Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, dün yaptığı bir açıklamada “Türkiye’nin seçtiği yolu izlemeyeceklerini, bununla birlikte uluslararası hukukta ısrarcı olmayı sürdüreceklerini” iddia etti.
Alithia gazetesinin haberine göre, dün Larnaka’ya bağlı Korno’da bulunan “Stavros Stilianidis” kışlasına ziyaretinde konuşan Anastasiadis “Türkiye tarafından bir kriz meydana getirilmesine dair bir çaba olmasına rağmen, onların seçtiği yolu izlemeyeceklerini, bununla birlikte uluslararası hukuk, uluslararası forumlar, Avrupa Birliği (AB), dost ülkeler ve özellikle de Yunanistan’ın, Türkiye tarafından gerçekleştirilecek olan her türlü yasadışı faaliyetin başarılı bir şekilde göğüslenmesi için destek ve aynı zamanda caydırıcı güç teşkil edebileceklerinde ısrarcı olmayı sürdürecekleri” iddiasında bulundu.
Her türlü tehdide karşı, her an kendilerini savunmaya hazır olduklarını da dile getiren Anastasiadis, bunu defalarca söylediğini ve şimdi de tekrarlayacağını, çünkü son günlerde çok şey söylendiğine işaret ederek “tahrik edilmelerine rağmen militarizasyon (askerileştirme) istemediklerini” savundu.
Anastasiadis, soğukkanlılıklarını korumaya çalıştıklarını, aynı zamanda herhangi bir meydan okumadan veya Türkiye’nin meydan okumalarına yanıt vermekten, her şekilde kaçınmaya çalıştıklarını da öne sürdü.
Anastasiadis “Rum Milli Muhafız Ordusunun (RMMO) Kıbrıs Cumhuriyeti’nin toprak bütünlüğünü müdafaa edecek pozisyonda olmasından ötürü kendilerini güvende hissettiklerini” de dile getirdi.
“Türkiye’nin bir kriz meydana getirme çabası içerisinde olduğunu ve onların seçtiği yolu izlemeyecekleri” iddiasını yineleyen Anastasiadis “bütün bunların (diyaloğun yeniden tekrarlanmasına fırsat verilmesi için referans şartları üzerinde anlaşmaya varılacağı bir konferansın takip etmesi perspektifiyle) BM Genel Sekreterinin 26 Kasım’da Berlin’de gerçekleşen yeni inisiyatifinin zamanında gerçekleştiğini” öne sürdü.
BM Genel Sekreterinin bu çabasına katkıda bulunma konusundaki kararlılık ve iradelerini belirttiklerini ifade eden Anastasiadis, ancak bir diyaloğun başlaması için, referans şartlarında bazı uzlaşılara varmanın yeterli olmadığını da savundu.
“Türkiye’nin en nihayetinde yasadışı faaliyetlerini, meydan okumalarını aynı zamanda BM ve AB üyesi olan bir ülkenin egemenlik haklarına itiraz etmeye son vermesi gerektiğinin farkına varması gerektiğini” de ileri süren Anastasiadis “hiç kimsenin kendilerinden, (Türk tarafının) Crans Montana’da talep ettikleri şeyleri sağlamlaştırmak için, Türk savaş gemileri, hava kuvvetleri veya meydana getirilmeye çalışılan oldubittilerin tehdidi altında diyaloğa gitmelerini beklemesinin mümkün olmadığını” ekledi.
Fileleftheros’a göre ise konuşmasında, “(Türk tarafının) askeri üs ve Türk ordusunun daimi varlığını talep ettiğini” iddia eden Anastasiadis “bugün Geçitkale’yi şimdilik drone’lar için üs olarak kullanarak, oldubittiler meydana getirmeye çalışıyorlar. Türk savaş gemilerine ev sahipliği yapması için İskele Boğazında da bir deniz üssü meydana getirilmesiyle birlikte, bunun gelecekte bir hava üssü olması ihtimal dışında değildir” ifadelerini kullandı.