Avrupa Konseyi’nin yarınki Zirve toplantısında benimsenecek 7 maddelik Ortak Açıklama taslağının, AB Yüksek Temsilcisi Josep Borrell’in sunduğu raporun dışında olması nedeniyle Rum yönetimi tarafından reddedildiği ve değiştirilmesi için pazartesi akşamından beri yoğun bir perde gerisi faaliyet ve istişare içerisinde olduğu bildirildi.

Fileleftheros haberi, “Borrell Raporu Temelinde Açıklama… Lefkoşa Her Şeyin Türkiye’nin Kıbrıs Sorunundaki Tavrına Bağlı Olmasını İstiyor… Toplantı Öncesinde Anastasiadis-Miçotakis Koordinasyonu” başlığıyla aktardı.

Habere göre Rum yönetimi, yarın akşam telekonferans yöntemiyle gerçekleştirilecek zirve için çok net hedefler belirledi. Borrell’in raporunda kaydettiği gibi, her şeyin Türkiye’nin Kıbrıs sorunundaki tavrına bağlı olmasını istiyor, AB’nin de Yüksek Temsilci Borrell’in raporuna cevap vermesi gerektiğine inanıyor.

Yunan medyasının internet versiyonlarında dün öğleden sonra “dikkate değer” bulunan Atina kaynaklı bir haber paylaşıldığına dikkat çekilen haberde, Rum yönetiminin “Zirve karar taslağının içeriğini tamamını reddettiği, Yunanistan’ın ise çok daha ılımlı hareket ederek, taslağın Borrell raporunda benimsenen dengeli yaklaşımı yansıtmadığı” ifadeleri yer aldığı kaydedildi.

Bu haberin, Yunan ayaklanmasının 200’üncü yıl dönümü kutlamaları vesilesiyle Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastaiadis’in bugün Atina’ya gidecek ve yarın akşamki Avrupa Zirvesi öncesinde Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis ile görüşecek olması öncesinde yayımlandığına dikkat çekildi.

ORTAK AÇIKLAMA TASLAĞINDAKİ RUM YÖNETİMİNİ MEMNUN ETMEYEN MADDELER

Haberde, Rum yönetiminin reddettiği, Yunanistan’ın ise “Borrell’in dengeli yaklaşımını yansıtmadığı” görüşünde olduğu Ortak Açıklama taslağının; Türkiye konusunda yapılması gerekenlere” dair 7 maddesi şu şekilde aktarıldı:

“1-Konsey, Gümrük Birliği’ni, bütün üye devletleri kapsamasını sağlayacak şekilde modernize edilmesi yönünde çalışmalıdır.

2-Komisyon, Gümrük Birliği’nin uygulanmasında var olan zorlukların göğüslenmesi için Türkiye ile müzakerelere başlamalıdır.

3-Karşılıklı ilgi konularında üst düzeyde diyalog başlamalıdır.

4-Komisyon, Türkiye ile insanların teması konusunda iş birliğini güçlendirme yöntemlerini araştırmalıdır.

5-Komisyon Türkiye, Ürdün ve Lübnan’daki Suriyeli mültecilerin finanse edilmesi ile ilgili finans çerçevesi önermelidir.

6- Komisyon, AB-Türkiye Beyanının daha çok uygulanmasını sağlamak üzere Türkiye ile işbirliğini güçlendirmeyi incelemelidir.

7-Yüksek Temsilci, Doğu Akdeniz ile ilgili Çoklu Konferans çalışmalarını ileri götürmelidir.”

Gazete Rum yönetiminin, Zirve’den çıkacak Ortak Açıklama’ya çerçeve olmasını talep ettiği Borrell Raporundaki şu ifadeleri de aktardı:

“-Türkiye-AB ilişkilerindeki siyasi çerçeve, özellikle Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin deniz bölgelerindeki haklarını sorgulama ve Yunanistan’a karşı meydan okuma hareketlerini artırma hareketleri nedeniyle son yıllarda kötüleşti.

-2017 Crans Montana Barış Müzakerelerinden itibaren BM Avrupa Birliği ile Kıbrıs ile ilgili konferans gözlemcisi statüsünde iş birliğine devam etti ve 5+1’in temsilcileriyle temasını çok sıkı tuttu. AB, Kıbrıs sorununa dış yönleri de dâhil, BM çerçevesinde ve Güvenlik Konseyi kararlarına ve Avrupa ilkelerine uygun adil, bölgesel ve sürdürülebilir bir çözüm taahhüt etti. İki toplum arasındaki, nihayetinde anlaşmayı gündeme getirecek müzakereler Doğu Akdeniz’deki gerilimin azaltılması için gereklidir.”

Rum tarafındaki diplomatik kaynakların “istenen, Borrell raporunda ifade edilenlerin 27’lerin telekonferansından sonra yapılacak Ortak Açıklaması’nda yer almasıdır” dediğine işaret eden gazete, Anastasiadis’in telekonferansa Atina’dan katılacağı bilgisini de verdi.

“BEŞLİ KONFERANS TÜRKİYE’NİN İLK TESTİ”

Alithia, Rum yönetimi ve Yunanistan’ın Ortak Açıklama taslağındaki 7 maddede değişiklik taleplerini sunduğuna işaret ettiği haberi “Beşli Konferans Türkiye İçin İlk Test… Kıbrıs-Yunanistan 27’lerin Ortak Açıklaması’nın Taslağına Tepki Gösteriyor… Ortak Talep AB’nin Cenevre’ye Katılması – (AB) Halen Guterres’ten Davet Almadı” başlığıyla aktardı.

Gazete, Türkiye’nin AB ile ilişkilerinin normalleştirilmesi konusundaki ilk testinin, AB’nin Cenevre’de düzenlenecek beşli konferansa katılımı konusunda takınacağı tavır olacağını, Kıbrıs sorununun çözümünün Türkiye-AB ilişkilerindeki ana unsur olduğunu iddia etti ve bunun, Borrell’in raporunda “açıklıkla tarif edildiğini” öne sürdü.

Habere göre Rum Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis dün RİK’e yaptığı açıklamada, Kıbrıs sorununun çözümünün Türkiye-AB ilişkilerinin normalleştirilmesinde ana unsur addedildiğini öne sürerek şunları söyledi:

“AB Dışişleri Bakanları Konseyi’nde ilk kez herkes, Avrupa Birliği’nin Kıbrıs müzakerelerinin dışında kalamayacağını ve çözümün Avrupa müktesebatına uygun olması gerektiğini dile getirdi. AB müzakerelerde hazır bulunma arzusunu gerek BM Genel Sekreteri’ne gerek Türkiye’ye iletti. Ancak şu ana kadar Genel Sekreter’in AB’ye beşli konferansa katılım için resmî bir daveti yok.”

Hristodulidis ayrıca Rum müzakere grubunun, Genel Sekreter tarafından Crans Montana konferansı sonrasında sunulan raporunda kaydedilen 6 maddeye dair hazırlıklarını yurt dışından uzmanların da katkısı ile yürütmekte olduğunu söyledi. Hristodulidis “Bu 6 maddelik çerçevede siyasi eşitlik yanında, yabancı askerlerin çekilmesi ve garantiler gibi çok önemli diğer yönler de vardır” dedi.

Politis haberi “27’lerin Ortak Açıklama Taslağı Lefkoşa’yı Tatmin Etmiyor” , Haravgi de “Türkiye’nin Sonraki Gözden Geçirilmesi Haziran’da… Zirve Karar Taslağında Türkiye’ye Teşvikler ve Karşı Teşvikler” başlığı altında özetledi.

Editör: TE Bilisim