Girne Amerikan Üniversitesi İletişim Fakültesi Basın-Yayın Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ümmü Altan Bayraktar, KKTC’deki habercilik anlayışı ve medya etiği konularında değerlendirmelerde bulundu.

Yrd. Doç. Dr. Ümmü Altan Bayraktar, KKTC’de önemli gündem maddelerinin tartışıldığı bu günlerde habercilik anlayışı ve medya etiği konularının dikkatle ele alınması gerekliliğine vurgu yaptı.

Bayraktar, demokrasinin işleyiş motoru olma işlevi ve kamuoyunu belirleyen en önemli güçlerden biri olan medyanın toplumların sosyal ve siyasal dönüşümünde çok önemli rolü olduğundan hareketle, medya organlarının, toplumsal bilincin uyanmasına katkıda bulunurken, doğru, tarafsız ve sorumluluk sahibi yayıncılık anlayışıyla hareket etmeleri gerektiğine vurgu yaptı.

Medyanın demokratik sürece olan katkısının etik ilkeler çerçevesinde düşünülmesi gerektiğini ifade eden Bayraktar, ‘Bugün tüm dünyada olduğu gibi KKTC’de de medya etiğini olumsuz yönde etkileyen nedenlerin temelinde medyanın, siyasi ve ekonomik çevrelerle olan çıkar ilişkileri vardır. Bütün bu kemikleşmiş nedenler medyanın asıl görevi olan doğru ve tam bilgilendirme ilkesinin ihlal edilmesine yol açmaktadır. Kamuoyu çeşitli çıkar çevrelerinin kendi görüşleri doğrultusunda yanlış bilgilendirilerek yönlendirilmektedir’ dedi.

Medya çalışanlarının mesleklerini icra ederken bağlı kalmak zorunda oldukları ilkeler ve değerler bütünü olarak tanımlanabilen medya etiğinin, medya kuruluşlarının, üst meslek organlarının ve çalışanlarının okuyucu nezdinde saygınlığını ve güvenirliliğini arttırmak, bunları korumak ve geliştirmek temel amacıyla ortaya çıktığını, bu çerçevede gazetecilik meslek ilkelerinin düzenlenmesindeki ana fikrin, gazetecilerin haber yaparken doğru, tarafsız, kişilik haklarına saygılı, özel yaşama müdahale etmeden, düzeltme ve cevap hakkına saygılı olmaları konuları olduğunun altını çizen Bayraktar, ‘Medyanın temelde görevi sürekli tekrarlandığı gibi doğru bilgiye ulaşmak ve doğru bilgiyi kamuoyuna aktarmaktır. Doğruluk

kavramı ile anlatılmak istenen de, haberde aktarılan bilgilerin gerçekle uyuşmasıdır’ dedi. Medyanın toplumu doğru ve eksiksiz bilgilendirerek kamuoyunda bilinç oluşumunun sağlamasının gerekliliği noktasından hareketle basın meslek ilkeleri çerçevesinde doğruluğun önemine dikkat çekilirken; ‘soruşturulması gazetecilik olanakları içinde olan haberlerin soruşturulmaksızın veya doğruluğuna emin olunmaksızın yayınlanamaz’ ilkesinin ön plana çıktığına vurgu yapan Bayraktar, ‘Medya kuruluşlarının toplumdaki hassasiyetlere ve kırılma noktalarına dikkat ederek, etik ilkelerden taviz vermeden yayın yapmaları son derece önemlidir. Doğru, dürüst ve vicdan sahibi gazetecilik anlayışının olmazsa olmaz ilkeleri vardır. Örneğin, ‘Hastalık ve ölüm hali, öncelikle bir ‘mahrem’ alandır. Gazeteci ancak hastanın kendisi veya yakınlarının, ölmüş kişinin yakınlarının rızasıyla o alana girebilir. Ancak yine o kişinin mahrem alanına, yakınlarının acısına, ölen varsa matemine saygı gösterilmesi gerekir. KKTC medyasında da ne yazık ki karşılaştığımız etik ihlaller var. Bu noktada, yoğun gündem içinde ikinci plana düşürülen ‘etik’ konusu, KKTC’de de medyanın etik anlamda nasıl bir konumda olduğunu gözler önüne sermektedir.’dedi.