Kıbrıslı Rumların Türkiye aleyhinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) yaptıkları bireysel başvurularla ilgili kararlar alınması konusunda, Rum Hukuk Dairesi ile Dışişleri Bakanlığı arasındaki temasların “devletin Strazburg’da temsil edilmemesi ihtimaliyle değil, Kıbrıs’ın pozisyonuyla ilgili koordinasyonla alakalı olacağı” ifade edildi.
Politis gazetesi “Kıbrıs, Tapu Dairesi’nin Değerlendirmeleriyle AİHM’de Var” başlığıyla ilk sayfadan yayımladığı haberinde, Rum hükümetinden bir kaynağa dayanarak, “Rum Yönetimi’nin temsiliyetinin, işgal altındaki mülklerin değerleri konusunda, Tapu Dairesi’nin değerlendirmelerini kapsayacağını da” yazdı.
Gazete, iç sayfadan ise “AİHM Başka, Türkiye’nin Taşınmaz Mal Komisyonu (TMK) Başka” başlığıyla yer verdiği haberinde, Rum hükümetinden bir “kaynağa” dayanarak, Rum kesiminin, Maraş’ın mülkiyet durumuyla olan davada, vakıflarla ilgili Kıbrıs Türk iddialarını çürütmek için, Strazburg’da hazır bulunacağını kaydetti.
Gazete, Rum Hukuk Dairesi ile Dışişleri Bakanlığı arasında, Kıbrıslı Rumların AİHM karşısında Türkiye aleyhinde açtıkları iki kişisel başvuruyla ilgili nihai kararlar alınması konusundaki temasların “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Strazburg’da temsil edilip edilmeyeceğiyle değil, Kıbrıs Rum tarafının savunmasının hazırlanmasıyla alakalı olduğunu” yineledi.
Rum hükümetinden bir “kaynağın” dün gazeteye ilettiği bilgilere göre, Türkiye’nin bahse konu malların değeriyle ilgili değerlendirmeleri konusunda, Rum tarafının da resmi bir karşı görüşü olması için, Rum Tapu Dairesi’ne yapılan iki başvuruyla ilgili “işgal altındaki mülklerin” değerini belirleme direktifi verilmesinin kararlaştırıldığı belirtildi.
Bilindiği üzere, Rum Tapu Dairesi’nin bir yetkilisiyle birlikte Taşınmaz Mal Komisyonu’na katılmayı kabul etmediğini anımsatan gazete, aynı sıkıntının, Strazburg’da ise geçerli olmadığını ifade etti.
Gazete “kullanım kaybı, hatta mülkün yabancılaştırılmasıyla (devir) ilgili tazminatın hesaplanması konusunda Kıbrıs devletinin resmi değerlendirmesi TMK tarafından kullanılsa dahi, aynı sıkıntının Strazburg’da geçerli olmayacağına” işaret etti.
“Edindiği bilgilere” dayanarak, Kıbrıslı Rumların AİHM’deki başvurularının, bundan ötürü, Rum Tapu Dairesi’nden bir yetkilinin tanıklığıyla güçlendirileceğini ifade eden gazete, başvuru sahiplerinin avukatlığını yapan Ahilleas Dimitriadis’in, Rum Tapu Dairesi’nin değerlendirmelerinin kritik olduğunu, çünkü devletin mahkemedeki resmi değerlendirmesinin, bir şahsın değerlendirmesinden daha büyük bir güce sahip olduğunu savunduğunu aktardı.
Gazete, Kıbrıslı Rumların Türkiye aleyhinde AİHM’de yaptıkları iki başvuru konusunda, ilgili taraflar olan Türkiye ile Rum kesiminin 4 ve 5 Kasım tarihlerinde görüşlerini ortaya koymaları gerektiğini de kaydetti. Gazete, başvurulardan birinin “KV Mediterranean” isimli Rum şirketinin Maraş’taki mülküyle ilgili dava, diğerinin de “Lefkoşa kazasındaki işgal altındaki” bir mülkle ilgili “Panayi ve Siartu” davası olduğunu anımsattı.
Bu arada gazete, Rum hükümetinden bir “kaynağın” gazeteye, kapalı bölge Maraş’ın mülkiyet durumuyla ilgili vakıf iddialarının, AİHM’de reddedileceğine dair kesinlik belirttiğini de ekledi.