AMCAOĞLU 

Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Olgun Amcaoğlu, yeni nesillere karanlık bir gelecek bırakmamak için geçmişin acılarının çok iyi bilinmesi gerektiğini belirtti.

Bakan Amcaoğlu, 21 Aralık Şehitler Haftası dolayısıyla mesaj yayımladı ve tarihin, en doğru kaynaklardan öğrenilmesinin milli eğitimin temel hedefleri arasında olduğunu söyledi.

Bakan Amcaoğlu, Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesinde canı pahasına yer almış tüm şehitleri saygıyla andıklarını belirtti.

Bakan Amcaoğlu mesajında şunları vurguladı:

“Özgürlüğün kolay kazanılmadığını ve özgürlük uğruna Kıbrıs Türk halkının çok büyük bedeller ödediğini hepimiz çok iyi biliyoruz. Özgürlüğümüzü, kalıcı bir çözümle taçlandırmamızın zamanı çoktan geçmiştir. Kalıcı bir çözümün, ancak iki eşit devlet arasında olabileceğini apaçık bir şekilde görmekteyiz. Ne yazık ki yarım asrı aşkın süredir sonuçsuz bir şekilde devam eden müzakerelerde, devletimize ve Anavatanımıza sımsıkı sarılmaktan ve egemen devletimizi yaşatmaktan başka seçenek kalmamıştır.

Rum komşularımızın 57 yıl önce 21 Aralık 1963’te Akritas Planı gereğince başlattığı saldırıdaki mantıklarının pek değişmediği çok açıktır. Rum zihniyetinin değişmediğine her geçen gün tekrar tanık olmaktayız. Şartlar ne olursa olsun, KKTC’nin ve Kıbrıs Türk halkının hak ve menfaatlerini büyük bir kararlılıkla korumaya devam edeceğiz. Görevimiz, özgür ve bağımsız devletimizi yaşatmak için canla başla çalışmaktır. Şehitlerimizin bize bıraktığı en kutsal miras da budur.

Bir kez daha, büyük bir cesaret ve kararlılık örneği sergileyerek Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesi uğruna canlarını feda eden aziz şehitlerimizi saygı, minnet ve rahmetle anıyorum. Bu uğurda hizmet veren tüm kahramanlarımızı yürekten selamlıyorum.”

ATAOĞLU

 Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, şehitlere sahip çıkıp, onları anmanın en kutsi görevler arasında olduğunu söyledi.

Ataoğlu, Şehitler Haftası nedeniyle yaptığı açıklamada, şu ifadelere yer verdi:

“Bugün huzur ve güven içerisinde yaşama imkanına sahip olduğumuz bu güzel ülkemizi canları pahasına mücadele edip bizlere bırakan şehitlerimizin fedakarlıklarını hiçbir zaman unutmamalıyız. Ülkemizin, topraklarının korunması için birlik ve beraberlik içinde verilen mücadeleyi millet olarak idrak etmeli, gelecek nesillere bu bilinci aktarmayılız. Bu duygularla birlikte, birliğimiz ve beraberliğimiz uğruna mücadele veren, bugün bizlerin bağımsız bir ülkede yaşamamızı sağlayan, tüm şehitlerimizi minnetle anıyor, hayatta olan gazilerimize şükranlarımı sunuyorum”

TÜRK BİRLİĞİ DAYANIŞMA DERNEĞİ

 Türk Birliği Dayanışma Derneği, gelecek nesillerin, "Kıbrıs Türk halkına yıllarca reva görülen insanlık dışı uygulamaları yok sayan zihniyetlere rağmen, aziz şehitleri ve onların kutsal mücadelelerini minnet ve şükranla hatırlayacaklarını" kaydetti.

Dernek, 21 Aralık Mücadele ve Şehitler Haftası nedeniyle yayımladığı mesajda şunları kaydetti:  “Kanlı Noel ismiyle tarihe geçen 21 Aralık 1963 saldırıları ve sonrası, sayısız masum Kıbrıs Türkü’nün katledildiği, binlercesinin göçe zorlandığı, birçok Türk Köyünün yakılıp yıkıldığı ve 11 yıl süre ile Kıbrıs Türk Halkının insanlık dışı yaşama mahkûm edildiği yadsınamaz bir gerçektir. Aziz şehitleri ve onların kutsal mücadelelerini minnet ve şükranla hatırlayacağız.”

SADIKOĞLU

İskele Belediye Başkanı Hasan Sadıkoğlu, acının izlerini taşıyan 21-25 Aralık tarihinin, yıllar geçse dahi unutulmayacağına dikkat çekti.

İskele Belediye Başkanı Hasan Sadıkoğlu, Şehitler Haftası dolayısıyla yayınladığı mesajda, Kıbrıs Türkü’nün varoluş mücadelesinde önemli bir paya sahip olan şehitleri andı.

İskele Belediye Başkanı Hasan Sadıkoğlu, mesajında şu ifadelere yer verdi;

“Unutulamaz çünkü o acılar ilk günkü tazeliğini korumakta. Birçoğumuz yaşamadık belki o anları ama hepimizin ailesinde o savaşın izlerini taşıyan, zorlukları yaşayan,  kötü anıları hafızasından atamayan mutlaka birileri var. Onlar anlattıkça duygulandığımız ve bir daha böyle acıları yaşamak istemediğimiz kötü anılar.  Savaşın, insan yaşamı üzerinde ki tehditleri saymakla bitmez. Tıpkı; insanların yaşama hakkını elinden aldığı, ekonomik düzeyini alt üst ettiği, insanları aç susuz bıraktığı, öldürdüğü, evsiz barksız bıraktığı, göçmen konumuna düşürdüğü gibi. Yıllar önce Kıbrıs’ta yaşanılanlar gibi. 1958’lerden 1974 yılına kadar Kıbrıs’ta yaşayan Türk toplumu Rumlara karşı şanlı ve gururlu bir mücadele vererek var olma mücadelesini kahramanca sürdürdü.   Adanın dört bir yanından bu mücadeleler sırasında canlarını hiçe sayarak mücadele eden insanlarımızdan maalesef bugün birçoğu hayatını kaybederek şehitlik mertebesine yükseldi, birçoğu da gazi oldu.”

“Unutulmamalıdır ki geçmişini bilmeyen toplumlar geleceklerine yön veremezler. Şu anda başımızı yastığa rahat koyabiliyorsak kahraman şehitlerimizin ay yıldızlı bayrağımız için verdiği mücadeleler sayesindedir” diyen Sadıkoğlu, şehitleri rahmet ve minnetle andı.

ŞEHİT AİLELERİ DERNEĞİ

Şehit Aileleri ve Malul Gaziler Derneği Başkanı Gürsel Benan, Kıbrıs Türk halkının, Kıbrıs’ın yönetiminin geçici olarak 1878 yılında İngiltere’ye devredilmesinden itibaren özgürlük, bağımsızlık, egemenlik ve varlığını sürdürmek için ağır koşullarda varoluş mücadelesi veren onurlu ve egemen bir halk olduğunu belirtti.

Benan, 21-25 Aralık Mücadele ve Şehitler Haftası mesajında, Kıbrıs Türk halkı için 21 Aralık 1963 tarihinin önemli bir dönüm noktası olduğuna işaret ederek, 11 yıllık direniş günlerini ve yaşanan gerçekleri unutmayarak aziz şehitleri saygı ve rahmetle, malul gazileri minnetle andıklarını kaydetti.

Kıbrıs Türkü’ne yaşam hakkı tanımayan, uluslararası antlaşmaların, sözleşmelerin, BM kararlarının tanımladığı ve yasakladığı bütün insanlık suçlarını işleyen Rum-Yunan ikilisinin, Enosis hedefinin gerçekleştirilmesinde düşman gördükleri Türk halkını imha etmek gereğine inandığını kaydeden Benan, bu gerçeği Rum-Yunan liderlerinin açıklamalarının tartışmasız ortaya koyduğunu ifade etti.

Benan, 1 Nisan 1955’te faaliyete geçen EOKA’nın, dağıtmış olduğu ilk bildiride, “İki düşmanımız vardır. Birincisi İngilizler, İkincisi Türklerdir. Önce İngilizleri ele alıp onları Adadan kovacağız, sonra da Türkleri imha edeceğiz. Hedefimiz Enosis’tir. Her ne pahasına olursa olsun görevimiz bu hedefin gerçekleştirilmesidir” ifadesi ve EOKA lideri Grivas’ın “Cennetle cehennem birleşirse ve su ile ateş yan yana gelebilirse ancak o zaman Türklerle dost olabiliriz” sözlerinin, Rum-Yunan ikilisinin başta soykırım olmak üzere gerçekleştirdiği insanlık suçlarının kaynaklandığı anlayışı ve hedefi gösterdiğini bildirdi.

Bu gerçekleri hatırlatmanın, Rumlara karşı intikam ve kin duygularını ifade etmek anlamı taşımadığının altını çizen Benan, 21-25 Aralık Millî Mücadele ve Şehitler Haftasını, Kıbrıs Türk halkına uygulanan soykırım eylemlerinin yarattığı unutulamaz acıları, vahşet olaylarını, geçmişte yaşananları iyi değerlendirmek ve anlamak, tarihi gerçekleri doğru kaynaklardan öğrenerek kazanılan deneyimler ışığında egemenliği, özgürlüğü ve bağımsızlığı korumanın bilincini güçlendirmenin bir etkinliği olarak değerlendirdiklerini kaydetti.

Benan şöyle devam etti:

“İnsanın en temel ve doğuştan sahip olduğu vazgeçilemez ve devredilemez temel hakkı, evrensel nitelikteki yaşama hakkıdır. Yaşama hakkının yok edildiği bir durumda diğer insan haklarından doğal olarak söz edilemez. Bu nedenledir ki İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nde yaşama hakkı temel hak kabul edilmiştir. Bunun için devletin öncelikli görevi vatandaşlarının insan haklarını korumaktır. Oysa 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti devletinin bütün olanaklarını kullanan Rum Cumhurbaşkanı, Rum İçişleri Bakanı, Rum Çalışma Bakanı, Temsilciler Meclisi’nin Rum Başkanı ve diğer Rum devlet yetkilileri Enosis’i gerçekleştirmek amacıyla kurdukları Akritas örgütü ve hazırladıkları gizli Akritas Planı gereğince 21 Aralık 1963 tarihinde Türk halkına soykırım saldırılarını başlattılar ve Kıbrıs Cumhuriyeti’ni yıkarak Kıbrıs uyuşmazlığını yarattılar. Soykırıma, katliamlara ve etnik temizliğe uğrayan, şehitler ve kayıplar veren, göç etmek zorunda kalan Türk halkı imkânsızlıklar içinde büyük bedeller ödeyerek verdiği varoluş mücadelesiyle özgürlüğüne, bağımsızlığına ve egemen KKTC devletine kavuşmuştur. KKTC devletinin ve Kıbrıs Türk halkının geleceğinin belirlenmesi görüşmelerinde ve süreçlerinde başta Makarios olmak üzere bütün Rum liderlerinin Enosis’i gerçekleştirmek için Zürih Antlaşmasını, Garanti ve İttifak Antlaşmalarını kaldırma hedeflerinin her koşulda mutlaka dikkate alınması gerekmektedir. 21-25 Aralık Millî Mücadele ve Şehitler Haftası’nda Şehitlerimizi rahmet, gazilerimizi şükranla anarız.”

ATAOĞLU

Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, şehitlere sahip çıkıp, onları anmanın en kutsi görevler arasında olduğunu söyledi.

Ataoğlu, Şehitler Haftası nedeniyle yaptığı açıklamada, şu ifadelere yer verdi:

“Bugün huzur ve güven içerisinde yaşama imkanına sahip olduğumuz bu güzel ülkemizi canları pahasına mücadele edip bizlere bırakan şehitlerimizin fedakarlıklarını hiçbir zaman unutmamalıyız. Ülkemizin, topraklarının korunması için birlik ve beraberlik içinde verilen mücadeleyi millet olarak idrak etmeli, gelecek nesillere bu bilinci aktarmayılız. Bu duygularla birlikte, birliğimiz ve beraberliğimiz uğruna mücadele veren, bugün bizlerin bağımsız bir ülkede yaşamamızı sağlayan, tüm şehitlerimizi minnetle anıyor, hayatta olan gazilerimize şükranlarımı sunuyorum”

Editör: TE Bilisim