Bağımsızlık Yolu, Halkın Partisi Milletvekili Gülşah Sanver Manavoğlu’nun, sosyal medyadan, kırbaç fotoğrafı ve “KKTC’nin selameti için belli bir süre kullanılması gereken alet” ifadesi paylaştığını, sonrasında konuyla ilgili söylemlerde bulunduğunu kaydederek, Manavoğlu’nu eleştirdi.

Bağımsızlık Yolu Genel Sekreteri Münür Rahvancıoğlu yaptığı yazılı açıklamada, Manavoğlu’nun, market direktörlüğü günlerinden iyi bildiği ‘reklamın iyisi kötüsü olmaz’ mantığına uygun olarak yaptığı paylaşımı, sonraki günlerde de basına verdiği demeçlerle savunmaya devam ettiğini ileri sürerek, Manavoğlu’nun, kırbaç kullanımını savunurken, birçok basın kuruluşunda “ülke menfaati için çalışmamız gerektiğini, toplumsal menfaat için kişisel çıkarlardan feragat edilmesi gerektiğini, bunu anlamakta güçlük çeken çoğunluğun bu davranışı hak ettiğini düşünüyorum” ifadelerini sık sık kullandığını iddia etti.

Rahvancıoğlu, Gülşah Manavoğlu’na ve kendi vekilinin bu tutumu karşısında sessiz kalan hükümet partilerinden HP’ye sorular yöneltti. Sorular şöyle:

“Gülşah Hanım’ın milletvekili olana kadar direktörlüğünü yürüttüğü aile şirketinin Sosyal Sigortalar Dairesi’ne olan ve yıllardan beridir birikerek gelmiş bulunan on binlerce TL’lik borcu “ülke menfaati için çalışmanın” nasıl bir şey olduğuna dair bir örnek midir? Gülşah hanım işçilerin sigortalarını yatırmayarak “kişisel çıkarlardan feragat etmenin” bir örneğini mi sunmaktadır? Emeği ile geçinen insanlara sosyal güvence sağlayan kurumlarımıza yönelik yükümlülüklerimizi yerine getirmeyerek toplumsal menfaate katkı mı sağlamış oluruz yoksa zarar mı vermiş oluruz?” 

Rahvancıoğlu, Manavoğlu’nun bir patron olarak bunların cevaplarını çok iyi bildiğini, onlarca işçiyi en ağır koşularda, düzensiz mesai ile uzun saatler çalıştırarak; işçilerine çalıştırdığı saatlere oranla asgari ücret dahi ödemeyerek ve asgari ücret olarak gösterdiği maaşların yasal yükümlülüğü olan yatırımları yapmayarak kişisel çıkarı için çalışmak konusunda uzman olduğunu savundu.

Ancak Gülşah Manavoğlu’nun bilmediği şeyler de olduğunu dile getiren Rahvancıoğlu, şunları ileri sürdü:

“Kendisinin ve ailesinin iki dudağı arasındaki işlerini kaybetmemek için işçilerin söyleyemediğini söylemek de, emekçilerin partisi olarak bize düşüyor. Sosyal Sigorta, yanınızda çalışıp servetinize servet katan işçileriniz için her şeydir Gülşah Hanım. Hasta oldukları zaman hastaneden bakınabilmek demektir, ilaç alabilmek için imkan demektir, hamile kalındığında güvence demektir, gözlük kullanan için ışık demektir, yaşlılıkta emeklilik demektir, evlilikte yardım demektir, ölümde cenaze masrafları demektir, kaza durumunda güvence demektir!

Üstelik Gülşah Hanım; işçilerinizin emek vererek, alın teri dökerek hakkı olan hizmetlere erişimini engelleyen bu tutumunuz sadece sizin yanınızda çalışan kişilere zarar vermiyor. Bu tutumunuzla, toplum menfaatlerine, de zarar veriyorsunuz, yasal yükümlülüklerinizi yerine getirmeyerek suç işliyorsunuz... Umarız bu söylediklerimizi anlamakta güçlük çekmiyorsunuzdur!”

Rahvancıoğlu, ne Kıbrıslı Türk halkının ne de emekçilerin, kırbaçla idare edilecek insanlar olduğunu belirterek, “Kıbrıslı Türklerin toplum menfaati için yapılacaklar konusunda sizden gelecek çağdışı ve bireyci önerilere ihtiyacı yok. Siz yasal ve insani yükümlülüklerinizi yerine getirin, topluma ve Sosyal Sigortalar Dairesi’ne olan borcunuzu ödeyin yeter” dedi.