Basın Emekçileri sendikası, hükümetin aldığı koronavirüsten korunma kararları sonrası basın çalışanlarının çalışma durumu ile ilgili açıklama yaptı.
Yazılı açıklamada şunlar kaydedildi:
"Böylesi süreçlerde biz basın emekçilerinin görev ve sorumluluğu çok ağırdır. Bizler insanlarımızın haber alma haklarını yerine getirebilmek için ve doğru bilgileri aktarabilmek adına çalışmak durumunda kalıyoruz. Öyle ki, savaşlarda dahi en tehlikeli koşullarda yine bizler bu asil ve onurlu görevi yerine getirmek için mücadele ediyoruz. Dünya bir salgına karşı direnmeye çalışırken o direncin en önemli ayağı yine bizler oluyoruz. Yaptığımız haberler, verdiğimiz doğru bilgiler ve gerektiğinde taraf olarak üstlendiğimiz inisiyatifler verilen mücadelenin olumlu yönde sonuca varmasını sağlar. Kimi zaman insanlara umudu, kimi zaman da onların dertleşeceği kişileriz biz. Akıllarındaki sorulara cevap, endişelerine tercüman olanlarız. Dünyada bu mesleğe verilen önem ile duyulan saygının ne yazık ki ülkemizde olmadığını biliyoruz. Zaten hükümetin hala basınla ilgili en ufak bir girişim yapmaması da bırakınız sokağı, memleketin en tepesindeki kişilerin mesleğimize bakış açısını ortaya koymaktadır.
Çoğu insana göre bu meslek kolay gibi gelir ve önemi kavranmaz. Hatta bu mesleğin her şart ve koşulda elzem olduğunu dahi bilmeden konuşmalar yapanlar ve bu doğrultuda hareket edenler var. Öyle ki, bu ülkede bizlerin asla yapmak istemediğini ne yazık ki bazı örgütler bilmeyerek de olsa tetikliyor ve özel ile kamu arasındaki ayrıcalığı daha da ileri noktaya taşıyor.
Son olarak Türk Ajansı Kıbrıs çalışanlarına “İşe gitmeyiniz” yönünde çağrı yapılmıştır. Elbette ki hepimizin gönlünden kimsenin işe gitmemesi geçmektedir ancak yukarıda da bahsettiğimiz gibi biz böylesi dönemlerde kamu görevi üstlenenleriz. Hükümetler, bazı kesimler ve bazı sendikalar bu duruma katılmasa da bizler bu süreçlerin en kilit görevini üstlenmekteyiz. O nedenle ilk etapta düzenlenmiş olan vardiya sistemi doğrultusunda 3 günde 1 işe gidecek olan TAK çalışanlarının tamamen çalışmaması yönünde çağrı yapılması ve özellikle amir görevinde bulunan insanların buna çanak tutması tarafımızca doğru bir yaklaşım değildir. TAK bu ülkenin haber merkezi konumundadır ve yapılan bu çağrı ile ortaya konan tavır, kamuya göre daha güvencesiz ve imkanları daha kısıtlı olan özel sektörün üzerine muazzam bir yük bindirmiştir. Umarız yaptığımız mesleğin zorluğunun yanında öneminin de herkes farkına varır ve eşitlik ilkesinin dayanışma adına böylesi süreçlerde ne kadar gerekli olduğunu göz ününde bulundurur. Dediğimiz gibi bizim için üyemiz olsun ya da olmasın her basın emekçisi ister kamuda ister özelde çalışsın eşittir. Hiçbir ayrım yapmadan tüm emekçilerin dayanışma içerisinde olmaları çağrısında bulunuyoruz.
Değerli meslektaşlarımız, her şeye rağmen biz şunu net olarak bilmeliyiz ki, böylesine olağanüstü süreçlerde biz basın emekçilerinin üstlendikleri görev çok önemlidir. En riskli meslekler arasında ilk üçün içerisindeyiz. Bu bilinçle paniğe kapılmadan tedbirli bir şekilde toplumumuzun haber alma hakkını hep birlikte yerine getireceğiz. Hepinize kolay gelsin. Her koşulda ve şartta yanınızda olduğumuzu bilmenizi isteriz. El birliği ile bu süreci aşacağız."
