Rauf Raif Denktaş ve Düşüncelerini Yaşatma Derneği Başkanı Latif Akça, Türkiye Cumhuriyeti (TC) Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda tarihi bir konuşma yapacağını belirterek, “Sayın Cumhurbaşkanının dünyaya yüce Meclis’ten mesaj vermesini boykot etmek devlete düşmanlıktan başka bir şey değildir” dedi.
Akça yaptığı yazılı açıklamasında, dünyayı sömürenlerin, kana bulayanların, kötülükler yaparken en çok kullandıkları maskenin özgürlük, demokrasi, barış vb. kavramlar olduğunu savunarak, “Vicdansızlar, ülkeleri işgal etmek, kaynaklarına el koymak için, toplumları kendi içinde birbirini imha edecek hale getirir, milletleri savaştırır sonra özgürlük getirme bahanesiyle çökerler” dedi.
Irak ve Bosna’da yaşananlara dikkat çeken Akça, “Bugün, Suriye’de, Yemen’de olanlar farklı değil, Kıbrıs’ta da farklı değil!” ifadelerini kullandı.
Tarihten ders almayanların aynı acıları bir daha yaşadığını ifade eden Latif Akça, Türklerin, Yunan çetelerince öldürülmesi nedeniyle bugün Girit ve Mora’da tek bir Türk olmadığını kaydetti. 
Kıbrıs Türklerinin örgütlenip TMT önderliğinde kendini savunduğuna işaret eden Akça, “Türk Ordusu yetişti ve toplu katliamı önledi. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kuruldu ve 47 yıldır adada kan dökülmedi” dedi. Kıbrıs Türk Halkına seslenen Akça, şöyle devam etti: 
“Akritas Planını hatırlayın. İfestos Planını hatırlayın. Kanlı Noel’i hatırlayın. Katliamlar devam ederken, Makarios'un, ‘Türk Ordusu adaya gelirse kurtaracak Türk kalmayacak’ sözünü hatırlayın. Şimdi yarım kalmış bu işi, tek kurşun atmadan milli hafızayı silerek, Kıbrıs Türklerine havuç uzatıp, yine barış söylemleriyle kananları çoğaltıp Türkleri eritip yok etmek istiyorlar.”
KKTC milletvekillerine de seslenen Latif Akça, şu soruları sordu:
“Kıbrıs Türk Halkının geleceğini vicdanı olmayanların insafına mı terk edeceksiniz? Akdeniz'de Doğalgaz, petrol vs. için ne oyunlar döndüğünü görmüyor musunuz? Kuşatıldığımızı görmüyor musunuz? Adada onlarca askeri üs kuranlar, Ege’deki silahsız olması gereken adaların silahlandırılması, Rumların silahlanması sizlere bir şey ifade etmiyor mu? Adada, onurumuzu, şerefimizi, geleceğimizi koruyan ve koruyacak olan tek güvencemiz Türkiye Cumhuriyeti ve Türk askeri mi fazla geliyor?”
Vicdanı olanların onurunu şerefini koruduğunu, koruyanlara saygı duyduğunu kaydeden Akça, güneydeki AKEL partisinin bile Muratağa, Atlılar ve Sandallar’daki katliamlar nedeniyle özür dilediğini hatırlattı.
“Vicdanı olan ekmeğini yediği, suyunu içtiği vatanına sahip çıkar. Kendini savunmak, onurunu korumanın adı vicdandır. Zalimlere karşı mazlumun yanında olmak vicdandır” ifadelerini kullanan Akça, Kıbrıs Türklerine saygı duymayan, özgürce yaşamasını istemeyenlerin özgürlük, vicdan gibi kavramları maske olarak kullanmamasını istedi.
TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda tarihi bir konuşma yapacağına vurgu yapan Akça, Erdoğan’ın, Kıbrıs Türk Halkının hak ve menfaatlerini savunuyor olmasının kimleri rahatsız ettiğini sordu.
“Sayın Cumhurbaşkanının dünyaya yüce Meclis’ten mesaj vermesini boykot etmek devlete düşmanlıktan başka bir şey değildir” diyen Akça, şunları kaydetti: 
“Bu davranışları sergileyenler, savunmamızı, milli bilincimizi yok etmek, özgürlüğümüzü, onurumuzu çiğnemek isteyenlerdir. Bu eylem ve hareket, tek kurşun atmadan Kıbrıs Türklerini yok etmek isteyenlerin, adadaki propagandasına alet olmaktır. Özgürlük söylemi kavramının arkasına saklananlar emperyalizmin truva atlarıdır. Bu tarihi vebale imza atanlar, tarihteki yerlerini alacaklardır.”
Milletvekillerinin, halkın, şerefini, onurunu, özgürlüğünü korumak için Meclis’te olduklarını hatırlamasını isteyen Akça, açıklamasını şu ifadelerle sonlandırdı: 
“Devlet teamüllerimizi ayaklar altına almasınlar. Mücadelemizin hedefi halkımızın menfaatlerini müdafaa etmektir. Bütün emelimiz memleketi, sağlam karakterli Türk gençliğine bırakmaktır. Kıbrıs Türkü hür ve bağımsız olarak yaşayacaktır. Beklediğimiz tek mükâfat ise vicdani bir huzurdur.”