Yunanistan Dışişleri Bakanlığı eski Müsteşarı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) eski Başkan Yardımcısı ve aynı zamanda Uluslararası Hukuk öğretim görevlisi Hristos Rozakis “Politis” gazetesine açıklamalarda bulundu.

Politis gazetesi Rozakis ile gerçekleştirdiği röportajı “Rozakis’in Öngörüsü- Neden Türkiye Kıbrıs’ın MEB’inde Sondaj Yapmaya Cesaret Etmeyecek?” başlığıyla manşetten duyurdu.

Gazete, bölgedeki gelişmeler konusunda bilgi sahibi olan Rozakis’in, Güney Kıbrıs’ın tek yanlı ilan ettiği Münhasır Ekonomik Bölgesi’ndeki mevcut durum ve Türkiye’nin tutumuna ilişkin analizlerde bulunduğunu yazdı.

Habere göre, Rozakis, röportajında Türkiye’nin, Güney Kıbrıs’ın tek yanlı ilan ettiği Münhasır Ekonomik Bölgesi içerisinde oldu-bittiler yaratacak herhangi bir faaliyette bulunmayacağına ilişkin inancını dile getirdi.

“Türkiye’nin, Güney Kıbrıs’ın MEB’i içerisinde provokasyonlara ve tehditlere devam ettiği ve bununla birlikte Kıbrıs MEB’inde sondaj yapacağına inanıyor muşunuz” şeklindeki bir soru üzerine Rozakis, iki nedenden dolayı, Türkiye’nin böyle bir hamlede bulunacağından korkmadığını ve şu anda oldu-bittiler yaratacak bir faaliyeti ileriye götürmeyeceğini belirtti.

Rozakis, bu nedenlerden bir tanesinin, kendisine ekonomik fayda getirecek AB ile özel bir ilişkiye sahip olmayı öngören Türkiye’nin, AB üyesi ülkeler olarak gerek Güney Kıbrıs, gerekse Yunanistan’ın bu gidişatı vetoyla engelleyebileceğini bilmesi olduğunu söyledi.

Rozakis, özellikle Türkiye’nin kendisi için ekonomik açıdan zor olan bir dönemde böyle bir perspektifi sabote etme riskini almayacağını savundu.

Rozakis bir diğer nedenin ise, söylem ve faaliyetlerinde bir “mantığı bulunmayan” Türkiye’nin Güney Kıbrıs ile bir ilişki belirleme konumunda bulunmaması olduğunu ileri sürdü. Rozakis, bir yandan bağımsız olarak Kıbrıs’ın kuzeyini tanıdıyan, diğer yandan ise Kıbrıs’ın kuzeyinin, Güney Kıbrıs’ın “MEB”inde hak sahibi olduğuna inandırmaya çalıştığını iddia etti.

Bir soru üzerine, üçlü işbirliklerine de değinen Rozakis, Güney Kıbrıs ve Yunanistan’ın diğer ülkelerle kurdukları üçlü işbirliklerinin, her iki ülkenin pozisyonunu güçlendirdiğini belirtti.

Rozakis, Kıbrıs’ta sorunun sadece Türkiye’nin tutumu olup olmadığı, aranması gereken başka sorumluluklar olup olmadığı şeklindeki bir soru üzerine,  Güney Kıbrıs ve Yunanistan’ın, garantilerin kaldırılması ve askerin çekilmesi şeklindeki ortak çizgisini teşkil eden olgunun kabul edilmemesinde Türkiye’nin sorumluluğunun bulunduğuna inandığını belirtti.

Bunun merkezi bir konu olduğunu ve sorumluluğun Türklerde bulunduğunu savunan Rozakis,  Yunanistan ve Güney Kıbrıs’ın bazı sorumluluk paylarına sahip olduğunu da ifade etti.

Rozakis, güvenlikle ilgili bir soru üzerine,  garantiler ve Türk ordusu yerine, sadece AB’nin   güvenlik kapısı olarak işlev gösterebileceğini; tek yöntemin, artık garantiden söz edilmeksizin bir AB garantisinin varlığı olduğunu söyledi.

Editör: TE Bilisim