CTP Milletvekili Asım Akansoy, Kıbrıs Genç TV’de Muazzez Gazihan'ın hazırlayıp sunduğu  Siyasetin Satır Arası programına katılarak gündemi değerlendirdi.


CTP Milletvekili Akansoy, uzun bir süredir ülkenin içinde bulunduğu oldukça olumsuz durumun kendileri tarafından ifade edildiğini belirterek, bu açmazı kırabilmek için bugünkü şartların, sistemin değişmesi gerektiğinin hep söylendiğini belirtti. 
Akansoy, ülkenin siyaseten kuşatılmış olmasının ekonomi ile bir makas yarattığını ifade ederek, Kıbrıs sorunu kaynaklı açmazlardan dolayı ülkenin ekonomik olarak gelişememesini turizm görünümlü kumar sektörü ve kara para ile kapatılmaya çalışıldığını belirtti.
Akansoy, bunun görünür olan kısım olduğunu, bunun yanında bir de uluslararası raporlara yansıyan uyuşturucu bağlamı olduğunu belirterek, bu gidişatın gidişat olmadığının hep dile getirildiğini kaydetti. Akansoy, hukukun bağımsızlığının esas olduğunu, güvenlik güçlerinin güçlendirilmesinin esas olduğu, bizi bu bataklıktan çıkaracak olan ana etmenin de güçlü bir yeniden yapılanma ve uluslararası hukuk olduğuna vurgu yaptı. Akansoy, uluslararası hukuk ile özellikle uyuşturucu trafiğiyle ilgili gelişmeler konusunda yer altı dünyasının her türlü ilişkisini daraltarak yasal ve uluslararası ilişkilerle önüne geçilebileceğini söyledi. 

“Kontrol altına alınması bugünkü devlet mekanizması ile mümkün değil”
Akansoy, iddialara göre ülkede ciddi bir uyuşturucu trafiği olduğunu, yine sanal bahisten ciddi paralar kazanılmakta olunup bunun turizm ile birlikte bütünleştirildiğini belirtti. Asım Akansoy, bu durumun kontrol altına alınmasının bugünkü devlet mekanizması ile mümkün olmadığını belirterek, Falyalı cinayetinin herkesi etkilediğinin bir gerçek olduğunu söyledi. 
Akansoy, Falyalı’nın bu tür ilişkiler içinde olduğunun söylenmekte olduğunu, sanal bahis oynattığının, turizm sektöründe olduğunun da bilinmekle birlikte, bu şahsiyetlerin kendilerini ileriye taşıyabilmek, beklentilerini karşılayabilmek için siyasal sistemden de yararlandıklarının  bilinmekte olduğunu kaydetti. Akansoy, bu nedenle bu kesimlerin her dönem destekledikleri siyasi partiler, destekledikleri siyasi şahsiyetlerin söz konusu olduğunu belirterek, bu vahim cinayeti takip ederken basının özellikle cinayeti kim işledi, bunu kim yaptı sorusuna yönelirken, kimin yaptırdığı sorusunu göz ardı etmemesi gerektiğini kaydetti. 

“Kimin yaptığı değil de kimin yaptırdığı üzerinde durulmalıdır”
Akansoy, şöyle devam etti, “Bu olay bir sanal bahis olayı mı yoksa uyuşturucu trafiği ile ilgili bir hesaplaşma mı? Yoksa derin devletlerin de içinde olduğu bir hesaplaşma, bahse konu kirli alanı kontrol altında tutabilmek adına yaptırılmış bir eylem midir? Üst akıl kimdir, kimin yaptırdığı üzerinde durulmalıdır. Bunların üzerine gidebilecek cesaretli siyasetçilere, yargıya, güvenlik güçleri mensuplarına ve medyaya ihtiyaç vardır.”

“Ülkeye kimlikle değil pasaportla girilmesi gerekmektedir”
Asım Akansoy, bu nedenle Falyalı cinayetinde bu olayın neden yapıldığına dair detayların öğrenilmesinin uzun bir süre alacağını belirterek, bu ülkede büyüklü küçüklü birçok yer altı odağı olduğuna inandığını söyledi. Akansoy, bunlarla mücadeleye başladığımız anda arkada güçlü bir devlet yapılanması yoksa yasal ve güçlü bir güvenlik unsuru yoksa küçük mafyatik organizasyonlarla bile mücadele edilmesinin mümkün olmadığını kaydetti. 

“Birçok bilinmez var”
Akansoy, devlet denilen yapının ana işlevinin kendi vatandaşının huzur ve güvenliğini sağlamak olduğunu belirtti. Asım Akansoy, KKTC’de pek çok bilinmezin olduğunu belirterek, bu bilinmezliğin üzerine gidilmediğini kaydetti. Akansoy, “Siyaseti, yasa yapmaya indirgeyen kişiler mevcut. Toplumsal yaşamın düzelebilmesi için elbette güçlü yasalar yapılması gerekir. Ancak asıl önemli olan bu yasaların hayata geçirilebilecek hükümet ve devlet yapılanmasına sahip olmak, bunu kurabilmektir. Şu anda biz bu yapılanmaya sahip değiliz. Örneğin ülkeye kimlikle değil de pasaportla girilmesi gerekmektedir. Kent Güvenlik Sistemleri Yasası Meclise geldiğinde üzerinde çok çalışılmıştı.  Ancak bir bakıyoruz ki iki kişinin sosyal medyada işte katiller diye fotoğrafı çıkıyor. Hemen soruşturma açılması gerekirken, kimse konuşmuyor. Bir kere bu ülkede mafya yapılaşmalarının ortadan kaldırılması için bir yol haritasına ihtiyaç vardır, bu şekilde asla olmaz.” şeklinde konuştu. 

“Bir organize suç örgütü kendini var edebilmek için siyasetle, yargıyla, güvenlik güçleriyle ilişki içerisine girer”
Akansoy, kara para ile ülkedeki ekonomik yapıya katkı yapıldığı sürece bu kirli sistemin kendini beslemeye devam edeceğini belirterek, bu beslenmenin önünün kesilmesi gerektiğini kaydetti. Akansoy, çok fazla gayrı yasal işlerin olduğunu belirterek, “bir organize suç örgütü kendini var edebilmek için siyasetle, yargıyla, güvenlik güçleriyle ilişki kurma arayışına mutlaka girer.” dedi. 


“Burası bataklık haline geldi”
Akansoy, 90’lı yıllara geri döndük diyerek aslında bu olayları tarif ettiklerini belirterek, o yıllarda dünyadan izole olmuş bir Türkiye ve Kıbrıs, ayrı devlet iddiasında bir Rauf Denktaş ve izolasyon altında kirlenen ilişkilerin yarattığı bir iç tahribatın olduğu dönemden söz etti. Akansoy, kendi siyasal bağımsızlığımızı çözümle birlikte kurgulayamadığımız için Türkiye’de yapılamayan ne kadar kirli iş varsa bunların Kuzey Kıbrıs’a havale edilmesiyle, buranın bir bataklık haline geldiğini kaydetti. 

“Tanınmamışlık yer altı örgütleri için bir cazibe olmuştur”
Akansoy, “Bu konuları konuşacağımız adres bellidir” diyerek, “buranın kuşatılmışlığı, tanınmamışlığı ve çözümsüzlük elbette yer altı örgütleri için bir cazibe olmuştur. Bunun temizlenmesi için buralarda oturup kendi kendimizle dertlenecek miyiz? Bu yeterli değildir. Türkiye’den turizm teşviki ile buraya gelenler, yüksek öğrenim yatırımıyla buraya gelenler, bu ülkedeki siyasi düzeni ve sosyal yaşamı olumsuz yönde etkilemişlerdir.” diye konuştu. 

“Bu işin sonu yok”
Akansoy, 2020 cumhurbaşkanlığı seçiminde konuşulmayanlar da olduğunu belirterek, bugün öldürülmüş olan Falyalı’nın isminin o dönem destekledikleri adayın kazanması için, Karpaz Bölgesinde para ve tehditle çalışma yapan isimlerden biri olarak geçtiğini söyledi. Akansoy, bu konuların üzerine gidilmediğini, soruşturulmadığını belirterek, belli kişilerin bir noktaya kadar kullanıldığını, sonrasında başka bir boyutla karşı karşıya kalındığını kaydetti. 
Akansoy, yine 2005 yılında cumhurbaşkanlığı seçiminde 3  CTP’li yöneticinin Kumyalı bölgesinde aynı kişinin adamları tarafından siyasi çalışma yaptıklarından dolayı darp edildiğini anımsatarak, bu kişilerin altı ay hapis yattıklarını söyledi. Bunların kim olduğunun belli olduğunu belirten Akansoy, “Bu işin sonu yok. Statükonun aynen devam etmesini isteyenler bu ve benzeri organize suç örgütleriyle sürekli iş birliği içerisinde hareket ediyorlar” dedi. 

“Türkiye’nin yetkili organlarına da düşen görev vardır”
Asım Akansoy, Falyalı’nın pandemi döneminde katkıları olduğunu anımsatarak, “İç içe geçmiş bir meseleden bahsediyoruz. Yani yer altı ve yer üstü kalmadı. Bizim bu işi temizlemekten başka şansımız kalmamıştır. Bu noktada Türkiye’nin yetkili organlarına da düşen görevler vardır” diye konuştu. 

“Kıbrıs sorunu çözülmeli”
Akansoy, "Kıbrıs sorunu çözülmez ve ekonomik olarak büyük sosyal risk içeren işlerin önünü açmaya çalışırsanız, bunun da bedelini ödemek durumunda kalırsınız” diyerek, konunun tamamen bununla ilgili bir mesele olduğunu kaydetti. 

“Kıbrıs sorunu CTP’nin olmazsa olmazıdır, varlık sebebidir”
Akansoy, hükümet kurma çalışmalarına da değinerek, UBP-DP –YDP olarak  aynı hükümetin kurulduğuna yönelik çıkan haberler olduğunu belirterek, iç politikada aynı, dış politikada farklıyız yaklaşımının doğru olmadığını söyledi. Akansoy, Kıbrıs sorununun ekonomiyi olduğu kadar demokrasiyi de yani hayatın her alanını da etkilediğini söyleyerek, UBP ile CTP’nin Kıbrıs sorununa, sosyal, ekonomik ve siyasal süreçlere yaklaşımının birbirinden çok farklı olduğunu kaydetti. Akansoy, “Bu iş çocuk oyuncağı değil, CTP’ye Kıbrıs sorununu dışarıda tutarak bir teklif sunmak bile aslında baştan bu işi gelin reddedin demenin öbür adıdır. Çünkü Kıbrıs sorunu CTP’nin olmazsa olmazıdır, varlık sebebidir” diye konuştu. Akansoy, bu bağlamda görüşlerini şekillendirerek yazılı olarak Faiz Sucuoğlu’na ilettiklerini belirterek, “biz parlamenter bir rejimi savunan bir parti olarak UBP ile diyalog içinde olmayız diyen bir parti değiliz. Elbette görüşürüz. Bizimle hükümet kurmak isteyen bir parti tezlerimizi bilerek bizimle diyalog kurar. Çünkü CTP asla ilkelerinden taviz vermez” dedi.

Editör: TE Bilisim