Prof. Dr. Mehmet Özay, Kıbrıs'ta artık federasyon modeli kapsamında bir çözümün mümkün olmadığına işaret ederek, "Kıbrıslı Türkler ile Kıbrıslı Rumların müşterek bir federasyon içinde yer almaları mümkün görünmüyor. Kıbrıs'ta yeni bir yol haritasına, yeni bir modele ihtiyaç var." dedi.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) başkenti Lefkoşa'da, Kıbrıs'ta çözüm için alternatif modellerin ele alınacağı Yakın Doğu Üniversitesi tarafından 1-3 Nisan'da düzenlenecek İkinci Uluslararası Kıbrıs Konferansı öncesi uzmanlar, AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Kıbrıs'ta artık federasyon modeli kapsamında bir çözümün mümkün olmadığına işaret eden Özay, Ada'da konfederasyon modelinin gündeme gelmesi gerektiğini kaydetti.

Özay, "Artık güç paylaşımı modeli demode olmuştur. Kıbrıslı Türkler ile Kıbrıslı Rumların müşterek bir federasyon içinde yer almaları bence mümkün görünmüyor. Dolayısıyla Kıbrıs'ta yeni bir yol haritasına, yeni bir modele ihtiyaç var." diye konuştu.

Bu kapsamda Kıbrıs'ta iki eşit, kurucu devletin şeffaf bir şekilde ortaklık anlaşmalarıyla farklı alanlardaki meseleleri çözmeleri gerektiği görüşünü savunan Özay, öte yandan bu iki devletin tamamıyla kendi kendilerini idame ettirebilecek durumda olmaları gerektiğini vurguladı.

Özay, olası "Kıbrıs Konfederasyonu'ndaki" her iki devletin de Avrupa Birliği'nde (AB) yer almaları gerektiğinin altını çizdi.

Bunların yanı sıra Doğu Akdeniz'deki hidrokarbon rezervleri için özel bir ortaklık anlaşması yapılması gerektiğini söyleyen Özay, "Hidrokarbon zenginliği iki halkın haklarını garantiye alan bir şekilde haklı bir temelde oluşturulmalıdır." dedi.


ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Bağcı da Kıbrıs'ta "diyalog diyalogsuzluktan iyidir" felsefesinin mevcut olduğunu söyledi.

Kıbrıs'ta çözümsüzlüğün Rum tarafının uzlaşmadan uzak tutumundan kaynaklandığını belirten Bağcı, "Kofi Annan Planı aslında bugüne kadar Kıbrıs sorununda kapsamlı olarak en iyi hazırlanan bir anlaşmaydı ve Rum tarafı bunu yüzde 75 gibi bir oranla reddetti. Rum tarafında bunu geriye çevirmek şu anda söz konusu değil." diye konuştu.

"Kofi Annan Planı'nı reddetmekle hem AB hem Yunanistan ve Rum tarafı çok büyük bir stratejik hata yaptı." diyen Bağcı, Türkiye ve Türk tarafının elindeki gücün, Kofi Annan Planı'na verilen yüzde 65'lik destek olduğunu dile getirdi.

Bağcı, Ada'da mevcut sorunun Akdeniz'de ortaya çıkacak doğalgaz ve petrol yataklarından KKTC'nin ne kadar pay alıp almayacağıyla da ilintili olarak çözülebileceğine işaret etti.

Öte yandan, Uluslararası Kıbrıs Konferansı sonrası yeni fikirler ortaya çıkabileceğini söyleyen Bağcı, yine de bölgedeki gelişmelerin dikkate alınması gerektiği yorumunu yaptı.

Bağcı, "Ada'da var olan yapıyı korumak öncelikli. Ancak ortaya çıkan yeni zenginlikleri paylaşımda her iki tarafın da yeniden bir çıkar değerlendirmesi yapması gerekecek." ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Bağcı, Ada'da tarafların Doğu Akdeniz'deki hidrokarbon rezervlerinin paylaşımı konusunda yeni bir model geliştirmeleri gerektiğinin altını çizdi.

Editör: TE Bilisim