Milyon Euro’luk iş hacmine sahip bazı Rum şirketlerinin, Yeşil Hat Tüzüğü tahtında gerçekleştirilen ticaret nedeniyle “haksız rekabet koşulları oluştuğu” ve kendileri gibi KDV ve diğer vergilere tabi olunmadığı gerekçesiyle “kaçakçılık yapıldığı” iddiasıyla, merkezlerini başka ülkeye taşımayı düşünmeye başladığı bildirildi.

Alihtia “Kıbrıs Şirketleri İşgal Bölgelerinden Kaçakçılık ve Haksız Rekabet Yüzünden Gitmeye Hazır” başlığıyla manşete çektiği haberinde söz konusu şirketlerin, “kaçakçılık ve haksız rekabet koşulları altında ezildikleri”  yönündeki şikâyetlerinin “Yeşil Hat Tüzüğü ile ilgili siyasi karar denilen duvara çarptığını” yazdı.

Habere göre şirketler, üçüncü ülkelerden özellikle de Türkiye’den ürünlerin Avrupa standart belgesi veya denetim yapılmadan, gümrüğe tabi olmadan ve Rum şirketlerinin ürettiklerine oranla komik fiyatlara Güney Kıbrıs’a girdiğinden şikayet ediyor. Kendilerinin hammaddeleri üçüncü ülkelerden yüzde 25 gümrükle aldıklarını, Avrupa standart ve belgelerine, kalite denetimine vb özen gösterdikleri için maliyetlerinin arttığını ancak Kıbrıs Türk ürünü olarak KKTC’den Güney’e giden ürünlerin hammaddelerinin Türkiye’den çok ucuza ve vergisiz alındığı, komik fiyatlara işlendiği için maliyetlerinin çok düşük olduğunu savunuyor.

KKTC’deki işçilik maliyetleri ile kendi üretim maliyetleri arasında uçurumlar olduğunu örneklerle göstermeye çalışan bir Rum şirket CEO’su kendileri gibi yaklaşık 10 şirketin, merkezlerini komşu ülkelere taşımayı ciddiyetle düşünmeye başladığına işaret etti. Gerekçe olarak da Rum Ticaret Bakanlığı yetkilileri ve milletvekillerinin “sağlıklı rekabet koşulları yaratılması” yönündeki taleplerini anlayışla karşılıyor olmasına rağmen fiiliyatta hiçbir şey yapılmamasını gösterdi.

Gazete, Yeşil Hat Tüzüğü’nün Tasos Papadopulos hükümeti zamanında, KKTC ile doğrudan ticaret yapılmasının ve Yeşil Hattın dış sınır addedilmesinin önüne geçilmesi için alınmış bir siyasi karar olduğuna dikkat çekti. Rum Ticaret ve Sanayi Odası (KEVE) Başkanı Leonidas Pashalidis’in “Tüzük, tamamen işgal bölgelerinde üretildiklerinde veya katma değerleri Kıbrıs kökenliyse bu ürünlerin Kıbrıs malı addedilmesi gerektiğini öngörür” ifadesini kullandı.

Rum şirketlerin “kaçakçılık” iddiaları sorulduğunda ise “elimizde, yasal geçiş noktalarından Türk ürünleri geçtiğini ispatlayacak hiçbir bilgi yok. Kaçakçılık başka bir başlık ve maalesef cereyan ediyor. Yeşil Hat çok büyük. Şikâyet edenlerin bilgi ve isim de vermesi gerekir” dedi.