Rum basını Türkiye’nin, Baf açıklarında bulunan Fatih’ten sonra Yavuz isimli sondaj gemisini, Temmuz’da Barbaros  Hayreddin Paşa sismik araştırma gemisini birçok sismik araştırma yaptığı bölgeye göndereceği, bir sonraki hedefinin de Ağustos’ta Meis bölgesi olacağı bilgilerini paylaştı.
Rum Yönetimi’nin Fatih’in bütün personeli ve işbirliği yapan şirketlerin yetkilileri hakkında toplu “tutuklama emri” çıkardığını yazan gazeteler ABD Enerji Bakanlığı tarafından hazırlanan, Doğu Akdeniz’deki doğal gaz yataklarını ve doğal gazın ihraç güzergahlarının gösterildiği  bir de haritaya yer verdi.
Fileleftheros “Adresler ve İsimler” başlığıyla manşete çektiği haberinde Rum Yönetimi’nin, Mayıs ayından beridir Baf’ın 36,50 deniz mili açığında bulunan Fatih sondaj gemisinde çalışanların bütün verilerini elde ettiği, Fatih çalışanları ve Türkiye Petrolleri Anonim Şirketi (TPAO) ile işbirliği yapan şirketlerin yetkilileri hakkında tutuklama emri çıkardığını yazdı.
Haberde Rum Yönetimi’nin Fatih personeli ve TPAO ile işbirliği yapan şirket yetkililerinin verilerini (isim ve adresler) üçüncü tarafların işbirliğiyle topladığı ve şu anda tahmini 25 tutuklama emri çıkardığı öne sürüldü.
Fatih’te İngiltere gibi çeşitli ülkelerden ve Türkiye’den personel bulunduğu ve Türkiye’nin bu aşamada, ikisi Amerikan biri Hırvat olmak üzere, sondaj konularında uzman üç şirketle işbirliği yaptığı bilgisi aktarıldı.
Gazete edindiği bilgilere dayanarak Türkiye’nin ikinci sondaj gemisi olan Yavuz’u da Temmuz ayında Karpaz körfezine göndereceğini, Yavuz’un demirleyeceği noktada, Barbaros Hayreddin Paşa sismik araştırma geminin geçmişte birçok sismik araştırma yaptığına işaret etti.
ABD ENERJİ BAKANLIĞI’NIN DOĞU AKDENİZ HARİTASI
ABD Enerji Bakanlığı tarafından hazırlanan, Doğu Akdeniz’deki doğal gaz yatakları ve doğal gazın ihraç güzergahlarını gösteren bir de haritaya yer verilen habere göre Kıbrıs adası etrafındaki yataklar ile doğal gazın ihracına ilişkin çeşitli güzergahların gösterildiği harita, www.mcclatchydc.com web sitesi tarafından yayınlandı. 
Habere göre söz konusu Amerikan sitesi, haritanın TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a bizzat sunulduğu, Güney Kıbrıs, İsrail ve Lübnan gibi bölge ülkelerine de iletildiği iddiasıyla yayınlandığını, ABD Dışişleri Bakanlığı eski Enerji uzmanı Amos Hokstain’i  kaynak göstererek savundu.
ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’ın, Hokstain’ın da katıldığı 2014’teki Güney Kıbrıs ziyareti sırasında Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’le enerji konularının ele alındığını hatırlatan gazeteye göre Rum yönetimi, bahse konu haritanın Güney Kıbrıs’a ne geçmişte ne de şimdi sunulduğunu, o görüşmede Biden’ın sadece ABD’nin, “Kıbrıs bölgesindeki yatakların büyüklüğünü önemli olduğu” kanaatini ortaya koyduğunu söylüyor.
“TÜRK-AMERİKAN İLİŞKİLERİ DEĞİŞİRSE YENİDEN GÜNDEME GELEBİLİR”
Gazete Biden’ın direktifiyle “Bureau of energy resources” tarafından şekillendirilen haritada, doğal gaz ihraç yollarının da işlendiğini belirtti, devamla şunları yazdı: “Bunlardan biri Kıbrıs MEB’indeki Afrodit yatağından başlıyor ve Kıbrıs toprağı üzerinden Kuzey Rotası ile Türkiye’nin Güney sahillerine ulaşıyor. Bir diğeri de İsrail’in Leviathan yatağından başlayıp Kıbrıs MEB’ini bölerek İskenderiye’de sonlanıyor. Bu senaryolar bugün uzaklaşmış olabilir ancak olgular, özellikle de Türk-Amerikan ilişkileri değişirse yeniden gündeme gelebilir.” 
Politis ise ABD Enerji Bakanlığı haritasının McClatchy ve “Jerusalem Post”un Washington’daki eski muhabiri Michael Wilner tarafından yayınlanma zamanlamasına dikkat çekti. 
HARİTANIN YAYINLANMA ZAMANLAMASI…
Gazete haritanın, ABD’nin,bölge sorunlarının çözümüne katalizör olarak enerjiye dair değişmez algısını yansıttığını, bu politikanın Obama’nın başkanlığı zamanında ABD başkan Yardımcısı Joe Biden ve Dışişleri  Bakanlığı Müsteşarı Hokstain tarafından dile getirildiğini belirtti.
Gazeteye göre harita, Crans Montana’daki çöküşle sonlanan  ve  12’nci parselin  “Kıbrıs ve İsrail” gazının boru hattıyla Türkiye’ye yönlendirilmesinin kavşak noktası haline geldiği Kıbrıs sorununun  tırmanışına denk gelen 2015-2017 planını yansıtıyor. 
Haritanın yayınlanması da Kıbrıs sorununda hiçbir prosedürün olmadığı, Fatih’in Doğu Akdeniz’de bulunduğu zamana denk geliyor. Keza Hokstain da makalesinde Obama-Biden hükümetinin Avrupa’nın Rusya’ya enerji bağımlılığı  açısından Doğu Akdeniz’deki doğal kaynaklarına dair politikasının Trump döneminde değişmediği, haritanın da 2015-2017 döneminde Erdoğan’a ve Anastasiadis’e sunulduğu yorumunu yapıyor.
ANASTASİADİS HARİTADAN HABERİ OLMADIĞINI, AMERİKALILARLA  HİÇ KUZEY ROTASI HAKKINDA KONUŞMADIĞINI AÇIKLADI
Haritanın basına sızdırılmasının ardından Rum Başkanlık Sarayı’ndan gazetecilere bilgilendirme yapılarak Anastasiadis’in haritadan haberdar olmadığı, Amerikalılar ile Kuzey Rotası hakkında hiç konuşmadığının söylendiğini kaydeden gazete, buna rağmen Anastasiadis’in 2014-2016 dönemindeki birçok açıklamasında Kıbrıs sorununun çözümünden sonra Türkiye’ye doğal gaz satmanın hiçbir sorun olmayacağını söylediğini, Türkiye’den birçok petrol yatırımcısının da Güney2e giderek Anastasiadis ve Rum Dışişleri Bakanlığı ile görüşmeler yaptığını yazdı.
Haritada Türkiye’nin talep ettiği (Rum Yönetimi’nin tek yanlı ilan ettiği münhasır ekonomik bölgedeki 4, 5, 6 ve 7 numaralı parseller)  ve Fatih’in sondaja hazırlandığı deniz bölgelerinin de gösterildiğine dikkat çekilen haberde şu ifadelere de yer verildi:
“Bu noktada, çeşitli çevrelerin Kıbrıs’a , Amerikalılar (Exxon) üçüncü tur ruhsat dağıtımına girmeden 6’ncı parseli ruhsatlandırmamasını salık verdiğinde yaşanan tartışmayı hatırlatmakta fayda var.  Süreç,  şimdilik Zohr büyüklüğünde bir yatak bulamamış olsalar da Amerikalıların Türkiye’den rahatsız olmadığını gösterdi.  Yine, planlama düzeyinde haritada gösterilenler, İsrail-Mısır enerji bağlantısı dışında gerçekleşmedi. Aksine gerek ENI Şubat 2018’de, Total de potansiyel olarak gelecek dönemde –şimdiki aşamada sonuna kadar gerginlik kartını oynuyor görünen- Türkiye’nin revize hareketlerinin hedefinde yer aldı.” 

Editör: TE Bilisim