Ulusal Birlik Partisi Lefkoşa Milletvekili Aday Alişan Şan, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik buhran ile ilgili düşüncelerini ve hedeflerini paylaştı.
Alişan Şan, E-Devletin artık kaçınılmaz olduğunu, iş insanlarının bürokrasi için harcadığı zamanın, yerine konamayacak kadar kıymetli bir kayıp olduğunu ifade etti.
Şan buna örnekle, bir çalışma iznini çıkartmak için maruz bırakılan bürokratik işlemleri yerine getirmek için şirketlerin birer ikişer kişi istihdam etmek zorunda kaldığını ifade ederek bunun da üretimden ve verimlilikten insanları kopardığını ifade etti.
Zamanın çok değerli bir şey olduğunu ve kaybedildiği anda yerine konamayacak tek şey olduğunu ifade ederek, kaybedilebilecek her şeyin bir telafisi olabileceğini ancak zamanın geriye döndürmenin mümkün olmaması nedeniyle zaman kaybetmeden harekete geçmenin şart olduğunu vurguladı.
İş Dünyasının finansmana erişim konusunda önünde birçok duvarın örülmüş olduğunu ifade eden Şan, devletin bu konuda üzerine düşenleri yerine getirmesi ve acil olarak bir sicil affının gündeme getirilmesi gerektiğini söyledi.
Kendisine Mecliste görevde verilmesi durumunda, iş dünyasının sıkıntılarını birebir yaşayan birisi olarak bu konuda yoğun çalışmalar yapmak konusunda kararlı olduğunu ifade etti.
Döviz krizinin insanların belini büktüğünü ifade eden UBP Milletvekili Adayı Alişan Şan, bununla birlikte insanların alım gücünün eriten başlıca unsurlardan birisinin de dünyada baş gösteren tedarik krizinin de etkilerinin büyük olduğunu söyledi.
Şan konteyner maliyetlerinin yüzde 500 oranında arttığını bunun da ithalatta ciddi maliyetlere neden olduğunun altını da çizdi.
Bu nedenle mümkün olduğu kadar üretimin teşvik edilmesi ve ülkenin kendi kendine yeten, ithalatı azaltan bir ekonomik modele evirilmek gerektiğini ifade etti.
Şan, gençlere de mesaj vererek, ülkede gençlerin çalışmalarını, üretime genç yaşlardan itibaren üretime katkı koymalarını, kendilerini yetiştirmelerini ve kendi kendilerine yetecek bir noktaya doğru ilerlemelerini istedi.
Kendinden örnek veren Alişan Şan, babasının atölyesinde küçük yaşlarda çalışarak iş dünyasına adım attığını, kardeşi ile birlikte bu küçük atölyeyi zamanla, eğitimlerini de tamamlayarak büyük sayılabilecek bir şirkete dönüştürdüklerini anlatarak, bunun gibi başarı hikâyelerinin eskiden olduğu her noktada yaşanması halinde bu ülkenin hiçbir şeye ekonomik olarak ihtiyacı olmayacağını ve güzel günlerin gelecekte var olacağını ifade etti.
