Rum Yönetiminin,  gelecek hafta Strazburg’da gerçekleşecek toplantısı öncesinde Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’ne, Taşınmaz Mal Komisyonu (TMK) ile ilgili bir muhtıra gönderdiği haber verildi.

Fileleftheros Rum Yönetiminin, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’ne gönderdiği muhtırada, Karpaz bölgesindeki eski malları için Rumların TMK’ya yaptığı 422 başvurudan henüz 43’ünün tamamlanıp karara bağlandığı, 12 başvurunun geri çekildiği, bu durumun TMK’nın karşılaştığı sistemli sorunların göstergesi olduğu iddiasını ortaya koyduğunu yazdı.

Habere göre Rum Yönetimi muhtırası ile, Türkiye’nin, Rum Yönetiminin 4’üncü hükümetler arası başvurusunda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından saptandığı savunulan,  KKTC’de yaşayan Rumların ve mirasçılarının mülkiyet haklarıyla ilgili  “ihlaller” ile ilgili bir dizi konuda  izahat vermesini istiyor.  Muhtırada,  Rumların “mahsurlar” diye tabir ettiği KKTC sınırları içerisinde yaşayan Rumların 1974 sonrasındaki sayısının 20 bin civarında olduğu belirtilerek, “süregelen bu ihlallerden” etkilenen kişi sayısının çok olduğu öne sürülüyor.

Rum Yönetimi, Türkiye’nin,  AİHM’in 12 Mayıs 2014 tarihli kararı ile, etkilenen kişilere ödemesi gereken 90 milyon Euro’yu da ödeyemediğini ileri sürdüğü muhtırasında, Türkiye’nin ödemeyi yapmama sebeplerini izah etmesini istiyor.

Bakanlar Komitesi’ndeki daimi temsilcilerden “AİHM’in hükme bağladığı tazminatların şartsız ödenmesinin hayati öneme sahip olduğunu ve Türkiye’nin yükümlülüklerine uymayı başaramamasından hayal kırıklığı duydukları” yolunda bir beyan talep eden Rum Yönetimi, ayrıca Bakanlar Komitesi’ni, tazminatların derhal ödenmesini talep etmeye de çağırıyor.

Muhtırada ayrıca, Bakanlar Komitesi’nin Türkiye’den KKTC’de (Karpaz) yaşayan Rumların mülkiyet haklarıyla ilgili bir dizi meseleye dair izahat istemesini ve bilgi alır almaz konuyu yeniden incelemesini istiyor.

Rum Yönetiminin, Karpaz’da yaşayan Rumların mülkiyet haklarının ihlal edilmesi ve bu kişilerin mirasçılarının gördüğü muamele hakkında daha önce sunduğu  bilginin güncellenmesi ve yeterli izahat  gerektiği görüşünü yinelediği muhtırada, “bahse konu Rumların sürekli izlendiği, KKTC makamlarının kayıtsızlığına, şeffaf olmayan ve uzun prosedürlere maruz kaldıkları, Kıbrıslı Rum oldukları için gecikmelere maruz kaldıkları”  da iddia edildi.