Cumhuriyetçi Türk Partisi Milletvekili Asım Akansoy, sağlıkta yaşanan sıkıntıları özellikle pandemiyi, dövizin yükselişini halkın alım gücünün düşmesini ve ülkenin siyasi gündemini Kıbrıs Genç TV’de yayınlanan Muazzez Gazihan’ın hazırlayıp sunduğu Siyasetin Satır Arası programına katılarak değerlendirmeelrde bulundu.

Akansoy, sağlık konusunda Bakanlar Kurulu’nun oturup bazı kararlar aldığını, ancak bunun önemli olmadığını, kamu sağlığını gözetleyecek şekilde hayata geçirebilmenin önemli olduğunu söyledi.

 Asım Akansoy, ülkedeki sosyo ekonomik yapının ciddi anlamda erozyon içinde olduğunu belirterek, ülkeyi ayağa kaldırabilmek için güçlü hükümetlerin gerektiğini söyledi.

Akansoy, Meclisteki tüm siyasi partilerin görüş birlikleri oluşturarak orta ve uzun vadede gelecek planlaması yapması gerektiğini belirterek, “biz buna talibiz” dedi

“Sağlık, eğitim, ekonomi alanlarına bakıldığında toplum bakanlara ve kurumlara güvenini yitirdi. Halkın sorunlarını çözebilme kapasitesi giderek zayıflamıştır. Bunun adı çöküştür. Devlet halka vaat ettiği sözleri veremiyor, halktan aldığı vergileri halka döndürmüyor demektir.”

Akansoy, sağlık konusunda Bakanlar Kurulu’nun oturup bazı kararlar aldığını, ancak bunun önemli olmadığını, kamu sağlığını gözetleyecek şekilde hayata geçirebilmenin önemli olduğunu söyledi.

Akansoy, bunun etkin denetimi zorunlu kıldığını belirterek, pandeminin ilk dönemlerinde denetimin daha ağır olduğunu, ekonomik krizin o kadar büyük bir noktada olmasından kaynaklı pandeminin yaratmış olduğu kuralların dikkate alınmamaya başlandığını söyledi. Akansoy, hükümetin, sağlık bakanının topluma güven sorunu olduğunu belirterek, halkla ilişkiler metoduyla toplumun aşılanma ile ilgili daha çok bilinçlendirilmesi gerektiğini söyledi. Akansoy, ülkenin etkin bir denetime ihtiyacı olduğunu belirterek, sadece adapass uygulaması ile bu işin olamayacağını kaydetti. Akansoy, ülkede hem sistemsizlik hem de güven sorunu olduğunu söyledi.

“Bunun adı artık krizin de ötesindedir”

Asım Akansoy, kurumsal anlamda ciddi bir zayıflık içinde olduğumuzu belirterek, bunun da toplumda büyük sorun yarattığını söyledi. Akansoy, “Sağlık, eğitim, ekonomi alanlarına bakıldığında toplum bakanlara ve kurumlara güvenini yitirdi. Halkın sorunlarını çözebilme kapasitesi giderek zayıflamıştır. Bugün Burhan Nalbantoğlu hastanesi bir isim olarak varsa orada çalışan özverili emekçi personel ve doktorlar yüzünden vardır. Bir hasta yatıyor ve panadol ihtiyacını bile devlet karşılayamıyor. Bunun adı artık krizin de ötesindedir. Bunun adı çöküştür. Devlet halka vaat ettiği sözleri veremiyor, halktan aldığı vergileri halka döndürmüyor demektir” diye konuştu.

“1. Pilli dönemini arar durumdayız”

Akansoy, güçlü hükümetlere ihtiyaç olduğunu belirterek, radikal adımlara da ihtiyaç olduğunu söyledi. Akansoy, bugün var olan durumun sürdürülemezliğinin artık çok açık olduğunu kaydetti. Akansoy, sağlık konusuna bakacak olursak bir dengesizliğin olduğunu söyleyerek, “ikinci Ali Pilli dönemindeyiz” dedi. Akansoy, şöyle devam etti, “Birinci Pilli dönemini arar durumdayız. Birinci dönemde daha çok denetleyen daha çok konuşan kamuoyunun sorunlarına daha çok eğilen bir Pilli vardı. Birilerini memnun etmek adına denetimi ve kontrolü geri çekti. Bizim istediğimiz hükümet icraatlarının açık bir şekilde sürdürülmesidir.”

“Etnik kökene bakarak önlem alınamaz”

Akansoy, ekonomiye dönecek olursak, ekonomide durum nedir ile ilgili Bakanın bir basın açıklaması yapmaktan bile imtina ettiğini belirterek, insanların ellerindeki paranın giderek değer kaybetmekte olduğunu söyledi. Akansoy, Başbakan Sucuoğlu’nun ise aklında sadece Aralık maaşını ve 13’ncü maaşını ödemenin olduğunu belirterek, sonrasında seçime gidelim denildiğini kaydetti. Akansoy, güneyden gelen araçlara akaryakıt verilmesin önerisini de değerlendirerek, bunun çağdışı bir yaklaşım olduğunu söyledi. Asım Akansoy, etnik kökene bakarak herhangi bir önlem alınamayacağını belirterek, “aynı uygulamayı bize güneyde yapsalar hoşumuza gider mi?” diye sordu.

“Güçlü bir kadro ve toplumla dayanışma ile sorunları aşabiliriz”

Asım Akansoy, CTP’nin aday adaylarının belirlendiğini, Cumartesi günü kurultayın gerçekleşmesiyle Pazartesi günü seçimin kendileri için başlayacağını söyledi. Akansoy, her seçimde olduğu gibi sandığa gitmeyecek olan seçmenin de olabileceğini belirterek, Kıbrıs Türkleri olarak zor bir süreçten geçildiğini, Kıbrıs sorunun askıya alınan bir dönemden geçilmekte olunduğunu söyledi. Akansoy, ekonominin ise yerin dibine battığı bir dönemden geçilmekte olunduğunu ifade ederek, bundan sonra hükümete gelecek olan siyasi partilerin işinin gerçekten zor olduğunu söyledi. Akansoy, güçlü bir kadro ve dayanışma ile birlikte var olan sorunların aşılabileceğini söyledi. Akansoy, demokratik sistem bakımından kendi kendimizi yönetecek bir düzen için gerekli her türlü adımı atacaklarını belirterek, “ekonomik olarak da daha bağımsız kendi kendimizi yönetebileceğimiz bir sistem geliştireceğiz” dedi.

“UBP’nin yaratmış olduğu tahribat çok büyük”

Akansoy, siyasette sokağın önemli olduğu kadar parlamentonun da önemli olduğunu ifade ederek, halkın üzerinde etkisinin olmadığının söylenemeyeceğini kaydetti.

Akansoy, gezdiğimiz yerlerde boykot düşüncesi olan insanlarla karşılaştıklarını, bunların içinde sol görüşlü olduğu gibi sağ görüşlü insanların da olduğunu kaydetti.

Akansoy, “UBP’nin yaratmış olduğu tahribat o kadar büyük ki siyasete olan güvensizliğin nedeni de bizzat budur. El birliği yaparak birbirimizi daha çok anlamamız gerekir. Sandığa gidip oyumuzu kullanmamız gerekir. Benim çağrım bu yöndedir” diye konuştu.

“Muhasebe birimi olarak Euro kullanılsın diyoruz”

Akansoy, kısa vadeli hükümetlerin güçlü icraat yapabilme imkanının olmadığını, uzun vadeli görev alabilmek için bir siyasi partinin güçlü olarak iktidara gelmesi gerektiğini söyledi.

4’lü koalisyon döneminde de yine bir ekonomik krizin yaşandığını hatırlatan Akansoy, o dönem insanların alım gücünü düşürmemek için herşeyi yaptıklarını kaydetti.

Akansoy, “KDV indiriminden kiralarda stopajın düşürülmesine kadar hayatın her alanında düzenlemeler yapıldı. Türk Lirası kullanmamızdan kaynaklı bir durumla karşı karşıyayız. Türkiyedeki ekonomik politikadan kaynaklı bir değer kaybı var ve biz bunu burada daha çok hissediyoruz. Bizim istikrarlı bir para birimine geçme konusunda çalışma yapacağımız en güçlü iddialarımız arasındadır. Biz CTP olarak insanların maaşını Euro olarak ödeyeceğiz demedik. Muhasebe birimi olarak Euro kullanılsın. Fiyatlar artarsa ücretler de artacak. Biz bunu yapabiliriz.”

“Orta ve uzun vadede gelecek planlaması ortaya koyacağız”

Ülkedeki sosyo-ekonomik yapının ciddi anlamda erozyon içinde olduğunu söyleyen Akansoy, Meclis’teki tüm siyasi partilerin görüş birlikleri oluşturarak orta ve uzun vadede gelecek planlaması yapması gerektiğini belirtti.

Akansoy, “biz sosyo ekonomiyi çalıştırarak orta ve uzun vadeli programlar yapacağız. Bir hükümet değişimi olursa yeni gelecek olan da eskinin değerini ortadan kaldırmasın. En azından en asgari düzeyde güçlü bir kamu hizmetinin sağlanmasını yaratacağız. Diğer partileri de dahil ederek süreci ileriye taşımayı istiyoruz” diye konuştu.