğunluğunun Anastasiadis’in davet edildiği andan itibaren, kabul etmekten başka seçeneği olmadığını düşündüklerini iletti.
Gazete, Anastasiadis’in New York’a gitmemek için kullanabileceği yeterli kanıta sahip olduğunu düşünenler olduğunu da belirtti.
DİSİ Başkanı Averof Neofitu toplantının ardından yaptığı açıklamada, Anastasiadis’in davet edilmesi durumunda buna katılacağını dile getirirken, talep edilmesi durumunda DİSİ’nin Anastasiadis’e New York’ta eşlik edeceğini belirtti.
AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu ise açıklamasında, Anastasiadis’in beş taraflı gayri resmi konferansa gitmesi gerektiğini dile getirerek, konferansa çok iyi hazırlanmış bir şekilde gitmeleri gerektiğini ve kesinlikle riskler bulunduğunu belirtti.
DİKO Başkanı Nikolas Papadopulos ise açıklamasında, Anastasiadis’in konferansa gitmesinden önce müzakere temeli ve konferansa kimlerin davet edildiğinin netleşmesi gerektiğini belirtti. Papadopulos, aynı zamanda Ercan havalimanının faaliyetlerinin Türk tarafının herhangi bir faaliyeti veya inisiyatifiyle ilişkilendirilmemesi gibi bazı inisiyatifler ve faaliyetler ortaya çıkması gerektiğini kaydetti. EDEK Başkanı Marinos Sizopulos ise açıklamasında, doğru bir yönetim aynı zamanda “Kıbrıs Cumhuriyeti ile Kıbrıs Cumhuriyeti’nin devlet varlığının korunması” gerektiğini öne sürdü.
Ekologlar Hareketi BM Genel Sekreterinin davetinin reddedilemeyeceğini ifade ederken, Rum Vatandaşlar İttifakı Başkanı Yorgos Lillikas ise “gayri resmi konferanstan zararlı çıkacaklarını” savundu.
Dayanışma Hareketi ve ELAM ise yaptıkları açıklamalarda, Anastasiadis’in gayri resmi konferansa katılmaması yönünde açıklamalarda bulundu.
Politis gazetesi ise “Topu Siyasi Liderlere Attı- Konferansa Katılma Taahhüdüne Rağmen Başkan Partilere de Sordu!- Gayri Resmi 5+1’de Partileri de Yanında İstiyor” başlığıyla manşetten yer verdiği haberinde, New York’ta gerçekleştirilecek gayri resmi konferansın en azından iki gün olacağını yazdı.
Gazete, Anastasiadis’in BM karşısında hali hazırda koşulsuz şartsız 5+1 konferansa katılacağı taahhüdünde bulunmasına rağmen, dün Rum kesiminin davete olumlu yanıt verip vermemesi gerektiği konusunda, Ulusal Konseye katılan siyasi parti liderlerinin de görüşünü almak istediğini yazdı.
Haber, Alithia gazetesinde “Başkan Siyasi Partileri de Yanında İstiyor- Ulusal Konsey Beş Taraflı Konferansla İlgili Görüşme Yaptı”, Haravgi’de ise “Başkan Siyasi Parti Başkanlarının Kendisine Eşlik Etmelerini Önerdi- Başkan Konferansa Doğru Hazırlıkla Gitsin” başlıklarıyla yer aldı.