Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği (KTTB) ve Kıbrıs Türk Hekimler Sendikası (Tıp-İş),  tüm dünyada milyonlarca insanı etkileyen, ekonomileri çökerten COVID 19 pandemisiyle, toplumsal mücadele, dayanışma ve iş birliğinin şart olduğunu vurgulayarak, hükümete ve Sağlık Bakanlığı'na eksik sağlık alt yapısını, sağlık personelini ve organizasyonu gidermek için acilen harekete geçmeleri çağrısı yaptı.

Hekimlerin üzerlerine düşen görev ve sorumluluğun bilincinde ve sahada olduğunu kaydeden hekim örgütleri,  "Yöneticiler derhal sağlık çalışanları ve örgütleri ile işbirliği içinde, bu ülkede yaşayan her bireyin hak ettiği çağdaş ve yeterli sağlık hizmetine ulaşması ve sağlığının korunması için gerekli şartları sağlamalıdır" talebinde bulundu.

Toplam vaka sayısının hastane kapasitesini aştığını kaydeden örgütler, hekimler ve sağlık çalışanlarının aşılamayan sorunlarla, organizasyonsuzlukla boğuşmaktan ve yatak kısıtlılığı nedeni ile hızlı hasta sirkülasyonundan yorgun ve moralsiz olduğunu vurguladı; "Bütün bunlar yetmezmiş gibi  pandemi süreci politik çıkarlara alet edilmeye, idarenin eksiklikleri sağlık çalışanlarına mal edilmeye ve çatışma ortamı yaratılmaya çalışılmaktadır" dedi.

İki sağlık örgütünden yapılan ortak açıklamada, "Aylardır bıkmadan usanmadan uyardığımız, anlatmaya çalıştığımız halde yeterli hazırlık ve organizasyon yapılmadan gerçekleştirilen açılımla artan vakalar karşısında, yaşanan sorunları aşamayan bir yönetim olduğu ortadadır" denildi.

Açıklamada, örgütlerin ilk vakanın görülmesinden aylar önce uyardığı gibi ikinci dalga konusunda uyardığı ve yapılması gerekenleri söylediği kaydedildi.

Büyük bir sorumluluk ve özveri ile çalışan hekimlerim, günümüzde, idarenin bu kadar ciddi bir salgınla mücadelede bile ciddiyetten uzak, popülist yaklaşımları sonucu tamamlamadığı hazırlıklar ve organizasyondaki sıkıntılarla boğuşmak zorunda bırakıldığı savunulan açıklamada, şöyle denildi:

"Hekimlerin görevi halkımızın sağlığını korumak ve hastalarımızı en güncel bilimsel rehberler doğrultusunda, en iyi şekilde tedavi etmektir. COVID-19 pozitif hastalarımızın, şüpheli ve temaslıların ve COVID-19 dışı hastaların tetkik, tedavi ve takiplerinin en iyi şekilde yapılacağı şartları sağlamak ise idarenin görevidir ve yetkisindedir."

Tabipler Birliği ve Tıp-İş, COVID-19 vaka sayısının artmasının sürpriz olmadığını, aylar öncesinden uyardıkları ve beklenen bir durum olduğunu kaydederek, örgütlerin uyarılarına rağmen "her şey kontrol altında, endişe edecek bir şey yok"  tarzı söylemlerin rehavet halinin uzamasına yol açtığını belirtti.

"VAKA SAYISI HASTANE KAPASİTESİNİ AŞTI"

Hekim örgütlerinin açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

"Toplam vaka sayımız hastane kapasitemizi aşmıştır. Hastalarımızı aktardığımız karantina otel ve yurtlarında etkin hekim/hemşire takibi yapılamamaktadır. İdare sağlık çalışanlarına sürekli olarak artan şekilde sorumluluk yüklemekle birlikte, aynı oranda yetki paylaşmamaktadır. Hekimler ve sağlık çalışanları aşılamayan sorunlarla, organizasyonsuzlukla boğuşmaktan ve yatak kısıtlılığı nedeni ile hızlı hasta sirkülasyonundan yorgun ve moralsizdir.

Bütün bunlar yetmezmiş gibi  pandemi süreci politik çıkarlara alet edilmeye, idarenin eksiklikleri sağlık çalışanlarına mal edilmeye ve çatışma ortamı yaratılmaya çalışılmaktadır. Sorumluluğu, ülkemizdeki şartları her bir insanımız için iyileştirmek olanların beğenmedikleri şartlardan çalışanları sorumlu tutarak aylardan beridir fedakarlık gösteren sağlık çalışanlarına karşı ırkçı/politik girişimleri kabul edilemez. Bilinmelidir ki Kıbrıs Türk hekimleri bu ülkedeki her bireyin doğuştan gelen sağlık hakkını din, dil, ırk, cinsiyet ve sosyal statü farkı gözetmeksizin eşit olarak savunmaya devam edecektir.

Tüm dünyada milyonlarca insanı etkileyen, ekonomileri çökerten COVID Pandemisiyle, toplumsal mücadele, dayanışma ve işbirliği şarttır. Hükümetin ve Sağlık Bakanlığı’nın eksik sağlık alt yapısını, sağlık personelini ve organizasyonu gidermek için acilen harekete geçmesi elzemdir. Hekimler üzerlerine düşen görev ve sorumluluğun bilincindedir ve sahadadır. Yöneticiler, derhal sağlık çalışanları ve örgütleri ile işbirliği içinde, bu ülkede yaşayan her bireyin hak ettiği çağdaş ve yeterli sağlık hizmetine ulaşması ve sağlığının korunması için gerekli şartları sağlamalıdır."