DP Genel Başkanı Fikri Ataoğlu, birlik ve beraberlik çağrısını sürekli olarak vurguladıkları bu sıkıntılı günlerde UBP-HP Hükümeti’nin tam aksi yaklaşımlar sergilediğine tanık olduklarını kaydederek, “Hükümeti anlamak mümkün değil” dedi.

Ataoğlu, yazılı açıklamasında, siyasetin bir kenara bırakılması gerekir dedikçe, yapılan her icraatta siyasetin ana yaklaşım olduğunu idrak ettiklerini savundu.

Bu yaklaşımın son örneğinin 12 Nisan tarihli “Yerel İşgücü İstihdamının Desteklenmesi Tüzüğü” ile ortaya çıktığını ifade eden Ataoğlu, şunları dile getirdi:

“Hiçbir medya bilgilendirmesi dahi yapılmadan neredeyse gizli gizli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe sokulan Tüzük ile ortaya çıkan tek şey yaşanan bir skandal olduğudur.

İstihdamın sürdürülür kılınması için öngörülen 1500 TL’lik maddi destek, sektörler arasında ayırım gözetilerek ve eşitlik ruhundan uzak bir anlayışla hayata geçirilmiştir.

Tüzükte, bazı iş yerlerinin kapsama alınıp bazı sektörlerin kapsam dışında bırakılması hangi akla hizmet etmektir?

“1500 TL ALABİLECEK HANGİ SEKTÖR KALDI?”

Maddi ve manevi büyük sıkıntıların yaşandığı bu dönemde,  her türlü riski göze alarak haber peşinde koşan basın emekçileri, mahkemelerin kapalı olduğu bu dönemde mahkemeye çıkamayan avukatlar, Dairelerin kapalı olduğu ve satış yapamayan emlakçılar, günlük çalışıp geçimini sağlayan bir çok emekçi, otelin casinosunda çalışan güvenlikçiler, temizlik görevlileri, hiç bir işyerinin çalışmadığı bu ortamda onların da çalışmadığı, işyerlerinin muhasebe işlerine bakan muhasebe büro çalışanları, eğitimin ara verildiği bu zamanda özel okullarda ders veremeyen öğretmenler, emekçiler, temizlik görevlileri ve sayamadığımız bir çok emekçi hangi mantık ve hangi akılla 1500 TL’lik destekten kapsam dışında tutulmuştur?”

“HÜKÜMETİN AÇIKLAMA YAPMASI GEREKMEKTEDİR”

DP Genel Başkanı Ataoğlu, hükümetin bu destek paketinde kapsam dışında kalan sektörleri hangi gerekçe ile kapsam dışında tutulduğunu açıklaması gerektiğini belirterek, şöyle devam etti:

“Bu sektörlerdeki çalışanlar sigortalı olarak çalışmıyor mu? Neye göre bu kararı verdiniz? Bu yaklaşım Anayasaya aykırı bir tutumla ayrımcılık değil mi? Salgın nedeniyle ekonomik olarak krize giren özel sektörlerdeki çalışanlar bu ülke için çalışmıyor mu?

Bu kapsam dışı bırakılan sektörlere ne ima edildiğini anlamak mümkün değil. Birlik ve beraberlik olmalı, siyaset olmamalı dediğimiz bu zamanda, alınan kararlar, toplumsal barışı, birlik ve beraberlik zeminini adeta berhava etmiştir.

“HALK SAĞLIĞI UNUTUP, EKONOMİK SIKINTILARI DÜŞÜNMEYE BAŞLADI”

Doğru, yanlış, eksik, tamam, hatalı, olarak geçilen bu süreçte DP olarak hep çağrı yaptık. “Siyaset zamanı değil gelin birlikte bu işin üstesinden gelelim, siz yine hükümet olarak biz yaptık dersiniz dedik” ama ne yazıkki DP ve diğer partiler bir türlü kaale alınmadık.

Sağlık süreci ile başlayan bu hatalı gidişat, şimdi de ekonomi boyutta yapılıyor. Halkımız sağlığını bir kenara koyup, şimdi de ekonomik sıkıntılarını düşünmeye başladı. Maalesef ki geldiğimiz nokta bu.”