EROĞLU

3. Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, “Artık Kıbrıs Türk tarafı kendi yolunu çizmelidir. Bunun için yapılması gereken kendi içimizde sağlıklı bir tartışma ve değerlendirme süreci başlatmak ve Anavatan Türkiye ile oturup konuşmaktır” dedi.

Eroğlu, “Kıbrıs’taki gerçekler ortadadır. Adada barışın sürmesinin yegane nedeni; Türkiye’nin adadaki etkin askeri varlığı ve tek yanlı müdahale hakkıdır. Adada iki ayrı coğrafi sınır içinde, yan yana yaşayan iki ayrı halk, iki ayrı Devlet vardır. Bir anlaşma yapılacaksa 48 yıldır yaşananlar ve bu gerçekler dikkate alınmalıdır” ifadelerini de kullandı.

3. Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Kıbrıs Barış Harekatı’nın 48. yıl dönümü ve Barış ve Özgürlük Bayramı dolaysıyla mesaj yayımladı.

Eroğlu, Kıbrıs’ın, Doğu Akdeniz’de, küresel güçler, Avrupa Birliği, Ortadoğu, Kafkaslar, Arap yarımadası, Kuzey Afrika için stratejik değeri çok yüksek olan bir ada olduğuna işaret etti.

“Kıbrıs’a hakim olan bölgede büyük avantajlara sahiptir. Ada, gerek enerji arzı ve güvenliği, gerekse ticaret yollarına  hakimiyeti bakımından  dün olduğu gibi bugün de  tüm uluslararası ve bölgesel aktörlerin ilgi odağıdır” diyen Eroğlu, şöyle devam etti:

“Osmanlı  İmparatorluğunun çöküş süreci ve Ada’nın İngiliz idaresine geçişi ile birlikte iştahı kabaran Rum komşularımız adanın Yunan egemenliğine girmesi için canla başla çalışmaya başlamışlardır.

Rumların 1800’lü yılların başında adada hakimiyet kurmak amacıyla başlattığı ve fasılalarla sürdürdüğü Kıbrıs Türkü'nü yok etmeye yönelik planlı saldırıları 20 Temmuz 1974 Barış Harekatı ile son bulmuştur.

Barış Harekatı sonrasında ulaşılan ve 48 yıldır devam eden huzur ve güven ortamında çözümü en fazla arzulayan, bunun için çaba gösteren  taraf Kıbrıs Türk halkı olmuştur. Ancak, Rum tarafı, Türk tarafının çözüm çabalarına geçmişte olduğu gibi bugün de olumlu bir karşılık vermemektedir.

Bunun başlıca nedeni ise Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin işine geldiği için hala Kıbrıs Rum tarafına Kıbrıs Türk halkının haklarını gasp etmesi için müsaade etmesidir; Gerçekleri görmekten kaçınmalarıdır.

Kıbrıs’taki gerçekler ortadadır. Ada’da barışın sürmesinin yegane nedeni Türkiye’nin adadaki etkin askeri varlığı ve tek yanlı müdahale hakkıdır. Ada’da iki ayrı coğrafi sınır içinde, yan yana yaşayan iki ayrı halk, iki ayrı Devlet vardır.  Bir anlaşma yapılacaksa 48 yıldır yaşananlar ve bu gerçekler dikkate alınmalıdır.

Türkiye’nin etkin ve fiili garantisini sıfırlamayı düşünen, Kıbrıs Türkü’nden Güzelyurt’un içinde yer alacağı pek çok büyük yerleşim birimi dahil önemli toprak tavizleri koparma peşinde olan, kurulmasını istediği mülkiyet rejimi ile sosyo- ekonomik yaşantımızı darmadağın etmeyi planlayan, hala bize ambargo uygulayan, cep telefonlarının her iki kesimde çalışmasını bile engelleyen Rum tarafı ile  bir anlaşma yapmak mümkün değildir.

Bir yıl önce İsviçre’de yaşananlar ve o günden bu yana Rum yetkililerin söyledikleri ortadayken Kıbrıs Rum tarafını hala masum görmek, hala Rum tarafından anlayış beklemek Kıbrıs Türkü’ne zaman kaybettirmekten başka anlam ifade etmez.

Son bir yıldır vurguladığım üzere artık Kıbrıs Türk tarafı kendi yolunu çizmelidir. Bunun için yapılması gereken kendi içimizde sağlıklı bir tartışma ve değerlendirme süreci başlatmak ve Anavatan Türkiye ile oturup konuşmaktır.

Yapılması gereken devletimize sahip çıkmak , en büyük gücümüzün egemenliğimiz, özgürlüğümüz, güvenliğimiz anlamına gelen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni yüceltmek, halkımızın refah seviyesini artırmaktır.”

Eroğlu, bu duygu ve düşüncelerle 20 Temmuz 1974 Kıbrıs Barış Harekatı'nın 48’inci yıl dönümünü,  halkın Barış ve Özgürlük Bayramı’nı kutladı, Kıbrıs Türkü'nü canları ve kanları pahasına özgürlüğüne kavuşturan ve bugünlere gelmesine imkan sağlayan aziz şehitleri saygıyla andı, kahraman gazilere şükranlarını sundu.

,

ATUN

 Ekonomi ve Enerji Bakanı Olgun Amcaoğlu, içinde bulunulan  zor günleri aşmak için ekonomik alanda ellerinden gelen çabayı kararlı bir şekilde harcadıklarından kimsenin şüphe duymamasını istedi.

Amcaoğlu,  20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nın 48’nci yıldönümü nedeniyle mesaj yayımladı.

20 Temmuz 1974 Mutlu Barış Harekatı’nın, Kıbrıs Türkü’nün gerçek anlamıyla bağımsızlığına ve özgürlüğüne kavuştuğu gün olduğunu kaydeden Amcaoğlu, tüm dünyanın ekonomik olarak ciddi sıkıntılar içerisinde bulunduğunu, KKTC’nin de bu durumdan nasibini aldığını ifade etti ve bu sebeple 48’inci yılda burukluk yaşadıklarını belirtti .

Amcaoğlu’nun mesajı şöyle:

“Halkımız, tam 48 yıl önce bugün, yıllarca çektiği acılardan kurtulmanın büyük mutluluğunu yaşamıştır. 20 Temmuz 1974 Mutlu Barış Harekatı Kıbrıs Türk halkına bağımsızlığı, özgürlüğü ve güvenliği armağan etmiştir. Kıbrıs Türkü, Anavatan Türkiye’nin de desteği ile kendi devletini kurmuştur ve yaşatmakta da kararlıdır.

İçinde bulunduğumuz bu zor günleri aşmak için ekonomik alanda elimizden gelen çabayı kararlı bir şekilde harcadığımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Anavatan Türkiye’nin de desteği ile sıkıntıları hep birlikte aşacağız.

Bu vesileyle barışın, bağımsızlığımızın ve özgürlüğümüzün sembolü 20 Temmuz 1974 Mutlu Barış Harekatı’nın 48’nci yıldönümünde, bugünlere gelmemizi sağlayan aziz şehitlerimizi rahmetle anar, kahraman gazilerimizi minnet duyguları ile selamlarken, tüm halkımızın Barış ve Özgürlük Bayramı’nı en içten dileklerimle kutlarım”.

ÇAVUŞOĞLU

Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı nedeniyle mesaj yayımladı.

Mesajında, 20 Temmuz 1974 Mutlu Barış Harekâtı’nın 48. yıl dönümünü idrak etmenin coşkusu ve gururu içerisinde olduklarını ifade eden Çavuşoğlu, barışın, özgürlüğün ve dayanışmanın simgesi olan 20 Temmuz’u gururla kutlamaya devam edeceklerine vurgu yaptı.

“Bugün Kıbrıs’ta Türk varlığından, egemen ve özgür Kıbrıs Türk halkından söz ediliyorsa, bunun en büyük dönüm noktası Barış Harekâtı’dır” diyen Çavuşoğlu, en asli görevlerinin ülkesini seven, vatanına sahip çıkan, milli değerleri göz önünde bulunduran bir nesil yetiştirmek olduğuna dikkat çekti.

Çavuşoğlu’nun mesajı şöyle:

“Değerli halkımız,

20 Temmuz Barış Harekâtı’nın 48. yıl dönümünü idrak etmenin büyük coşkusunu ve gururunu yaşıyoruz.

20 Temmuz, Kıbrıs Türk halkına yönelik uygulanan sistematik uygulamalara ve katliamlara dur denilen, tarihi bir gündür.

Türkiye, Kıbrıs Türkü’nü adadan yok etmeye yönelik gerçekleştirilen bu adımlara, garantörlük haklarını kullanarak müdahale ederek, ’Biz aslında savaş için değil, barış için; yalnız Türklere değil, Rumlara da barış getirmek için adaya gidiyoruz’ diyen Bülent Ecevit’in uygulamış olduğu kararlı politikayla, Ada'da barışın sağlanmasında ve bağımsızlık zaferinin kazanılmasında önemli bir rol üstlenmiştir.

Bugün Kıbrıs’ta Türk varlığından, egemen ve özgür Kıbrıs Türk halkından söz edebiliyorsak, bunun en büyük dönüm noktası 20 Temmuz Barış Harekâtı’dır.

Bu bağlamda, 1974 yılında Kıbrıs Türkü’nü esaretten kurtarmak için verilen mücadelenin, bugün, KKTC’nin bağımsızlığının muhafaza edilmesi için verilmesi, son derece önemli ve kıymetlidir.

Bu bağlamda, Kıbrıs Türk halkının yaşadığı acı tecrübelerin bir daha yaşanmaması için, en asli görevimiz, ülkesini seven, vatanına sahip çıkan, milli değerleri göz önünde bulunduran bir nesil yetiştirmektir.

Bizler, bu topraklarda yüz yıllardır süre gelen Türk varlığını yaşatmak ve Kıbrıs Türk halkının egemenliğini ve bağımsızlığını korumak adına, bu sorumluluk bilinciyle hareket etmeye ve bu doğrultuda adımlar atmaya devam edeceğiz.

Bu duygu ve düşüncelerle sözlerime son verirken, Kıbrıs Türk halkının 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nı en içten dileklerimle kutluyor, Kıbrıs Türkü’nün kurtuluş mücadelesinde canlarını feda eden aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle, gazilerimizi şükran ve saygıyla anıyorum.”

ALTUĞRA

Sağlık Bakanı İzlem Gürçağ Altuğra, 20 Temmuz’un, Ada’da bağımsız bir devlet olan KKTC’nin ulusal egemenliğinin temelinin atıldığı ilk adımı olduğunu belirtti.

Sağlık Bakanı İzlem Gürçağ Altuğra, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nın 48’inci yıl dönümü nedeniyle mesaj yayımladı.

Bakan Altuğra mesajında, 20 Temmuz Mutlu Barış Harekâtının 48’inci yıl dönümünü idrak etmenin büyük coşkusunu ve gururunu yaşadıklarını ifade etti.

Altuğra, “20 Temmuz, Bülent Ecevit’in, Rauf Denktaş’ın, Dr. Fazıl Küçük’ün, barış için hayatlarını feda eden şehitlerimizin ve bu uğurda canını ortaya koyan gazilerimizin dünyaya meydan okuyuşunun simgesi, Ada’da bağımsız bir devlet olan KKTC'nin ulusal egemenliğinin temelinin atıldığı ilk adımıdır” ifadelerini kullandı.

“Barış Harekâtı olmasaydı, bugün Kıbrıs’ta Türk varlığından, egemen ve özgür Kıbrıs Türk halkından söz etmemiz mümkün değildi” diyen İzlem Gürçağ Altuğra, Kıbrıs Türk halkının, bu coğrafyada kaderini değiştiren, 20 Temmuz Barış Harekatı’nın haklı gururunu yaşadığını kaydetti. Altuğra şöyle devam etti:

“Ne mutlu ki bizlere, Kıbrıs Türkü’nü özgürlüğüne kavuşturan Mutlu Barış Harekâtı’nın 48’inci yıl dönümünü, Anavatan Türkiye Cumhuriyeti’nin desteği ve güvencesi altında, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti topraklarında huzur ve güven içerisinde kutlamaktayız.”

O zor şartlardan bu günlere gelinmesinde onurlu ve haklı varoluş mücadelesinin öncülerinin çok büyük fedakârlıklarını unutmanın mümkün olmadığını vurgulayan Sağlık Bakanı Altuğra, bu onurlu mücadeleye yakışır şekilde ülkeyi dünden daha iyi bir noktaya, daha güzel yarınlara taşımak için çalıştıklarını belirtti.

Halkın, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nı kutlayan Altuğra, aziz şehitlere Allah’tan rahmet, hayatta olan kahraman gazilere sağlık ve esenlikler diledi.

TAÇOY

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Hasan Taçoy, KKTC’yi daha aydınlık günlerde ilelebet yaşatmak için daha çok çalışmaya devam edeceklerini kaydetti.

Bakan Taçoy, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı nedeniyle mesaj yayımladı.

Taçoy’un mesajı şöyle:“Kıbrıs Türk halkını özgürlüğe kavuşturan 20 Temmuz 1974 Barış Harekâtı'nın 48. yıl dönümünü kutlamanın gurur ve coşkusu içindeyiz.

Türkiye Cumhuriyeti’nin uluslararası anlaşmalardan kaynaklanan haklı müdahalesi ile adada akan kan durmuş, 20 Temmuz 1974 sadece Kıbrıs Türkleri için değil, Kıbrıs Rumları için de barışın ve huzurun sembolü olmuştur.

Onurlu mücadele sonrasında Kıbrıs Türk halkı özgür, bağımsız kendi bayrağı ile bir devlete kavuşmuştur. Büyük bir mücadele sonrası ortaya çıkan KKTC’yi daha aydınlık günlerde ilelebet yaşatmak için daha çok çalışmaya devam edeceğiz.

Kıbrıs Türk halkının bağımsızlığı uğruna mücadele eden özgürlük mücadelesi lideri Dr. Fazıl Küçük, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş ve dava arkadaşlarını, aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi sonsuz minnet, şükran ve rahmetle anıyorum.”

OĞUZ

Tarım ve Doğal kaynaklar Bakanı Dursun Oğuz Barış Harekatı’nın Kıbrıs Türk halkının var oluş mücadelesinde önemli bir dönüm noktası olduğunu vurguladı.

Oğuz, yayımladığı 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı mesajında, Kıbrıs Türk halkının 1963-74 arasındaki zorlu dönemde büyük acılar çektiğini, çetin mücadeleler vererek varlığını sürdürdüğünü belirtti.

Oğuz mesajında şunları kaydetti:

“Halkımız, Barış Harekâtı’yla birlikte, özgür ve güven içinde yaşayabileceği, kendi kendini yönetebileceği bir coğrafyaya kavuşmuştur. Bugün halkımız, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin desteğiyle, huzur ve güven içinde yaşamakta, geleceğe umutla bakmaktadır.

Kıbrıs Türk halkının yıllarca sürdürmüş olduğu var oluş mücadelesinin yerini, bu kez üreticilerimizin bu topraklardan kopmamaları, emeklerinin değerini bulması mücadelesi almıştır. Bu noktada insan haklarına aykırı olan ambargo ve izolasyonların kaldırılması, halkımızın ve üreticilerimizin dünyayla bütünleşmesi büyük önem taşımaktadır. Bizler de çalışmalarımızı bu doğrultuda yürütmekte, üreticilerimizin önünü açmak için tüm kapıları zorlamaktayız. Üreticilerimizin rahat nefes almasını sağlamak için tüm gücümüzü seferber etmiş durumdayız. Mücadele ruhu güçlü olan Kıbrıs Türk halkı tüm sıkıntılı günleri güç birliği ile atlattığı gibi, bu kriz karşında da dimdik ayakta duracaktır.

Halkımızın Barış ve Özgürlük Bayramı’nı kutlar, bu topraklarda insanca ve özgürce yaşayabilmemiz için canlarını feda eden aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle anar, gazilerimize en derin sevgi ve saygılarımı sunarım.”

ÖZTÜRKLER

İçişleri Bakanı Ziya Öztürkler, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı vesilesiyle mesaj yayımladı.Öztürkler, “Kıbrıs Türk Halkı, birlik ruhu ve mücadele azmi ile özgürlüğüne kavuşmuştur” dedi.

Öztürkler mesajında Kıbrıs Türkünün 1963-1974 arasında kendi vatanında özgürlüğü kısıtlanmış, gettolarda yaşamaya zorlanmış, soykırımlara uğramış ve ciddi kayıplar yaşamış bir halk olduğunu, Enosisi gerçekleştirmek için 15 Temmuz 1974’te başlayan çatışmalarla Ada’da huzur ve barış ortamının kalmadığını anlattı.

Kıbrıs Türk Halkı’nın varoluş mücadelesinde gösterdiği fedakarlık ve direniş sayesinde 20 Temmuz 1974 Mutlu Barış Harekatının gerçekleştiğin belirten Öztürkler şöyle devam etti:

“O zor şartlardan bu günlere gelinmesinde onurlu ve haklı varoluş mücadelemizin öncüleri Dr. Fazıl Küçük, Rauf Raif Denktaş ve birçok isimsiz kahraman mücahidimizin büyük fedakarlıkları, emekleri vardır. 20 Temmuz Mutlu Barış Harekatı’nın gerçekleşmesinde dönemin Anavatan Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Bülent Ecevit ve Başbakan Yardımcısı Necmettin Erbakan’ın dirayetli, kararlı duruşlarını Kıbrıs Türkü hiçbir zaman unutmamıştır. 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramımızın” 48. Yıl dönümünde, bugün bir kez daha kendilerini saygı ve rahmetle anarken silahların gölgesinde, çatışma ve kara bulutlar altında değil, güneşin ışığında huzur ve barış içinde yaşıyorsak bu onların sayesindedir.

Bizlere düşen, bu onurlu mücadeleye yakışır şekilde ülkemizi dünden daha iyi bir noktaya, daha güzel yarınlara taşımaktır. Devletimize sahip çıkmak, daha güçlü, daha refah bir ülke hedefiyle çalışmak, Kıbrıs Türk Halkına yakışan, çağdaş hizmetleri hayata geçirmek hepimizin ödevi ve birincil görevidir.

Bu duygu ve düşüncelerimle tüm halkımızın, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramını kutlar, gelecek nesillerin istikbali, özgürlüğü ve güven içinde yaşaması için hiç düşünmeden canlarını feda eden aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet, hayatta olan kahraman gazilerimize sağlık ve esenlikler dilerim” 

TİCARET ODASI

Kıbrıs Türk Ticaret Odası Başkanı Turgay Deniz, Barış Ve Özgürlük Bayramı’nı kutladı.

Deniz mesajında, “20 Temmuz tarihi, Kıbrıs Türkü için uluslararası hukuktan kaynaklanan vazgeçilmez haklarının elinden alınamayacağını kanıtladığı ve varoluş mücadelesini özgürlükle taçlandırdığı Mutlu Barış Harekatı’nın yıl dönümüdür” dedi.

20 Temmuz Barış Harekatı’nın, Kıbrıslı Rumların en büyük hayali olan “Enosisi” engellemek için başlatıldığını ve bu harekatla birlikte, “Enosis” hayallerinin tam anlamı ile yok olduğunu ifade eden Deniz, “Kıbrıs Türk ve Kıbrıs Rum halkları iki ayrı bölgede toplanarak iki bölgeli ve iki toplumlu bir Kıbrıs’ın temelleri atılmıştır. Kıbrıs Türk halkı, bu harekat sayesinde kendi bölgesinde yaşamakta ve kendi kendini yönetmektedir” ifadelerini kullandı.

Kıbrıs Türk halkının bugün, uluslararası kamuoyunun tüm baskılarına rağmen, kendi topraklarında, bağımsız bir devletin çatısı altında egemenliğini kulladığını ve Türkiye’nin etkin ve fiili garantörlüğünün de desteğiyle 48 yıldır barış ve huzur içinde yaşamını sürdürdüğüne vurgu yapan Deniz, şöyle devam etti:

“Bugün çeşitli sorunlarla karşı karşıya olmamız ve gerekli olduğu durumlarda bu sorunların çözümü için kendi aramızda çeşitli mücadeler yapmamız da, kendi kendimizi yönetmekte olduğumuzun çok somut bir delilidir.  Kıbrıs Türk halkı, bugün bir siyasi varlık olarak yaşamasını Barış Harekatı’na borçludur.

Kıbrıs adasında halen yaşanmakta olan siyasi sorunların çözümlenmesi için elbette bir anlaşmaya ihtiyaç vardır. Bize düşen görev, çok daha iyi ve sorunların üstesinden gelmeyi başaran bir idare oluşturmak ve Kıbrıs Rum halkının, 20 Temmuz Barış Harekatı ile sağlanan gelişmenin geri döndürülemeyeceğini tam olarak anlayabilmesini sağlamaktır.

Kıbrıs Türk Ticaret Odası, bu mücadeleyi sürmeye kararlıdır. Ada’da istikrarı sağlayacak bir anlaşma için olduğu kadar, daha iyi bir yönetim için de mücadele etmeye devam edeceğimizi bu vesile ile bir kez daha tekrarlamak isterim.

Kıbrıs Barış Harekâtı’nın 48. Yıl Dönümünde; Kıbrıs Türk halkının hak ve hürriyetini korumak için canlarını veren aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle, kahraman gazilerimizi saygı ve şükranla anıyor, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nı kutluyorum.”

BELEDİYELER BİRLİĞİ

Kıbrıs Türk Belediyeler Birliği (KTBB), 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı nedeniyle mesaj yayımladı.

KTBB Başkanı Mahmut Özçinar, 20 Temmuz 1974 Barış Harekatı’nın 48. yıl dönümünü kutlamanın gurur ve heyecanını yaşadıklarını belirterek, “Bu özel gün bizler için çok önemli bir dönüm noktası, Kıbrıs Türkü’nün var oluş ve özgürlük mücadelesi açısından büyük anlam taşımaktadır.” ifadelerini kullandı.

Özçınar, 15 Temmuz 1974’teki Yunan cuntası darbesinin, Türkiye’nin, Garanti ve İttifak Antlaşmalarından doğan haklarıyla gerçekleştirdiği müdahele ile bertaraf edildiğini, Kıbrıs Türkü’nün özgürlüğe kavuştuğunu belirtti.

“Görevimiz bugünlere nasıl ulaşıldığını, verilen mücadelenin önemini gelecek nesillere aktarmaya devam edip, geçmişten ders alarak, çocuklarımız için güven veren bir gelecek tesis etmektir.” diyen Özçınar, Kıbrıs Türkü’nü özgürlüğüne kavuşturan 20 Temmuz 1974 Barış Harekatı’nın 48. yıl dönümünü, Türkiye’nin desteği ve güvencesi altında, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti topraklarında huzur ve güven içerisinde kutladıklarını vurguladı.

Özçınar, halkın 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nı kutladı, şehit düşenlere Allah'tan rahmet diledi, gazileri saygıyla andı.

MEMUR SEN

Kıbrıs Türk Memur Sendikası (Memur-Sen) Başkanı Akın Manga, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı dolayısıyla yayımladığı mesajda, "Her hal ve şartta Anavatan’ımız Türkiye’nin fiili ve etkin garantörlüğü devam edecektir" dedi.

Manga mesajında “Kıbrıs Türk halkı olarak, 20 Temmuz 1974 Barış ve Özgürlük Bayramı’mızın 48’nci yıldönümünü kutlamanın, onur ve gururunu yaşıyoruz. 11 yıl süren, direniş ve varoluş mücadelemizin zaferle sonuçlandığı 20 Temmuz 1974, Rum-Yunan tarafının ENOSİS hayallerinin de tarihe gömüldüğü bir gündür” dedi.

Manga mesajına şöyle devam etti:

“1975 Cenevre görüşmelerinde, nüfus mübadelesi anlaşmasına varılmış ve istisnalar dışında, Kıbrıs Türk nüfusu Kuzey’de, Rum nüfusu da Güney Kıbrıs’ta toplanmıştır. 14-16 Ağustos 1974 2’nci Barış Harekâtı sonucunda, Kıbrıs’ta bugünkü sınırlar oluşturulmuştur. Kıbrıs Türk Halkı, evrensel bir hak olan kendi geleceğini belirleme hakkını kullanarak 15 Kasım 1983’te egemen KKTC Devleti’ni kurmuştur. Bu tarihi ve hukuki gerçek, sözde federal çözüm gibi safsatalarla asla değiştirilemez. Kıbrıs Türk’ü egemen varlığından ve özgürlüğünden hiçbir şart alında geri adım atamaz.

Geçmişi unutmadan, yeni nesillere geçmiş acıları yaşatmamak için, ya iki eşit egemen Devlet’in iş birliğinde bir çözüm olacak, ya da KKTC tanınma yolundaki mücadelesini sürdürecektir.

kesimlerin, KKTC Cumhurbaşkanı’nın Rum yönetimine BM aracılığıyla sunduğu son önerilere karşı çıkışını ve körü körüne Federasyon savunuculuğu yapmaları acizliktir. Rum-Yunan tarafının, Kıbrıs Türk Halkı’nın egemen varlığı ve siyasi eşit statüsünü yok sayan tutumuna destek verilmesini gaflet olarak görüyor ve değerlendiriyoruz. BM Genel Sekreteri’nin 6 Temmuz 2022 tarihinde, Kıbrıs’taki taraflara, enerji konusunda iş birliği yapma çağrısı, Kıbrıs Türk tarafının yapmış olduğu önerilerin, haklılığının bir göstergesidir.

Her hal ve şartta Anavatan’ımız Türkiye’nin fiili ve etkin garantörlüğü devam edecektir. Çünkü 1974’ten beri Kıbrıs’taki barışın sağlayıcısı, BM ve AB değil, Türk askerinin Kıbrıs’taki caydırıcı gücüdür. Barış ve Özgürlük Bayramı’mızın 48. Yıldönümünde, Vatan ve Bayrak uğrunda canını feda etmiş Mücahit ve Mehmetçiklerimizi rahmet ve şükranla, gazilerimizi minnetle anıyoruz”

KORELİ

Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği Genel Başkan Yardımcısı Veli Koreli,  Kıbrıs Türklerine yeniden görüşme masasını dayatmak, Anavatan Türkiye’den koparıp Rumlarla birleştirmeye çalışmanın, Helenizme hizmet etmekten, Eoka’nın ve/veya Enosisin farklı bir versiyonunu sergilemekten, o amaca hizmet etmek anlamına geldiğini vurguladı.

Koreli, KKTC’de son zamanlarda bazı kesimler tarafından uygulamaya konan devlet, millet karşıtı faaliyetleri eleştirdi.

Koreli, 20 Temmuz 1974 Mutlu Barış Harekatı’nın 48. Yıldönümü nedeniyle yayımladığı mesajda, "Rum-Yunan zihniyetinin adını Enosis koydukları Yunanistan’la birleşme hayaline Kahraman Türk ordusu ile TMT ve mücahitlerin indirdiği şamar olan 20 Temmuz 1974 Mutlu Barış Harekâtının 48. yıldönümünün bir kez daha gururla yad edildiğini" kaydetti.   

Koreli, Barış "uğruna görüşme masalarında yarım asır tüketen, her türlü iyi niyeti göstermesine rağmen sırf Rum-Yunan uzlaşmazlığı yüzünden bir sonuca ulaşamayan ve bu nedenle iki ayrı devlet tezini yürürlüğe koyan Kıbrıs Türkü’nü tekrar ayni görüşme masasına mahkûm etmenin Rum-Yunan ikilisinin hala devam eden Enosis/Helenizm hayalleri uğruna ortaya koyduğu stratejiden başka bir şey olmadığını" söyledi.

Koreli mesajında şu ifadelere yer verdi:

“Özgürlük” ve “Demokrasi” havariliğine soyunup yolları sokakları arşınlayan aynı kesimin, 15 Temmuz 1974 Faşist Yunan Darbesi ile 16 Temmuz 2016’da Anavatan Türkiye'de  girişilen ve Kahraman Anadolu Halkı tarafından akamete uğratılan darbe girişiminin yıldönümlerinde, demokrasi ve özgürlük için en büyük doğal tehdit olan darbelere karşıt tek bir söz etmemesi veya kınama yapmaması, özgürlük ve demokrasi kavramları bakımından bahse konu kesimin gerçek  safını şüpheye mahal vermeyecek derecede ortaya koyan bir başka olgu olarak karşımızda durmaktadır. 

Bütün bu nedenlerden ötürü kendilerine bir an evvel bu yanlış siyasetten vazgeçme, devlete sahip çıkma, devletin ve Kıbrıs Türk Halkının bekasını asgari müşterek olarak benimseyen bir tutum takınma çağrısı yapıyor ve akl-ı selime davet ediyoruz.

Bu duygularla, cefakâr ve vefakâr Kıbrıs Türk Halkının 20 Temmuz Barış Özgürlük Bayramını kutluyor, bu uğurda toprağa düşmüş tüm kahraman şehitlerimizin ve ebediyete göçmüş gazilerimizin ve mücahitlerimiz ile ilk liderimiz Dr. fazıl Küçük ve Kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf. R. Denktaş'ın aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyor, hayatta olan Gazilerimize, Mücahitlerimiz ile Güvenlik Kuvvetleri mensuplarımız ile Türk Silahlı Kuvvetlerine  bu kutlu gün dolayısıyla  en kalbi şükranlarımızı sunuyoruz.”

EMEKLİ SUBAYLAR

Kıbrıs Türk Emekli Subaylar Derneği Başkanı Kazım And, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı dolayısıyla mesaj yayınladı.

And mesajında, Kıbrıs Türk halkının sistemli ve örgütlü terörle 1955 yılında tanıştığını, antlaşmalar neticesinde kurucu ortaklarından biri olduğu devletten üç yıl içerisinde dışlandığını, özellikle 1963 ve 1974 yılları arasında da özgürlüğü kısıtlanmış, yokluklar ve zor koşullarda gettolarda yaşamaya mahkûm edildiğini kaydetti.

“Kıbrıs Türk’ü, Rum ve Yunanlılar tarafından yaratılan, Dünya tarafından da görmezlikten gelinen, türlü zulüm ve baskıya maruz kalmış, yaşam hakkına kastedilmiştir, Ada’daki Türk varlığına tahammülü olmayan bu ikilinin Enosis hayallerine daha çabuk ulaşmak için Yunanistan'da yapılan faşist darbenin uzantısı olarak Başpiskopos Makarios'u da devirmek suretiyle yerine faşist Nikos Sampson'u getirerek kurguladığı karanlık oyunu Anavatan Türkiye ve kahraman TSK garantörlük hak ve yetkilerini kullanarak 20 Temmuz 1974 sabahı icra ettiği Barış Harekatıyla engelleyerek bozmuştur” diyen And şöyle devam etti:

“Barış Harekatıyla Kıbrıs Türk varlığını korumak için ant içmiş, varoluş ve direnişin sembolü olan Mücahitle Mehmetçiğin omuz omuza mücadelesi nihayete ulaşarak, çekilen acılar ve katliamları sonlandırmıştır.

Anavatan Türkiye Kıbrıs Türkü için her türlü maddi ve manevi fedakarlığı göstermekten hiçbir zaman kaçınmadığı gibi gereğinde can vermekten de kaçınmamıştır. Kıbrıs için hayati öneme haiz bir dönüm noktası olan 20 Temmuz 1974'ün üzerinden bugün tam 48 yıl geçmiştir. Kıbrıs Türk'ü ve Anavatan'ın çözüm yönünde ortaya koyduğu iyi niyet ve irade Enosis hedefinden asla vaz geçmemiş olan Rum ve Yunanlılar tarafında karşılık bulmamış, samimi ve gerçekçi olmayan önerilerle avantaj edinme gayretleri her zaman olduğu gibi günümüzde de devam etmektedir.

Türkiye Cumhuriyeti’nin etkin ve fiili garantisinden vazgeçmeyecek olan Kıbrıs Türk Halkı Bağımsızlık ve Özgürlüğüne kavuştuğu en mutlu günlerimizden biri olan ve 48'incisini kutladığımız Barış ve Özgürlük Bayramımızda hedefimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti devletini koruyarak, halkımızı güven ve refah içerisinde geleceğe taşımaktır.

Bu vesileyle halkımızın Barış ve Özgürlük Bayramını kutlar, şehitlerimizi ve ebediyete uğurladığımız silah arkadaşlarımızı rahmetle, gazilerimizi saygıyla anarız”

Editör: TE Bilisim