TDP Merkez Yönetim Kurulu, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı tarafından hidrokarbon konusunda geçtiğimiz gün sunulan ortak komite kurma önerisinin Rum Lider ve Kıbrıs Rum siyasal parti başkanları tarafından yapılan toplantıda kabul görmemesinin, gelecek adına son derece kaygı verici olduğunu belirtti.

Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Merkez Yönetim Kurulu, son günlerde hidrokarbon konusunda yaşanan gelişmeleri değerlendirerek açıklamada bulundu.

Bölgede doğal gaz araştırmaları nedeniyle özellikle son dönemlerde giderek artan gerginliği gidermeye, çatışma ortamı yerine işbirliği ortamını geliştirmeye yönelik önerilerin kabul görmemesinin üzüntü verici olduğunu ifade eden TDP Merkez Yönetim Kurulu, “bu hiçbir tarafın yararına değildir” dedi.

Toplumcu Demokrasi Partisi Merkez Yönetim Kurulu açıklamasına şöyle devam etti;

“Hidrokarbon konusunda tek taraflı olarak sürdürülen faaliyetler ve Kıbrıs Türk halkının haklarının görmezden gelinmesi, işbirliğine değil maalesef sadece ve sadece gerginliğe hizmet etmektedir.

Avrupa Birliği’nin tek taraflı faaliyetlere onay veren tutumu da, Kıbrıs’taki çözüm çabalarına katkı sağlamadığı gibi, gerginliğin artmasına yardımcı olmaktadır.

Cumhurbaşkanı Akıncı tarafından yapılan önerinin reddedilme gerekçesi de gerçekçi ve inandırıcı değildir.

İddia edildiği gibi, söz konusu öneri müzakere sürecinin alternatifi olarak değil, aksine müzakerelerin yeniden başlayabilmesini motive edici bir unsur olarak değerlendirilmelidir.

Sayın Akıncı’nın da belirttiği gibi, statükodan en büyük zararı gören Kıbrıs Türk Halkı olmuş, buna rağmen Kıbrıs’ta bütünlüklü çözümü en çok isteyen taraf olduğunu sadece lafta değil 2004 referandumunda ve 2017 Crans Montana’daki konferansta kanıtlamıştır.

Gelinen aşamada bir kez daha belirtmek isteriz ki; tüm taraflar için akıl yolu işbirliğini ve ortak yararı gözetmektir. Bunun yolu da hidrokarbon konusu başta olmak üzere, işbirliği ve diyalog süreçlerine destek olmaktır. Bununla birlikte esas hedefin iki bölgeli, iki toplumlu siyasi eşitliğe dayalı federal bir çözüm olduğunu, bunun için de sonuç odaklı ve ucu açık olmayan müzakere sürecinin başlatılması gerekliğini bir kez daha vurgulamak isteriz.”

Editör: TE Bilisim