Bu yazının amacı, "Kadın Hakları"na ve 21. Yüzyılda hâlâ var olan ve hatta artışı gözlenen kadına karşı şiddet ve ayrımcılığa dikkati çekmektir. Bu bağlamda, öncelikle "Kadın Hakları"nın tarihsel temelleri üzerine şunları hatırlatmakta yarar vardır. 8 Mart 1857 tarihinde ABD, New York'da yaklaşık 40.000 dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları için bir tekstil fabrikasında greve başlar. Polisin işçilere saldırısı ve işçilerin fabrikada kilitli kalması, ardından çıkan yangın ve işçilerin kurulan polis barikatından kaçamaması sonucunda çoğu kadın 129 emekçi can verir. 1910'da Danimarka, Kopenhag'da 2. Enternasyonele Bağlı Kadınlar Toplantısı'nda 8 Mart'ın yangında ölen kadınlar anısına 'Dünya Kadınlar Günü' olarak anılması önerisi oybirliği ile kabul edilir (Kaplan 1985). Birleşmiş Milletler Genel Kurulu ise, 16 Mart 1977 tarihinde 8 Mart'ın Dünya Kadınlar Günü olarak anılmasını kabul eder (United Nations, 2019).

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 2010 yılı Temmuz ayında, 'Birleşmiş Milletler Kadınların Güçlenmesi ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Birimi'ni de kurar. Bu birimin oluşturulması, Birleşmiş Milletler içindeki reform çalışmalarının bir parçasını oluşturmaktadır. Amaç, daha etkin sonuç alabilmek için Birleşmiş Milletler kaynaklarının yeniden tahsis edilmesi ve görevlerin yeniden tanımlanmasıdır. “BM Kadın Birimi”, BM’nin toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadınların güçlendirilmesi alanında faaliyet gösteren (1)Kadınların İlerlemesi Birimi-DAW (2)Kadınların İlerlemesi İçin Uluslararası Araştırma ve Eğitim Enstitüsü-INSTRAW (3)Toplumsal Cinsiyet İşleri ve Kadınların İlerlemesi Özel Danışmanı Ofisi-OSAGI (4)Birleşmiş Milletler Kadınlar Kalkınma Fonu-UNIFEM organlarını birleştirir.

BM Kadın Biriminin, Kadının Statüsü Komisyonu gibi hükümetler arası organları, politikaların, küresel standartların ve normların oluşturulması sürecinde desteklemesi; üye ülkelerin bu standartları uygulamaları için gereksinim duydukları teknik ve finansal desteği sağlaması, sivil toplum ile işbirliğinin tesis etmesi; BM’nin toplumsal cinsiyet eşitliği konusundaki taahhütlerinin yerine getirilmesi yolunda çalışmalarını sürdürmesi öngörülmektedir (T.C. Aile ve Sosyal Politikalar, 2012). 2011 Ocak ayında aktif hale gelen BM Kadın Birimi, kadınlara ve kız çocuklarına karşı her tülü ayrımcılığın ortadan kaldırılması, kadınların güçlendirilmesi, kadın erkek eşitliğinin gerçekleştirilmesi konularında faaliyet göstermektedir.

Bütün bunlara karşın, bugün, sosyalist bir siyasetin ürünü olarak başlayan "Kadınlar Günü" dahi pek çok yerde siyasi içeriğinden uzaklaşarak 'Anneler Günü' ve 'Sevgililer Günü' benzerine dönüşmüş, erkeklerin kadınlara duydukları sevgiyi ifade ettikleri bir gün halini almıştır. Ancak, bazı yerlerde  hâlâ daha Birleşmiş Milletler'in  belirlediği 'İnsan Hakları' temelli siyasi tema güçlü bir şekilde hissedilmekte ve kadınların siyasi, sosyal ve ekonomik bilinci ve durumları çok kapsamlı olarak irdelenerek ortaya konulmakta; kadının her alandaki haklarının aranması, geliştirilerek ilerletilmesi için mücadele verilmektedir.

Bu mücadelenin önemi ile ilgili olarak 21. Yüzyılda, kadına karşı şiddet ve ayrımcılığın boyutuna dikkat çekmek amacıyla bazı küresel istatistiki bilgileri paylaşmak yararlı olacaktır: (United Nations, 2012)

Dünya genelinde şiddet nedeniyle hayatını kaybeden 15-44 yaş grubundaki kadınların sayısı kanser, sıtma, trafik kazası ve savaşlar nedeniyle ölen kadından daha fazladır.

Çalışma saatlerinin üçte ikisi kadınlar tarafından doldurulmasına karşılık, kadınlar dünya gelir ortalamasının onda birini ücret olarak alıyorlar.

Kadınlar dünyadaki menkul ve gayri menkullerin sadece yüzde birine sahipler.

Kadınlar düşük ücretli, düşük statülü, yarı zamanlı veya kısa dönemli işlerde çalışıyor, yeterli sosyal güvenlik imkanlarına ulaşamıyorlar. Aynı işi yapsalar dahi erkeklerden yüzde 20 ile 30 daha düşük ücret alıyorlar.

Gelişmekte olan ülkelerde tarımsal üretimin yüzde 50'sini gerçekleştirseler de kadınlar tarlaların sadece yüzde 10 ile 20'sine sahipler.

Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre, eğitim düzeylerine ve kentsel ya da kırsal alanda yaşıyor olup olmadıklarına bakılmaksızın, gıda fiyatlarında yaşanan krizden aile reisinin kadın olduğu evler erkeklerin aile reisi olduğu evlere göre daha çok etkileniyor.

Kadınlar gelişmekte olan ülkelerde tarımsal iş gücünün yüzde 43'ünü oluşturmalarına karşın, üretim kaynak ve fırsatlara erişimleri erkeklere göre daha az.

Dünya genelinde okula gitmeyen her 100 erkek çocuğa karşılık 122 kız çocuğu okula devam etmiyor. Hatta bazı ülkelerde aradaki fark daha da büyüyor.

Her yıl çoğunluğunu kadınların ve çocukların oluşturduğu 500 bin - 2 milyon arasında kişi insan tacirlerinin eline düşerek fuhuşa, köle olarak veya özgürlükleri kısıtlanarak çalışmaya zorlanıyor.

Cinsel ayrımcılık, insan tacirlerinin eline düşme, uyum, siyasette yeterli derecede temsil edilememe, kaynaklara ulaşmada karşılaşılan eşitsizlikler, temel hizmetlere ulaşılmasında yaşanan sıkıntılar kadınların karşı karşıya kaldığı sorunların başında geliyor.

İkamet izni bedeli, temel sosyal hizmetlere kısıtlı ulaşım, cinsel şiddet ve güvenli ikamet imkanına sahip olamamak mülteci kadınların karşı karşıya bulunduğu eşitlikten yoksun statülerinin ana unsurlarını teşkil ediyor.

Küresel istatistikler kadın erkek eşitliğinin sağlanması için çok daha fazla çaba harcanması gerektiğinin açık göstergeleridir. Kadına karşı şiddetin ve ayrımcılığın son bulması için tek tek tüm bireylerin, toplumun, ulusal, uluslararası ve toplumsal liderlerin ve tüm kurumların Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Bildirgesi temelinde ortak bir bilinçle harekete geçmesi gerekmektedir.

İnsanlığın sürdürülebilir gelişmesi ve geleceği, insanlığın gerçek yaratıcısı ve geliştiricisi olan kadının insan hakları temelindeki statüsüne sahip olması ile olanaklıdır.

______

Kaplan, T. (1985). "On the Socialist Origins of International Women's Day". Feminist Studies, 11, 1.

T.C. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü. (2012). "Birleşmiş Milletler", Ankara.

United Nations. (2012). Global statistics testify that more efforts should be exerted for the empowerment of women.

United Nations. (2019). "International Women's Day".