Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Kıbrıs Genç Tv ekranlarında soruları yanıtlıyor.

- Dün hükümete ilettiğimiz bir önerimiz daha oldu. Bütün üreticilerimizin yakından ilgilendiren bir konudur biliyorsunuz hükümetin her 3 ayda bir yakıttaki girdi maliyetlerini dikkate alarak elektrik fiyatlarının düzenlemesi ile ilgili bir karar vardır.

- 1 yıldır bu konuda bir adım atılmadı. O nedenle bu girdi maliyetleri bugün dünyada hangi notadır bize yansıması ne şekildedir? Türk lirasının değer kaybını da dikkate alarak,ne kadar bir ucuzlama olur ve bunu biz halkımıza üreticimize nasıl yansıtabiliriz. Bununla ilgili bir öneri hazırladık

-- Dolayısıyla bu genel Yapı içerisinde bizim gerçekten birbirimizi düşmeye birbirimizde atışmaya hiç ne vaktimiz var aslında ne da niyetimiz olmalı.

- Ama gelin görün ki işte bazen böyle durumlarla karşı karşıya kalıyoruz.

-Tüm bunları dikkate alarak ve asıl halkımızın bizim üst düzeyde yapmakta olduğumuz veya yapmak zorunda bırakıldığını bazı tartışmalardan son derece rahatsız olduklarını bilinci içerisinde hareket etmemiz gerekir diye düşünüyorum.

- Telefonumu akşam yatarken kapatmam. Sesini kısarım am telefon açıktır ver çalarsa titreşimden yanıbaşındadır.

-Füze düştüğü zaman da gene insanlar bana ulaşmıştır kalkıp gitmiştim. Cephanelik patladığında da bilgimiz olmuştu kalkıp gitmiştim.

- Yurttaş bana ulaştığı zaman ve yurttaş halkımız zor haldeyse benim orada olmamdan daha doğal bir şey olamaz.

- Bu konuda da tabii önce şunu söyleyeyim çünkü o da çok tartışıldı. Yurt dışından bu çocuklar getirilmeli midir getirilmemeli miydi? Vay gelmese de şuydu buydu. Tabii ki türlü politika izlenebilir. İnsanlara diyebilirsiniz Devlet olarak “Arkadaşlar bir süre kalınız”.

- Ama kalınız dediğiniz noktada da “ben güçlüyüm güçlü bir devletin size şu kadar yardım yapıyorum olduğumuz yerde barınma kızı sağlıyorum ailelerinin size yardım göndermeyebilir”

-Böyle bir durum da olmadığı için şu duyguyu da paylaşmak lazım. Bizlerde babayız .Evlatlarımız var.

- Öğrenci olan insanları düşünüp parasız pulsuz kaldı ve kalmasa bile ailelerinin yanında olma duygusu ağır basıyor. Anneleri babaları çocukları anlamak lazım. O nedenle ben bu insanları getirmekle hükümet çok yanlış yaptı filan konusunda aynı düşünceleri paylaşmıyorum.

-Gelmeleri ve evlerde kalmaları yanlıştı.

- O da erken zamanda düzeltildi topluca bir yerlerde kalmaya gidildi.

- Ondan sonra da Güzelyurt'ta yurtta kalındı. Sizin bahsettiğiniz bir yurt olayı vardı o gün 5.00- 5.30 gibi işte aileler aradılar anneler babalar aradılar dediler ki çocuklar kalamıyor.

-Hijyen koşulları uygun değil. Gittik yerinde çocuklarla gençlerle zaten bir kısmını tanıyordum. Verdikleri bilgilerden sonra sayın Başbakan Yardımcısı da geldi oraya.Çocuklardan aileler özür diledi. Bir yanlışlık olduğunu önceden yeterince güncellenemediğini o da kabul etti.

- Onun üzerine daha farklı bir yere intikalleri sağlandı. Hep birlikte orada bunun için gayret sarf edildi. Gerekirdi tabii ki. Orada olmam gerekirdi.Bunu da siyasal bir eylem olarak algıladılar.

- Biz de Otel isteriz tavırlarına karşı ben Dikmen'de sergilediğin tavır sergilemedim. Neden yani o noktada otel ve yurt kavgası yapacak halde değiliz .

-Önemli olan hijyen koşulları uygun mu değil değil mi ? Bu 14 günlük süre geçirilir. Bana o konuda da ulaşan bazı gençler oldu. Onu da söyleyeyim. Ama asla ben konuya siyasi bakış açısıyla bakmadığım için ve tamamen sağlık açısından uygun mu değil mi onu sorguladığım için o konuda farkındasınız herhangi bir şey söylemedim.

- Dolayısıyla bu konularda bakış açımızı tamamen sağlık yönünden en uygunu neyse onu yapmamız gerektiği olmalıdır.

-Hükümetin her yaptığı yanlıştır diye bir anlayış içinde olmadım hiçbir zaman.

- Biraz önce size söylediğim radikal kararlar en başta alınsaydı bunun çok yararı olurdu.

Editör: TE Bilisim