Avrupa Birliği (AB) üye devletlerinin “Türkiye’nin, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin deniz alanlarındaki yasadışı faaliyetlerinde rol oynayan bazı gerçek kişilere yaptırımlarda bulunulmasına ilişkin, AB’nin hedeflenmiş önlemleriyle ilgili ilk listesi konusunda siyasi bir anlaşmaya varmasının an meselesi olduğu” ileri sürüldü.

Fileleftheros gazetesi “AB: MEB’le İlgili Hukuki Önlemler An Meselesi- Politik Bir Karara Doğru- Liste Açılıyor: İki Üst Düzey Yetkili Aleyhinde Önlemler” başlıklarıyla geniş yer verdiği haberinde, buna paralel olarak “asansör” bir prosedür arzu edildiğini ve bu çerçevede “yasadışı Türk faaliyetleri sürdüğü müddetçe, söz konusu listenin de zenginleştirileceğini (ya da faaliyetlerin sona ermesi durumunda, bunun tam aksinin olacağını)” yazdı.

Gazete, “bildiği kadarıyla, ilk yıl içerisinde, Türkiye’nin yasadışı faaliyetlerinde önemli rol oynayan iki üst düzey yetkiliyle alakalı olacak yasal düzenlemelerin hazırlanması için, önümüzdeki 24 saat içinde, üye devletlerin siyasi bir anlaşmaya varmasının yoluna konduğunu” öne sürdü.

Söz konusu kararın, istenen yasal düzenlemelerin hemen ve yaklaşık iki hafta içerisinde yoluna koyulması için, “Relex” isimli yetkili çalışma grubunun toplantısında alınmasının beklendiğini yazan gazete, bu yasal düzenlemeler aracılığıyla, söz konusu iki üst düzey yetkiliye, muhtemelen AB’de sahip oldukları mal varlıklarının dondurulmasının ve Avrupa topraklarının tamamına girişlerinin yasaklanmasının dayatılacağını ileri sürdü.

Defalarca belirttiği üzere, yoluna koyulmakta olan gelişmelerin oldukça zor bir prosedürün sonucu olduğunu savunan gazete, bunun özellikle Ankara ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “hareketliliğinden” kaynaklandığını iddia etti.

Gazete, “halihazırda perde gerisinde, Türkiye’nin, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin deniz alanlarındaki yasadışı faaliyetleri uygulamasını sürdürmesi durumunda, Türkiye aleyhindeki önlemler çerçevesinin güçlendirilmesine ilişkin çeşitli fikirlerin ele alınmakta olduğunu” da öne sürdüğü haberinde, “Lefkoşa Rum kesiminin listeye beş gerçek ve iki tüzel varlığın isminin konmasına ilişkin başlangıçtaki önerisinin, AB’nin masasında bulunmayı sürdürdüğünü ve geri çekilmediğini” de ekledi.

Gazete haberin “Sonraki Adımlar” ara başlıklı bölümünde ise “Türkiye’nin yasadışı faaliyetlerinde rol oynayan iki üst düzey yetkili aleyhinde, ilk yıl içinde, hedeflenmiş önlemler dayatılmasıyla ilgili yoluna konulmakta olan siyasi anlaşmanın, esasında prosedürü 4 aşamada harekete geçireceğini” de yazdı ve bunu kısaca şöyle özetledi:

“1. Siyasi kararla birlikte, Relex çalışma grubu, Konseyin hukuk dairesini ve EVED’i, ekte iki üst düzey yetkilinin ismini de sunarak, gerekli yasal düzenlemeleri hazırlamaları için yetkilendirecek. 2. İki metnin hazırlanmasının ardından, ele alınmaları ve üzerinde mutabakata varılması için bunlar Relex’in gündemine getirilecek. 3. Bunun hemen ardından ise tartışılmadan resmi bir prosedürle onaylanması için Coreper Daimi Temsilciler Komitesi’ne havale edilecek. 4. Son aşama da, kararın esaslı bir tartışma olmadan AB’nin herhangi bir Konseyi tarafından siyasi açıdan benimsenmesinin sağlanması için, ayrıca resmidir. Yasal düzenlemeler kabul edildiği zaman açıklanır ve buna paralel olarak (mal varlıklarının olası bir şekilde dondurulmasına ilişkin olarak) AB’nin finansal kurumlarıyla (isimleri listeye konulan kişilerin AB topraklarına girişlerinin yasaklanması için) üye devletlerin gümrük ve polis makamları bilgilendirilir.”

Gazete, bu sürecin toplamda, önümüzdeki 24 saat içerisinde alınması beklenen siyasi kararın ardından, 2-3 haftada tamamlanmasının mümkün olduğunu ekledi.

ANASTASİADİS AB TARAFINDAN DAHA SERT ÖNLEMLER ALINMASI GEREKTİĞİ İDDİASINDA BULUNDU

Alithia gazetesi ise Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in AB üyesi 17 devletin Portekiz’de gerçekleştirilen toplantıları sırasında yaptığı konuşmada, “Türkiye’nin kısa zaman önce gerçekleşen yasadışı faaliyetlerine değinerek, Türkiye’nin, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin egemenlik haklarını ihlal etmeye son vermesi için, AB tarafından daha sert önlemler alınması gerektiğine atıfta bulunduğunu” iletti.

Gazete, Anastasiadis’in de katıldığı AB üyesi 17 devletin Portekiz’deki toplantısının amacının, AB’nin 2021-2027 dönemini kapsayan çok yıllık bütçesiyle ilgili ortak tezler belirlenmesi olduğunu belirtti.

Gazeteye göre, Rum Hükümeti Sözcü Yardımcısı Panayotis Sedonas da konuyla ilgili yazılı bir açıklama yaparak, Anastasiadis’in toplantıda Rum kesiminin güçlü mülteci akışları ve siyasi sığınma başvurularının sonucu olarak karşı karşıya bulunduğu problemlere işaret ederek, AB’nin geriye kalan üye devletlerinin destek ve dayanışmasının gerekli olduğunu vurguladığını iletti.

RUM DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI: “ÖNÜMÜZDEKİ İKİ AY BELİRLEYİCİ ÖNEME SAHİP”

Fileleftheros gazetesi başka bir haberinde ise Rum kesiminin, Doğu Akdeniz’in geniş bölgesindeki gelişmelerle alakalı olarak, önümüzdeki iki ayın belirleyici öneme sahip olduğu değerlendirmesinde bulunduğunu aktardı.

Haberinde Rum Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis’in RİK 3’e yaptığı açıklamalarına yer veren gazete, Hristodulidis’in, AB-Türkiye ilişkilerinin geleceğiyle ilgili olarak Şubat-Mart ayında Brüksel’de kapsamlı bir görüşme yapılacağını söylediğini aktardı.

Hristodulidis, “Ankara’nın katılım sürecinin devam etmesi iradesine sahip olduğunu pratikte de kanıtlaması gerektiğini, çünkü şimdiye kadar durumun yatıştırılması için herhangi bir niyet göstermediği” iddiasında da bulundu.

“Kıbrıs Cumhuriyeti MEB’indeki yasadışı faaliyetlere katılan kişiler aleyhinde AB’nin uygulayacağı yaptırımlar listesi” konusunda ise Hristodulidis, bunun son aşamada olduğunu ve kısa süre içinde açıklamalar yapılacağını belirtti.

Açıklamasında Kıbrıs sorununa da değinen Hristodulidis, müzakerelerin Crans Montana’da kaldığı yerden devam etmesine izin verecek koşulların oluşmasını umduğunu sözlerine ekledi.

Editör: TE Bilisim