Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Dairesi, Uluslararası Dünya Su Günü’nün her yıl 22 Mart ‘ta tatlı su kaynaklarının önemine dikkat çekmek ve tatlı su kaynaklarının sürdürülebilir yönetimine odaklanılmasını sağlamak amacıyla kutlandığını anımsatarak, 2019 yılının temasının ‘’Kimseyi Arkada Bırakmamak’’ olarak belirlendiğini açıkladı.

Temel Sağlık Hizmetleri Dairesi Müdürü Savaşay Uludağ yaptığı yazılı açıklamada, kimseyi geride bırakmama hedefinin Birleşmiş Milletler’in 2030 sürdürülebilir kalkınma ajandasında da yer aldığını dile getirerek, buna göre, tüm ülkelerdeki insanların sosyo-ekonomik kalkınmadan ve cinsiyet, yaş, ırk, dil, din, politik ve diğer görüş, ulusal ve sosyal köken, variyet, sakatlık, vatandaş, göçmen ya da sığınmacı olmak gibi konularda herhangi bir ayrıma tabi tutulmaksızın insan haklarından yararlanmasının sağlanmasının hedeflendiğini belirtti.

Gelişmekte olan ülke insanlarının, özellikle de kırsal kesimde yaşayanların içme suyu ve sanitasyona erişim ve beslenme gibi temel insan haklarından mahrum kaldığını ifade eden Uludağ, “Bugün dünyada 2,1 milyar insan evinde güvenli içme suyu olmadan yaşamaktadır ve her gün 5 yaş altındaki 700 çocuk güvenli olmayan içme suyu ve kötü sanitasyon nedeniyle kolera gibi su kaynaklı hastalıklardan hayatlarını kaybetmektedir. Bu insanlar çoğunlukla kırsal kesimde yaşamakta ve günde yaklaşık 3 saat kadar, ellerinde bidonlarla en yakındaki gölden ya da nehirden su getirmeye çalışmaktadırlar. Üstelik bu su kaynaklarından getirdikleri sular da içmeye uymayacak kadar kirlidir” dedi.

“Bu durumda, iklim değişikliği ile başa çıkmak, su kaynaklarını sürdürülebilir biçimde yönetmek, suları miktar ve kalite olarak korumak, tüm bireylerin su ve sanitasyona erişmesini, ayrıca geçimlik tarımsal üretim yapabilecek kadar sulama suyu elde etmesini sağlamak devletlerin asli vazifesi olmalıdır” diye konuşan Uludağ, bu bağlamda Sağlık Bakanlığı olarak halka güvenli su sağlamak adına hem ambalajlanmış kaynak ve içme suları ile su istasyonlarını hem de her yıl okul dönemi öncesi yılda 2 kez olmak üzere okul depo sularını (içme – kullanma suyu) hem de gerekli oldukça şebeke suları ile yüzey sularını (gölet v.b) analiz için devlet laboratuvarına gönderip, sorun olması durumunda müdahale etmenin yanında bu sonuçları paydaşlar ile de paylaştıklarını vurguladı.

Uludağ, arıca yine halk sağlığı adına her yıl yüzme sezonu (Mayıs ayı) gelmeden Nisan ayından itibaren tüm plajlardan numune alınıp analiz yaptırıldığını belirterek, sezon sonuna kadar (Eylül sonu) her ay bu analizlerin tekrarlandığını da söyledi.

Uludağ, kontrolü yapılan sular hakkında İstatistiki bilgileri de paylaştı.

Paylaşılan istatistiki bilgiler şöyle;

Ambalajlanmış kaynak suyu ve içme suyu ile su istasyonlarının analizleri;

Ocak ayına ait kontrol sayısı: 33 mikrobiyolojik analiz + 26 kimyasal analiz, Şubat ayına ait kontrol sayısı: 8 mikrobiyolojik analiz + 13 kimyasal analiz, Mart ayına ait kontrol sayısı: 6 mikrobiyolojik analiz + 13 kimyasal analiz, Ocak Ayı Mikrobiyolojik Kirlilik: Ocak ayı sonunda alınan numunelerden 2 tanesinde mikrobiyolojik kirlilik görülmüştür. Bu işyerlerinin bir tanesinde Şubat sonucu temiz çıkmıştır. Diğerinin ise takibi devam etmekte olup numune laboratuvarda değerlendirilmektedir.

Ocak Ayı Kimyasal Yüksek olanlar: Yine Ocak ayında alınan numunelerden 3 tanesinde kimyasal oranı yüksek çıkmıştır. Bunların tekrarı Şubat ayı ise temiz çıkmıştır. Şubat Ayı Mikobiyolojik Kirlilik: 1 İşletmenin mikrobiyolojik oranı yüksek çıkmıştır. Tekrarı alınmış olup laboratuvarda incelenmektedir.”

Okulların içme ve kullanma suyu analizleri;

“Okullardan 176 kez su numunesi alınarak analizleri yapılmıştır. Sel sonrası, içme ve kullanma suyu analizleri; 8 bölgeden su numunesi alınıp Devlet Laboratuvarında analizleri yapılmıştır.”

Havuz sularının mikrobiyolojik ve serbest klor analızleri;

“Ocak ayında 11 tane, Şubat ayında 15 tane , Havuzdan numuneler alınarak analizleri yapılmıştır”

(T.A.K)

Editör: TE Bilisim