Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Fikri Ataoğlu, koronavirüs salgını kapsamında alınan tedbirlerin, gün geçtikçe çözülmeye başladığını söyledi.

“Olağanüstü Hal ilanına direnerek, halkın korunmasını neredeyse halka bırakan bir anlayış ile karşı karşıyayız” diyen Ataoğlu, son günlerde Karpaz Bölgesi’nde meydana gelen olaylar, kontrol altına alınamayan kısmi sokağa çıkma yasağı ve kamuoyunun sağlıklı bir enformasyona ulaşamamasının, halkı paniğe sevkettiğini kaydetti.

Ataoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, “DP olarak, defaatle birlik ve beraberlik çağrısı yaptığımız halde, alınan her türlü sağlık ve ekonomik tedbirlerde, Hükümetin  tek başına hareket etme konusunda ısrarını sürdürdüğü ise bir başka gerçek” dedi.

“Günler geçtikçe ve özellikle de ileriki günlerde öngörülen virüsün bulaşma katsayısına yönelik görüşler dikkate aldığındığında bugünleri dahi arayacağımıza yönelik kuşkularımız şiddetini artırmaktadır” diyen Ataoğlu, DP olarak şu hususlarda ivedilikle girişim yapılması ve organize olunması konusunda ısrarcı olacaklarını belirtti:

1.         Kısmi sokağa çıkma yasağının yeterli olmadığından, özellikle eczane, banka ve marketlerin açık olacağı saatlerin sınırlandırılması ve halkın da o saatler dışında sokağa çıkma yasağına tabi tutulması gerekmektedir. Böyle bir uygulama yasağın, kontrol ve denetimini çok daha olanaklı bir hale getirecektir.

2.         İvedilikle çok sayıda yatağı barındıran bir karantina ve test merkezi ile birlikte sahra hastanesi denilen geçici hastaneler oluşturulmalıdır.

3.         Kamuoyuna doğru ve sürekli bir enformasyon için, tek merkezden yönetilip, medyayı bilgilendirecek  bir kanal oluşturulmalıdır.

4.         Halkın sokağa çıkmasını önleyecek “online alışveriş“ sistematiğini oluşturup, özellikle marketler ve eczaneler, bu yaklaşıma yönlendirilmeli, mecbur edilmeli ve/veya özendirilmelidir.

5.         Tek merkezden yönetilecek bir Kriz Merkezi oluşturulup, tek yetkili hale getirilmelidir.

6.         Hükümet içindeki koordinasyonsuzluk sebebi ile ortaya çıkan “ayni konularda farklı söylem” durumunun önüne geçilmeli ve bu konuda acil tedbirler alınmalıdır.

7.         Sosyal medyada söylenti ve dedikodu zemininde ortaya çıkan dezenformasyonu önleyecek bir Kanun Hükmünde Kararname çıkarılmalıdır.