Kıbrıs Rum Yönetimi yeni Sözcüsü Marios Pelekanos, bu göreve atanmasının ardından, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 20 Temmuz Barış Harekâtı’nın yıl dönümü nedeniyle KKTC’ye gerçekleştireceği ziyaret ve yapması beklenen açıklamalar öncesinde ilk söyleşisini Maraş konusunda verdi.

Pelekanos, Türkiye’yi “Maraş’ı, nihai çözüm şekliyle ilgili isteklerini başarmak için şantaj kozu olarak kullanmakla” suçladı.

Fileleftheros’un “Maraş İçin Hukuki Önlemler” başlığıyla aktardığı söyleşide Pelekanos, Maraş kökenli Rumları da Taşınmaz Mal Komisyonu’na (TMK)  başvurmanın mallarını kullanma talebi ve dolayısıyla bu kullanımın KKTC yasaları ve yetkilerine tabi olacağının kabulü anlamına geleceğini söyleyerek “uyardı.” 

Rum Başsavcılığının yabancı bilirkişilerle birlikte “Türkiye’nin Rumları Maraş’taki mallarına Kıbrıs Türk idaresi altında dönmeye çağırması halinde alınabilecek hukuki önlemleri incelediğini açıklayan Pelekanos, bu senaryonun önümüzdeki Çarşamba sözde “Maraş Belediye Başkanı”nın da katılımıyla toplanacak Ulusal Konsey’de ele alınacağını söyledi.

Pelekanos, kapalı Maraş’la ilgili çalışmaların başladığı ilk andan itibaren uluslararası topluma, BM’ye ve AB’ye yönelik girişim ve propaganda faaliyetlerinde bulunduklarını ve Türkiye’nin planlarını hayata geçirmesi halinde bunun “Kıbrıs sorununun çözümü yönünde özlü müzakerelerin yeniden başlaması çabalarına mezar taşı olacağını, en güçlü şekilde ortaya koyduklarını” söyledi.

Sözcü, “Uyarılarımız gerek BM ve AB gerek bütün Güvenlik Konseyi üyelerinden ve de ABD Başkanı Joe Biden’dan yankı buldu” dedi.

“TEYAKKUZDAYIZ”

“Aldıkları inisiyatiflere, müzakerelerin yeniden başlamasıyla ilgili kapsamlı önerilerinin ve benimsedikleri Maraş’ın BM kontrolüne verilmesini öngören cesur Güven Yaratıcı Önlemler’in de eşlik ettiğini” söyleyen Rum sözcü, özetle şunları ekledi:

“Destek açıklamalarının yeterli olmadığını, bizi rahatlatmaması gerektiğini biliyorum. Türkiye’nin ne kadar öngörülemez olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu nedenle teyakkuzdayız ve gerek yeni emrivakilerden kaçınılması gerekse Türkiye’nin yeni yasa dışı eylemlerde bulunması halinde uluslararası toplum, BM ve AB’nin derhal, dinamik ve etkin tepki göstermesini sağlamak için girişim ve uyarılarımıza devam ediyoruz.”

“MAKSATLARI BİRLİĞİMİZİ BOZMAK”

Pelekanos, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in geçen hafta sözde “Maraş Belediye Başkanı” Simos Yoannu ve heyeti ile görüştüğünü ve önümüzdeki Çarşamba da Ulusal Konsey’i toplantıya çağırdığını, Yoannu’nun ve Başsavcı’nın da katılacağı toplantıda eylemlerle ilgili görüş alış verişinde bulunulacağını anlattı, şunları ekledi:

“Başsavcı, yabancı bilirkişiler eşliğinde alınması olası hukuki önlemleri inceledi, Maraş Belediyesi’ne de istediği hukuki desteği vermeye hazırdır. Kritik zamanlardan geçiyoruz, herkesin uyum içerisinde olması çok önemlidir. Birlik içerisinde olmak ve Türkiye ile sahte devletin Kıbrıslı Rumların birliğini bozma maksatlı çağrılarına yenilmemek zorundayız.

“MÜLKÜ İÇİN KOMİSYON’A BAŞVURMAK DEMEK…”

Elbette, ekonomik sorunları olan veya Komisyon’a başvurmanın Maraş’ın Türkleşmesini engelleyeceğini düşünen vatandaşı kimse suçlayamaz. Keza bazı çevreler Komisyon’a toplu başvuru yapılmasını önerirken ve hükümeti de eleştirirken bu argümanlara dayanıyor. Ancak mülkünü geri almak için Komisyon’a başvurulması, mülkü kullanma talebi ve bu kullanımın da işgal bölgelerindeki yasa dışı varlığın yasa ve yetkilerini gönüllü olarak kabul etmek demek olur. Esas olan, eylemlerimiz ile Türkiye’nin planlamasına hizmet etmememiz ve Kıbrıslı Rumlar sahte devlet ‘idaresi’ altında açılmasını istiyor iddiasını beslememektir.”

Editör: TE Bilisim